İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şubesi Başkanı Mustafa Balcı, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) verilerine göre, saat 02.02'de merkez üssü Döşemealtı ilçesinde Richter Ölçeğine göre derinliği 105 kilometre olan ve 4.8 büyüklüğünde yaşanan depremin bir uyarı olduğunu söyledi. Antalya’nın dışında Burdur ve Isparta’da hissedildiğini hatırlatan Başkan Balcı, “Deprem 4.8 değil, 6 veya 7 şiddetinde de olabilirdi. Büyükşehir Belediyesi bir an önce Antalya’nın Deprem Master Planı’nı yapılmalı. Bir musibet, bin nasihat iyidir. Çünkü Deprem Bölgeleri Haritalarına göre Antalya 1998 yılı öncesinde 4. derecede risk bölgesiydi. Daha sonra Antalya 2’nci ve 1’nci derecede deprem risk bölgesi olarak belirlendi. Antalya’da özellikle kent merkezinde taşıma gücünü kendiliğinden kaybeden yapılarla dolu” dedi. İMAR BARIŞI İLE GELEN RİSKBalcı şunları söyledi: Topraklarımızın büyük bir bölümü deprem tehlikesi altında bulunduğu gibi, yapı stokumuzun önemli bir bölümü de deprem riski taşımaktadır. Konuyla ilgili olarak tüm bilim çevreleri ve meslek odaları mevcut yapı stokunun iyileştirilmesi, onarılması ve güçlendirilmesi gerekliliğini dile getirirken, 24 Haziran seçimleri öncesi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`nın öncülüğünde, TBMM tarafından ‘imar barışı’ adı altında ülke tarihinin en kapsamlı ‘imar affı’ çıkarılmıştır. Hiçbir mühendislik hizmeti almayan ve bu kanun kapsamında mühendislik hizmeti alması talepte edilmeyen yapılar, herhangi bir kontrol mekanizması olmaksızın, kuralsızca, sadece mal sahibinin beyanı ile kayıt altına alınarak yasal statü kazanmaktadır ve olası daha şiddetli depremle de yıkılma tehlikesi taşıyacaktır.” KENTSEL DÖNÜŞÜM RANTIKentsel Dönüşüm uygulamalarının depreme karşı riskli bölgelerde değil, rant yaratacak olan bölgelerde uygulanmaya başladığını hatırlatan İMO Başkanı Balcı, “Çıkartılan yasalar ve mevzuatların kentsel dönüşüm uygulamaları için temel beklenti olan sağlıklı ve yaşanabilir bir çevrede güvenli yapılarda oturmak anlayışını karşılayamamıştır. Yık-yap anlayışı kentsel dönüşümün temel mantığı olarak karşımıza çıkmaktadır. Kentlerimiz inşaat projelerinin birer ‘arazisi’ haline dönüşmüştür. Mühendislik hizmeti almamış, kaçak ya da ruhsat ve eklerine aykırı olarak üretilmiş olan yapıların süresiz olarak yasal hale getirilmesi, devletin asıl sorumluluğu olan halkın can ve mal güvenliğini sağlama sorumluluğunu da bırakmış olduğu anlamını taşımaktadır” diye konuştu. ANTALYA DEPREME HAZIR MI?TBMM Meclis Araştırma Komisyonunun Marmara depreminden sonra yaptığı araştırmada, deprem bölgelerinde hasar gören ya da yıkılan yapıların yüzde 80`inin imar aflarından yararlandıkları saptanmıştır. Bu gerçek tüm çıplaklığı ile kayıt altına alınmışken, ‘İmar Barışı’ adı altında getirilmiş olan imar affı ile 3194 sayılı İmar Kanunu, 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkındaki Kanunu ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun işlevsiz bir hale gelmiştir. ‘İmar Barışı’ denen bu afla, deprem güvenliği, mühendislik ve mimarlık mesleği hiçe sayılarak toplumun can ve mal güvenliği yapı sahibinin "beyanına" teslim edilmiştir. Su havzaları, dere yatakları ya da hazine arazilerine yapılmış kaçak yapılar da bu af kapsamına alınmıştır. Dolayısı ile Antalya depreme hazır mı? Mevcut yapı stoklarda deprem riski nedir? Olası bir afet karşısında İmar barışından yararlanan yapıların durumu ne olacak? sorularının cevapları açıklanmalıdır” dedi.
GÜNCEL
12 Eylül 2018 - 09:56
Deprem uyardı!
İMO Başkanı Balcı önceki gün yaşanan 4.8 şiddetindeki depremin bir uyarı olduğunu belirterek, bir musibet bin nasihatten iyidir. Çünkü Antalya, 2’nci ve 1’nci derecede deprem bölgesi olmasına rağmen yıllardır Deprem Master Planı yapılmadığına dikkat çekti
GÜNCEL
12 Eylül 2018 - 09:56
Antalyada şarampol veAli çetinkaya caddelerinde düzenleme-güzelleştirme adı altında çalışmalar yapıldı.Yani cadde kenarındaki binalar boyandı caddeler düzenlendi.4. dereceden 2.ve1.derece deprem bölgesi olan Antalyadaki bu söz konusu binalar eski teknoloji ile yapılmış olup 30-40 yıllık olup ekonomik ömrünü tamamlamıştır.Bunları boyayıp topluma güzelleşti diye sunmak milleti kandırmaktır.2gün önce 4.8 ve bugün 5.2 olarak depremi yaşadık.Diğer semtlerdede ekonomik ömrünü tamamlamış yüzlerce binalar mevcut.Bir deprem master planımız yok.Belediyeler sivil toplum örgütleri odalar duyarsız.İnsan hayatı hiçbir şeyle kıyaslanamaz.Ben bir inşaat mühendisi olarak buradan ancak bu kadar uyarı yapabiliyorum.Acıları yaşamadan biran önce yetkililerce gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir.Türkiye bu acıları çok yaşadı ,bir daha yaşamaması dileğiyle.