ÖNCE SAĞLIKAktif olarak doktorluk görevini sürdürürken, siyasete atıldınız. Aradaki farklar nelerdir?Bursa’da 17 odanın Tabip Odası temsilcileri ile buluştuk. Türkiye’nin sağlık sistemini tartışıyoruz. Sorunları saptayıp, çözüm önerileri üretiyoruz. Çok güzel ve verimli bir çalışma oldu. Eşit, ulaşılabilir, nitelikli, parasız bir sağlık hizmeti talebimizi sonuç bildirgemizde duyurduk. Sağlıkta şiddeti özellikler konuştuk. Sağlık çalışanlarının özlük haklarını konuştuk. Artık halka aşırı bir şekilde paralı bir hale getirilen sağlık istemini konuştuk. Bunlarla ilgili neler önereceğiz, çözeceğiz onları toparladık. Önümüzdeki ay Antalya’da Isparta, Burdur, Konya, Muğla katabilirsek Mersin ve Adana’yı da buraya çağıracağız. Yol uzun demezlerse. İkinci toplantıyı burada yapacağız. Türkiye’de 7 bölgede toplantı yapacağız.TÜRKİYE KURULTAYI YAPACAĞIZBunun bitiminde Türkiye Sağlık Kurultayını toplayacağız. Tüm Türkiye’deki sağlık ve bileşenlerini çağıracağız. Öncelikle Tabip Odaları ile başladık. 6 doktor, 1 eczacı CHP Özel Sağlık Komisyonu olarak organize ediyoruz. İçinde görüntüleme merkezi sahipleri, taşeron işçiler, temizlik işçileri hepsi var. Hasta hakları derneklerimiz var. Hepsini katacağımız bir kurultayla Türkiye’nin sağlığının röntgenini çekip, sorunlarını ve çözüm önerilerini bir program dahilinde CHP’nin sağlık programı budur şeklinde bir kitabını hazırlamak, bir bildirgeyle de herkesle paylaşacağız. HEKİMLİK SOSYAL POLİTİKADIRHekimlik bir sosyal bir politikadır. Sağlık politik bir olaydır. Bizim hekimliğimizde sosyal bir bilimdir. O yüzden de birbirinden ayırmamız mümkün değil. Beyin cerrahisiyle milletvekilliğini, siyaseti neden seçtik bunu her yerde anlatıyoruz.GÜRÜLTÜ ÇIKARANLAR Finike’de bir konuşmanız var. Partinin iktidar hedefi olmadığı bu yüzden de gürültü çıkaranlarla uğraştığınızı söyledi. Partinizin iktidar hedefi yok mu?Gürültü çıkaranlar Karaman’da ki tecavüzcüler. Ya da birçok yerde tecavüzcülük yapıp, çocuklara cinsel istismarda bulunuyorlar. Söylediğimizde de vay bunu nasıl söylersiniz diyorlar. Yolsuzluk yaptınız dediğimizde, önüne yatarız diyorlar. Bununda mı önüne yatacaksınız? Yani bunlarla mücadele edebilmemiz için iktidar hedefimiz olması gerekiyor. Onu anlatmaya çalıştım.İKTİDAR HEDEFİ ŞARTPeki CHP’nin iktidar hedefi yok mu?CHP’nin iktidar hedefi var. Yani geçmişe baktığımızda var. Yapılanmada da iktidar hedefi olamadığı için iktidar olamamış. Bu bir gerçektir. Ama son dönemlerde bunun tam tersi bir politika izliyoruz. Doğu sorunu, Güneydoğu’da yaşanan sorunlarda olsun, terör konusunda olsun, Avrupa Birliği ilişkilerinde olsun, diğer Orta Doğu ülkeleriyle de izliyorsunuzdur biz sahadayız her zaman. Hukuksuzluğu gördüğümüz zaman Çağlayan Adliyesi’nde oluyoruz. Hukuksuzluğu gördüğümüz zaman müdahale eder hale geldik. SORUNUN OLDUĞU YERDEYİZNerede sorun var orada CHP var. En ön safta duruyoruz. Öğrencilere provokasyon yapıp saldırıldığında gidip, amfiye giriyoruz artık! Diyoruz ki biz buradayız. Her alanda tam saha çalıyoruz. Sonuçta bir maçı düşünün tam saha baskı yapan takım eninde sonunda kazanır. CHP tam saha baskı yapar durumda. Yani beraberliğe oynayan bir takım görüntüsü sergilemiş olabilir. Ben öyle görüyordum. O yüzden yediği her golde dağılmış. Artık tam saha baskı yapan bir CHP var. Sağlam bir kadromuz var. Eninde sonunda kazanacak, kazanmaya mahkûmdur. Şöyle düşünüyorum çocukken Galatasaray 14-15 yıl şampiyon olamamıştı. Daha sonra öyle bir hale geldi ki takım sahanın her yerinde baskı uygulamaya başladı. Ve dört kez şampiyonluk kazandı, UEFA’yı kazandı. CHP’nin takım olarak çalışmasını buna benzetiyorum. Her yerde varız. Ayak basmadığımız yer yok Türkiye’de.ALTYAPIDAN YETİŞTİMKadroda alt yapı sıkıntısı vardı diyebilir miyiz? Bakıldığı zaman şöyle bir şey var ön seçim olmasaydı kendinizi milletvekili olarak görebiliyor muydunuz? A takıma kendiniz adapta edebilecek miydiniz? Alt yapıdan yetişmiş bir oyuncu takıma girmiş gibi düşünün. Yani transfer olan birisi değil. Sonuçta takıma yıldızlarda transfer edilebiliyor, başka transferlere yapılabiliyor. Ama verimsiz olup gidiyor. Ama biz takımın alt yapısından yetişmiş, maça çıktığında kafasını topa uzatmaktan korkmayan, ayağına topa sokabilen bütün gücüyle bu maça kendisini verebilen, beyniyle, ruhuyla olabilen bir futbolcu düşünün. Bunların örnekleri var. Bu kadrolar kazanıyor zaten.MÜCADELE İÇİNDE OLDUM Mesela Gürkut Acar 3. sırayı alabilmek için ‘ben 35 sene bekledim’ dedi. Yani 35 sene, o da tabandan yetişti. Siz?Biz beklemedik ki çalıştık. Bekleyerek o saate kadar beklersiniz. Ben de beklersem kaç yaşında olurum diye düşündüm. Beklemedik ki hep mücadele ettik. Onların beklediği dönemde bir sahada vardık yalnız. Öyle bir süreç var. Biz hep vardık. Her zaman da var olacağız.ÖNSEÇİM OLMASAYDIDURUMUM ŞÜPHELİYDİPeki vekilim ön seçim olmasaydı kendiniz vekil olarak görüyor muydunuz?Ön seçim olmasaydı olabilir miydim? Tabi bu cevap şüpheli. Deniz Baykal bir konuşmasında bu kadronun dördü gelirdi de Nefi gelemezdi. Ön seçim olunca Nefi çıktı ve hak ettiği yeri aldı diye bir yorumu vardı. Bir ortak toplantıda yanında duruyordum. O taraftan bakınca öyle görünüyormuş. İYİ İNSANDI DESİNLERBurdur, Isparta’dan da sizi tanıyanlar burayı arayıp sizin için oy istediklerini biliyoruz. Doğru mu?Doğru. Denizli, Aydın yani Türkiye’nin her yerinden o bağımız var. Bir gün ayrılıp gideceğiz. Arkamızdan iyi insandı desinler. SAHADA NEREDE GÖREV
VERİRLERSE ORADAYIMFutboldan, oyundan, takımdan konuştuk. Kendinizi sahada hangi oyuncu olarak görüyorsunuz? Bu kadar yıl iktidar görmemiş. Şampiyonluk görmemiş bir takım. Şimdi 14-15, 20 yaşında gençlerimiz diyor ki çocukluğumuzdan beri AKP iktidarı var. Bizde Galatasaray’la büyüdük. Şimdi tabi futbolda böyle bir taraftarlığım var ama fanatik değilim. İki yıl güreşle uğraştım. Bu sistem sadece Türkiye’ye özgü bir şey değil. CHP demek Türkiye demek diye her zaman söylerim. CHP’ye çok eleştiriler geliyor. Bunların içerisinde Kürdü, Türkü, Lazı, Çerkesi var, sağcısı var, solcusu var. Her türlü söz söylendiğinde bunun ne işi var. Gerçekten bu takım olarak aldığımızda. Bunu Galatasaray olarak düşünün. Fettullah Gülen Galatasaraylıdır. Mehmet Ağar’da Galatasaraylı. Deniz Baykal Galatasaraylı. Menderes Türel’de Galatasaraylı. Ben de öyleyim. Tezatlığa bakar mısınız? Böyle herkesi kapsıyor. CHP’de Kuvayi Milliye ruhu olan bir parti. Maalesef ara ara sorgulatıyoruz ama öyle değil. 1960 yılında CHP’nin tüzüğü yazılıyor. O zamana kadar yok. Ülkenin devlet programı bu şekilde. O yüzden bir refleks olarak kendisini devlet olarak addediyor. SHP döneminde biraz daha sivil bir isimle çıktığı için iktidarı genelde çoğunlukla alıyor. CHP’nin bu geçmişten gelen anlatamam sorunları da olmuş. Kolay değil. Bu nedenle sahanın tam ortasındayız. Kaleye de geçebilir. Gol atma potansiyelimiz varsa, golde atarız. Sahanın her yerinde oynayabilecek bir oyuncu olarak görüyorum. Yeri geldiğinde defansa çekiliyoruz. Yeri geldiğinde rakip kaleye kadar koşuyoruz. Böyle olmak zorundayız. Örneğin ben sağlıkla uğraşmak için yola çıktım ama taşeron işçilerle kim çalışacak? Ciddi bir mücadele vermek zorundayız. Şimdi AB ile ilgili Karma Parlamento Eş Başkanlığı görevimiz var. Avrupa’ya gittik, geldik. Ciddi sıkıntılar var. Hükümetin ne tür manevralarla bu hale soktuğunu da görüyoruz.ONLAR DA BİR KİŞİ KARAR VERİRBir takımdan bahsettiniz ama ben belli dönemlerde Ankara’da MHP, AK Parti kulislerini ziyaret ediyoruz. AK Parti’de milletvekilleri birlik içinde, CHP Antalya Milletvekilleri arasında neden bir birlik göremiyoruz?Şimdi AKP’nin durumu farklı. Bir kişi karar veriyor. Bir talimat bir karar çıkıyor. Taşeron işçi gibi onun dışına çıkamazlar. Beyan bile edemezler. Biz konuşuruz ama onlar konuşamazlar. Bu ayrı olduğumuz zıt olduğumuzdan falan değil. Bu bizim demokrasi anlayışımızdan kaynaklı. Onlarda öyle bir şans yok. Birisi bir konuda açıklama bile yapamaz. Orada bir sistem var. Bir şirket. Taşeron şirketin görevi var. BİZ FARKLIYIZ AK Parti’yi siyasi bir parti olarak görmüyor musunuz?Hayır, bir taşeron şirket. Ben bunu mecliste karşılarında söyledim. Siz uluslararası bir sermayenin taşeron şirketisiniz, siz de onun işçilerisiniz. Hiçbir şey yapamazsınız. Kendi iradeniz ortaya koyamıyorsunuz. Ne olur yapın dedim. Bir tane itiraz yo, konuşmadan sonra. Niye sataşmadınız diye sordum. Haklısınız dediler. Onu burada söyledim orada söylemedim diye bir şey yok. Konumları bu. Biz farklıyız. Her birimiz başka şeyler söyleyebiliriz. Antalya konusu geldiğinde gerek AKP’lilerle gerek MHP’lilerle konuşabiliriz. Yani dış politika da yeri geldiğinde onları eleştirmişimdir. Hatta bir ara AKP’nin vekili bana siz konuşun siz daha hakimsiniz dedi.BAYKAL BAŞLI BAŞINA OLAYBahsettiğiniz itaat kültürü ama ben birlikten bahsettim…Birlikteliğimiz var. Ama şöyle bir şey. Düşünün. Deniz Baykal başlı başına bir olay. Burada partinin içinde ama Deniz Baykal, bu partinizin 18 yıl genel başkanlığını yapmış birisi. Ve biz ona bir şey demiyoruz zaten. Nerede nasıl duracağını söylemek gibi bir durumumuz diye bir şey yok. Bize bir şey derse konuşuruz. Onun dışında mecliste de oturup, konuşuruz. Yeri geliyor odasında, kuliste sohbet ediyoruz. Görüş alışverişlerimiz oluyor. Antalya’da olsa, Türkiye’de olsa dünya ile ilgilide olsa görüş alışverişlerimiz oluyor. Devrim’in il başkanları ile ilgili bir görevi de var. Tabi herkesin farklı bir görevi var. Bazı konularda yan yana görünmesek bile telefonla konuşuyoruz. Bu konuda ne düşünüyorsun diye birbirimize bilgi ve not aktarımı yapıyoruz. Şöyle bir olayımız da var bizim. İl dışında da çalışmak zorunda kalıyoruz. Buradakilerin baktığımızda vekiller olarak Dışişleri Bakanı haricinde diğerleri yerel çalışıyor. Bizim ekip olarak genele ulaşan bir siyasetimiz var.İL BAŞKANI’YLA SOĞUKLUĞU GİDERDİKİl örgütleriyle diyaloglarınız nasıl peki? 7 Haziran’dan önce il başkanı ile ilgili bir soğukluk vardı. Aslında soğukluğun nedeni il başkanının o dönem yeni olması. Seçimlerde süzülerek gelmemesi, onun için de bir sıkıntıydı. O meşhur Alanya’daki tartışmadan sonra söylediği şu oldu: Ya abi biz birbirimize niye öyle söyledik. Aslında sizi çok seviyorum. Eee bende öyleyim. Ama oradaki süreçte iletişim kopukluğu oldu. Bizim geldiğimiz alan farklı. Üretimin içerisinden gelen biriyim. Ama ilk defa CHP yönetimine girmiş daha sonra da il başkanı olma durumu vardı. Yönetimse iki parçalıydı.PATRON CHP’DİRBugün CHP Antalya’da patron kim sizce? Yani bir Ümit Uysal dengesi var bir de genel başkan yardımcılığına gönderilmiş Çetin Osman Budak var. Antalya’nın patronu CHP’nin üyeleridir. Bu kadar yani daha ötesi yok. Onlar ne derse odur. Hiç kimse patron ilan edemez kendisini.SİYASİ DURUŞUMUZ VARAlevi- Sünni dengesi, bir de Kürt sorunu partide tabanında tartışılıyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Biz genel seçimlerde hem Alevi, hem de Kürt tabanların oylarını almış bir partiyiz. Yani Kürt değilim ama herhâlde Antalya’da yaşayan Kürtler ’den daha çok Kürtler ’in sorununa duyarlı bir siyasi duruşumuz var. Alevi değilim ama onlardan daha çok parçalanmadan kaçınan bir siyasi duruşumuz var. Bu yüzdeden de seçiyorlar. Ondan o kadar bundan bu kadar demek yerine ideolojik, sosyal bir bakış açısıyla kendini ifade edebilmesi insanları ayırmadan onları kendisini özgürce ifade edebilmesi ve yerini bulabilmesini savunuyoruz. Bizim açımızdan olması gereken de bu.
ADAY BELİRLEMEMİZ DEĞİŞMELİCHP kendi PR’ını yapamıyor mu?Bu konuda 10 yapıyoruz ama bir tanesi yansıyordur. Bizim yerel seçimlerde giderken aday belirleme süresinde sıkıntılarımız var. Yani yerel seçimlerdeki aday belirleme yöntemimiz değiştirmemiz gerekiyor. SOSYAL MEDYA AMATÖRÜYÜMSayın vekilim sosyal medyayı ne kadar kullanıyorsunuz? Bir de partinizi sosyal medya politikası var mı? Bir şey yazarken şunları yazalım bunları yazmayalım gibi…Şuna inanırım. Doğru şeyleri farklı yerlerde birbirimizden habersiz yaparsanız sonuçta o bir güç olur. Bizde öyle bir şey yok. Şunu yazın bunu yazın gibi. Ama sosyal medyayı kullanımı birey olarak kendim kullanıyorum. Amatör olarak kullanıyorum. O amatörlük bizim samimiyetimizden geliyor belki de. Söylediklerimiz ses getiriyor mu? Getiriyor tabii. Genel başkanımıza da bunu söylüyoruz. Ortak gruplarımızda var. Oradan söylemek istediklerimizde söylüyoruz. Ama sıkıntılı yorumlar yapan arkadaşlarımıza da uygun bir dille uyarı yapılıyordur. Bizde kendimiz sözlü olarak şöyle dikkat et dediğimiz oluyor. Uzaktan herkes önyargılı oluyor. Ama birebir tanısanız onlardan daha çok onların düşüncelerini savunursanız.HEDEFTE BÜYÜKŞEHİR YOK Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için ön seçim yapılırsa Niyazi Nefi Kara birinci çıkar mı? Hedefte de büyükşehir var mı?Hedefte Büyükşehir yok. Şimdiden söyleyebilirim. Hiçbir zaman da düşünmedim. Seçimden önce genel kurulda bu soru sorulduğunda hayır dedim. Genel siyasette görev alacağımızı ön seçim yaparlarsa mutlu olacağımızı söyledik. Ön seçime girilirse, ne olur bilemeyiz. Onda sıkıntı yok.
VERİRLERSE ORADAYIMFutboldan, oyundan, takımdan konuştuk. Kendinizi sahada hangi oyuncu olarak görüyorsunuz? Bu kadar yıl iktidar görmemiş. Şampiyonluk görmemiş bir takım. Şimdi 14-15, 20 yaşında gençlerimiz diyor ki çocukluğumuzdan beri AKP iktidarı var. Bizde Galatasaray’la büyüdük. Şimdi tabi futbolda böyle bir taraftarlığım var ama fanatik değilim. İki yıl güreşle uğraştım. Bu sistem sadece Türkiye’ye özgü bir şey değil. CHP demek Türkiye demek diye her zaman söylerim. CHP’ye çok eleştiriler geliyor. Bunların içerisinde Kürdü, Türkü, Lazı, Çerkesi var, sağcısı var, solcusu var. Her türlü söz söylendiğinde bunun ne işi var. Gerçekten bu takım olarak aldığımızda. Bunu Galatasaray olarak düşünün. Fettullah Gülen Galatasaraylıdır. Mehmet Ağar’da Galatasaraylı. Deniz Baykal Galatasaraylı. Menderes Türel’de Galatasaraylı. Ben de öyleyim. Tezatlığa bakar mısınız? Böyle herkesi kapsıyor. CHP’de Kuvayi Milliye ruhu olan bir parti. Maalesef ara ara sorgulatıyoruz ama öyle değil. 1960 yılında CHP’nin tüzüğü yazılıyor. O zamana kadar yok. Ülkenin devlet programı bu şekilde. O yüzden bir refleks olarak kendisini devlet olarak addediyor. SHP döneminde biraz daha sivil bir isimle çıktığı için iktidarı genelde çoğunlukla alıyor. CHP’nin bu geçmişten gelen anlatamam sorunları da olmuş. Kolay değil. Bu nedenle sahanın tam ortasındayız. Kaleye de geçebilir. Gol atma potansiyelimiz varsa, golde atarız. Sahanın her yerinde oynayabilecek bir oyuncu olarak görüyorum. Yeri geldiğinde defansa çekiliyoruz. Yeri geldiğinde rakip kaleye kadar koşuyoruz. Böyle olmak zorundayız. Örneğin ben sağlıkla uğraşmak için yola çıktım ama taşeron işçilerle kim çalışacak? Ciddi bir mücadele vermek zorundayız. Şimdi AB ile ilgili Karma Parlamento Eş Başkanlığı görevimiz var. Avrupa’ya gittik, geldik. Ciddi sıkıntılar var. Hükümetin ne tür manevralarla bu hale soktuğunu da görüyoruz.ONLAR DA BİR KİŞİ KARAR VERİRBir takımdan bahsettiniz ama ben belli dönemlerde Ankara’da MHP, AK Parti kulislerini ziyaret ediyoruz. AK Parti’de milletvekilleri birlik içinde, CHP Antalya Milletvekilleri arasında neden bir birlik göremiyoruz?Şimdi AKP’nin durumu farklı. Bir kişi karar veriyor. Bir talimat bir karar çıkıyor. Taşeron işçi gibi onun dışına çıkamazlar. Beyan bile edemezler. Biz konuşuruz ama onlar konuşamazlar. Bu ayrı olduğumuz zıt olduğumuzdan falan değil. Bu bizim demokrasi anlayışımızdan kaynaklı. Onlarda öyle bir şans yok. Birisi bir konuda açıklama bile yapamaz. Orada bir sistem var. Bir şirket. Taşeron şirketin görevi var. BİZ FARKLIYIZ AK Parti’yi siyasi bir parti olarak görmüyor musunuz?Hayır, bir taşeron şirket. Ben bunu mecliste karşılarında söyledim. Siz uluslararası bir sermayenin taşeron şirketisiniz, siz de onun işçilerisiniz. Hiçbir şey yapamazsınız. Kendi iradeniz ortaya koyamıyorsunuz. Ne olur yapın dedim. Bir tane itiraz yo, konuşmadan sonra. Niye sataşmadınız diye sordum. Haklısınız dediler. Onu burada söyledim orada söylemedim diye bir şey yok. Konumları bu. Biz farklıyız. Her birimiz başka şeyler söyleyebiliriz. Antalya konusu geldiğinde gerek AKP’lilerle gerek MHP’lilerle konuşabiliriz. Yani dış politika da yeri geldiğinde onları eleştirmişimdir. Hatta bir ara AKP’nin vekili bana siz konuşun siz daha hakimsiniz dedi.BAYKAL BAŞLI BAŞINA OLAYBahsettiğiniz itaat kültürü ama ben birlikten bahsettim…Birlikteliğimiz var. Ama şöyle bir şey. Düşünün. Deniz Baykal başlı başına bir olay. Burada partinin içinde ama Deniz Baykal, bu partinizin 18 yıl genel başkanlığını yapmış birisi. Ve biz ona bir şey demiyoruz zaten. Nerede nasıl duracağını söylemek gibi bir durumumuz diye bir şey yok. Bize bir şey derse konuşuruz. Onun dışında mecliste de oturup, konuşuruz. Yeri geliyor odasında, kuliste sohbet ediyoruz. Görüş alışverişlerimiz oluyor. Antalya’da olsa, Türkiye’de olsa dünya ile ilgilide olsa görüş alışverişlerimiz oluyor. Devrim’in il başkanları ile ilgili bir görevi de var. Tabi herkesin farklı bir görevi var. Bazı konularda yan yana görünmesek bile telefonla konuşuyoruz. Bu konuda ne düşünüyorsun diye birbirimize bilgi ve not aktarımı yapıyoruz. Şöyle bir olayımız da var bizim. İl dışında da çalışmak zorunda kalıyoruz. Buradakilerin baktığımızda vekiller olarak Dışişleri Bakanı haricinde diğerleri yerel çalışıyor. Bizim ekip olarak genele ulaşan bir siyasetimiz var.İL BAŞKANI’YLA SOĞUKLUĞU GİDERDİKİl örgütleriyle diyaloglarınız nasıl peki? 7 Haziran’dan önce il başkanı ile ilgili bir soğukluk vardı. Aslında soğukluğun nedeni il başkanının o dönem yeni olması. Seçimlerde süzülerek gelmemesi, onun için de bir sıkıntıydı. O meşhur Alanya’daki tartışmadan sonra söylediği şu oldu: Ya abi biz birbirimize niye öyle söyledik. Aslında sizi çok seviyorum. Eee bende öyleyim. Ama oradaki süreçte iletişim kopukluğu oldu. Bizim geldiğimiz alan farklı. Üretimin içerisinden gelen biriyim. Ama ilk defa CHP yönetimine girmiş daha sonra da il başkanı olma durumu vardı. Yönetimse iki parçalıydı.PATRON CHP’DİRBugün CHP Antalya’da patron kim sizce? Yani bir Ümit Uysal dengesi var bir de genel başkan yardımcılığına gönderilmiş Çetin Osman Budak var. Antalya’nın patronu CHP’nin üyeleridir. Bu kadar yani daha ötesi yok. Onlar ne derse odur. Hiç kimse patron ilan edemez kendisini.SİYASİ DURUŞUMUZ VARAlevi- Sünni dengesi, bir de Kürt sorunu partide tabanında tartışılıyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Biz genel seçimlerde hem Alevi, hem de Kürt tabanların oylarını almış bir partiyiz. Yani Kürt değilim ama herhâlde Antalya’da yaşayan Kürtler ’den daha çok Kürtler ’in sorununa duyarlı bir siyasi duruşumuz var. Alevi değilim ama onlardan daha çok parçalanmadan kaçınan bir siyasi duruşumuz var. Bu yüzdeden de seçiyorlar. Ondan o kadar bundan bu kadar demek yerine ideolojik, sosyal bir bakış açısıyla kendini ifade edebilmesi insanları ayırmadan onları kendisini özgürce ifade edebilmesi ve yerini bulabilmesini savunuyoruz. Bizim açımızdan olması gereken de bu.
ADAY BELİRLEMEMİZ DEĞİŞMELİCHP kendi PR’ını yapamıyor mu?Bu konuda 10 yapıyoruz ama bir tanesi yansıyordur. Bizim yerel seçimlerde giderken aday belirleme süresinde sıkıntılarımız var. Yani yerel seçimlerdeki aday belirleme yöntemimiz değiştirmemiz gerekiyor. SOSYAL MEDYA AMATÖRÜYÜMSayın vekilim sosyal medyayı ne kadar kullanıyorsunuz? Bir de partinizi sosyal medya politikası var mı? Bir şey yazarken şunları yazalım bunları yazmayalım gibi…Şuna inanırım. Doğru şeyleri farklı yerlerde birbirimizden habersiz yaparsanız sonuçta o bir güç olur. Bizde öyle bir şey yok. Şunu yazın bunu yazın gibi. Ama sosyal medyayı kullanımı birey olarak kendim kullanıyorum. Amatör olarak kullanıyorum. O amatörlük bizim samimiyetimizden geliyor belki de. Söylediklerimiz ses getiriyor mu? Getiriyor tabii. Genel başkanımıza da bunu söylüyoruz. Ortak gruplarımızda var. Oradan söylemek istediklerimizde söylüyoruz. Ama sıkıntılı yorumlar yapan arkadaşlarımıza da uygun bir dille uyarı yapılıyordur. Bizde kendimiz sözlü olarak şöyle dikkat et dediğimiz oluyor. Uzaktan herkes önyargılı oluyor. Ama birebir tanısanız onlardan daha çok onların düşüncelerini savunursanız.HEDEFTE BÜYÜKŞEHİR YOK Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için ön seçim yapılırsa Niyazi Nefi Kara birinci çıkar mı? Hedefte de büyükşehir var mı?Hedefte Büyükşehir yok. Şimdiden söyleyebilirim. Hiçbir zaman da düşünmedim. Seçimden önce genel kurulda bu soru sorulduğunda hayır dedim. Genel siyasette görev alacağımızı ön seçim yaparlarsa mutlu olacağımızı söyledik. Ön seçime girilirse, ne olur bilemeyiz. Onda sıkıntı yok.