MUTLU ANNE, MUTLU TOPLUM- Öncelikli olarak Fatma Şahin’i tanımak isteriz. Fatma Şahin, AKİÇDER’İ nasıl kurdu?Burdur, Bucak doğumluyum. Evli ve iki çocuk annesiyim. Uzun yıllar Türk Hava Yolları'nda görev yaptıktan sonra emekli olup, Türk Hava Yolları yer hizmetleri kuruluşu olan TGS'de yönetici olarak görev yapmaktayım. Yıllardır kadın ve çocuklarla ilgili yurt içi ve yurt dışında önemli çalışmalar yaptım, birikimlerimi paylaştım. Ailemden her daim yardımlaşma kültürünü aldım. Hayatımın içinde hep birilerine destek olmaktan mutluluk duydum. Bu duygumu sosyal projelerle besledim ama yetmedi. Uzun yıllar kadın ve çocuklarla ilgili çalışmalar yapıp toplumdaki değişimleri fark edince bunu bir dernek çatısı altında toplayıp, daha geniş kitlelere ulaşmam gerektiğini düşündüm. Son AKİÇDER (Antalya Kadın İstihdamı ve Çocuk Hakları) derneğimizi kurarak sayısız projelerle kadın ve çocuklarımızla çalışmalar yaptım. Toplumumuzda özellikle kadın ve çocuklara yönelik daha çok çalışma yapılması kanaatindeyim. Mutlu bir toplum mutlu bir anne ve mutlu çocuklardan oluşur. BÜTÜN ÇOCUKLAR MUTLU OLANA KADAR ÇALIŞACAĞIZ- Derneğinize üye olmak isteyenler ne yapmalı?Derneğimize üyelik için Dernekler Dairesi Başkanlığı’nca belirlenen şartlara sahip olmanız ayrıca derneğimize yazılı olarak başvuruda bulunması, yapacağı sosyal sorumluluğun ne denli önemli olduğunu bilmesidir. Kalbi güzelliklerle dolu tüm insanlara kapılarımız ardına kadar açıktır. Yardımlarımızın bölge ve alan sınırlaması olmamasından dolayı herkese kapımız açık. Bölge olarak Antalya'da faaliyet gösteren bir dernek olsak da gerek yurt içinde, gerekse yurt içindeki derneklerle iş birliği yapıp yurtdışında da ihtiyacı olan kadın ve çocuklarımıza ulaşmak için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Çok uzaklarda olup kalbimize dokunan ve gönlümüzde yer verdiğimiz herkese elimizden geleni yapmaya hazırız. Her daim destek olmak için canla başla bizlerle olup desteklerini eksik etmeyen Antalya'ya ve bu işlere gönül vermiş herkese sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz. Kurulduğumuz günden şimdiye kadar yüzlerce projeye imza attık. Proje alanımızda engelli kardeşlerimiz ve onların bakım, sağlık, gıda gibi yaşamsal ihtiyaçları ile onlara yönelik iş sahası oluşturma ve bu kardeşlerimizin toplumda daha aktif rol alabilmeleri için yaptığımız projeler; ayrıca kadınlarımıza yönelik iş istihdamı projelerimiz; gözlerinde mutluluğun en saf ve doğal halini gördüğümüz çocuklarımız için eğitim, sağlık vb. bir çok alanda projeler yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Bütün çocuklar mutlu olana kadar yapmaya da devam edeceğiz. Onlar bizim güzel ülkemizin aydınlık geleceğidir. İlerleyen zamanlarda da yine kadın istihdamı, çocuk ve engelliler ile ilgili projeler yapmaya devam edeceğiz. Onlar bizim güzel ülkemizin aydınlık geleceğidir.EĞİTİM PROJELERİNE ÖNEM VERİYORUZ- Hayata geçirmeyi hedeflediğiniz projeler arasında öncelik sırası var mı?İlerleyen zamanlarda da yine kadın istihdamı, çocuk ve engelliler ile ilgili projeler yapmaya devam edeceğiz. Ülkemizde ve Antalya'da son zamanlarda kimsesiz çocuklara yönelik yapılan çok güzel çalışmalar var. Birlikte kenetlenip bu yavrularımıza bir anne, baba, abla, kardeş olmalıyız. Sıkıntılarına bir nebze de olsa çözüm olabilmeliyiz. Unutmamalıyız ki bu çocuklar hepimizin çocuğudur. Bilhassa eğitim alanında bu çocuklarımızın hayata tutunabilmeleri adına daha çok çalışma yapmamız gerekmektedir.KARŞILIKLI ANLAYIŞ ŞART - Kadına şiddete karşı duruşunuzu biliyoruz. Dernek olarak toplumsal yaraya karşı bir çalışmanız var mı?Biz cennetin bile annelerin ayakları altına serildiğini bilen bir toplumken, kadına şiddet büyük bir acizliğin göstergesidir. Bazen böyle durumlarda, bazen de aileye destek olmak adına çalışmak zorunda bırakılan çocuklarımız; maalesef hayatın tüm zorluklarını küçücük omuzlarında taşımaya çalışırken yaşının gerektirdiği eğitim, oyun, akranlarıyla bir şeyler paylaşmak gibi birçok şeyden uzak kalabiliyorlar. Her daim bir çocuk hakları savunucusu ve dernek başkanı olarak diyorum ki bu sorunlarımızı eğitim, sevgi ve karşılıklı anlayış ile çözebiliriz.BİZ BÜYÜK BİR AİLEYİZ- Çalışmalarınızda yeteri kadar destek alabiliyor musunuz? Yetkililerimiz kadın ve çocuk konusundaki tüm çalışmalarımızda her daim destekçimiz olmuşlardır. Daha güzel işlere imza atabilmemiz için bizlerle el ele verip yürüyen, daha çok kenetlenmemizi sağlayan herkese teşekkürlerimizi sunarım. AKİÇDER olarak her geçen gün daha da büyüyen güzel projelerde buluşup, her buluşmada rotasını başka bir ele uzanmayı hedef edinmiş uzman bir ekip, dayanışmanın olduğu, bir gülümseme için geceli gündüzlü çalışan sevgi dolu büyük bir aileyiz. Bu duygunun tarifi yok. Mutluluk paylaştıkça çoğalıyor. Bu çalışmalarda bizlerle yürümek isteyen herkesin desteklerini bekliyoruz.YAŞAM ENERJİSİNİ BIRAKMAYANLAR- İnsanlara yardım eli uzatırken, unutamadığınız bir anınız var mı?Ayşe anne iki bacağını şeker rahatsızlığı yüzünden kaybetmiş ciddi sağlık sorunları olan ağzı dualı bir annemiz. Dernek olarak kendisiyle yollarımız kesiştiğinde yazın sıcağında çok zor durumdaydı. Ayşe annenin yaşamını daha kolay hale getirmek için yasam alanında düzenlemeler yapıldı. Doktor kontrolleri yapıldı. Kendisi de şeker, böbrek hastası ve diyaliz tedavisi gören kızı Ayşe annenin bakımını yapmaya çalışıyordu. Geçtiğimiz aylarda ona bu şartlarda bakmaya çalışan kızı da maalesef hayatını kaybetti. Ayşe annemizin herşeye rağmen hayat mücadelesi çoğumuza örnek olabilecek türden. Bu yüzden, Ayşe anne ile yaşadıklarımızı hiçbir zaman unutamayacağım.YARDIM ADI ALTINDA FOTOĞRAF ÇEKME YARIŞI- Dernek olarak aynı zamanda Suriyeli mültecilerle yakından ilgileniyorsunuz…Evet… Dönem dönem Serik’teki mülteci kampına gidiyoruz. Yaklaşık tahminim 2 bin kişi yaşıyor. Brandaların altında yaşam mücadelesi veriyor. Gerçekten yaşam şartları inanılmaz kötü. Ciddi söylüyorum size orada insan yaşayamaz. Şu havalarda vicdanım el verip de gitmek istemedim. Çünkü insan olarak çok kötü durumdalar. Bununa ilgili inşaat yapan abilerimle görüştüm. Onlarda belediye eğer bize yer verirse bizde baraka tarzı yer yaparız dediler. Brandanın içindeler şu an. Oradaki kadınlar Türkçe bilmedikleri için orada da bizim Amina diye bir kızımız var. Amina psikolog. Orada erkek çocuğundan fazla kız çocuğu var. Çocuklarının durumları o kadar kötü ki, gıdada ziyade giyecek ihtiyaçları var. Antalya’da şu an çok fazla dernek var ama çözüm üretecek yok. Bir dernekle bir şeyler yapalım dedik. Oraya gittiğimizde çok üzüldüm. İnanın ki resim çekmek için yarışa girdiler. Bu beni inanılmaz üzdü. Ne yapabilir demediler. Resim çekme yarışına girdiler. Hâlbuki ben onlara giderken ortak bir proje üretelim dedim. Yani siz yatağını alırsanız, ben yorganını alayım. Birlikte güç doğar dedim. İkinci aşamada tekrar gittiğimiz zaman daha üzücü bir olay oldu. Kampa kalan bir ailenin neye ihtiyacı vardır? Parmak arası terliğe ihtiyacı yoktur. Ne bileyim ayağında ayakkabı olmayan insana sen oyuncak götüremezsin. Ayağında çorabı yokken sen kalkıp o kız çocuğuna oyuncak götüremezsin. Bu beni gerçekten çok üzüyor.SADECE KADIN, YAŞLI VE ÇOCUKLAR GELSİN- Türkiye’de bu kadar yardıma muhtaç insan var Suriyeliler’e yardım ediyorsunuz diye eleştiriye maruz kalıyor musunuz?Bu konuyla ilgili olarak çaba sarf istiyorum. Valimiz Münir Karaloğlu çok iyi bir insan. Eşi hanımefendi keza bu konulara çok duyarlı. Benim fikrim şu… Her yerde de diye getiriyorum. Suriye’den kadın, yaşlı ve çocuklara evet, başımızın üstünde yerleri var. Ama ben genç insan istemiyorum ülkemde. Genç bir Suriyeli erkek istemiyorum. Benim askerim gidip, orada savaşıyorsa bunlarından savaşması lazım. Neden gençler burada? Ben kalkıp, 20, 25, 30 yaşındaki insana ben yardım etmek istemiyorum. Neden müsaade edildi buna? Edilmemeliydi. Elbette ki biz çok yardımsever bir insanız.FATMA ŞAHİN VEİSİM BENZERLİĞİ- Eski bakan şimdi Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ile isim benzerliğinizden dolayı yaşadıklarınız var mı?Fatma Hanım milletvekili olduğu dönemde THY’de çalışıyorum. Antalya’ya geleceğim. Oğlum küçük kreşte. İsim benzerliği nedeniyle onu yerine beni çek etmişler. Uçağa çıktım. Bizim akredite hakkımızda var. Personel koşarak geldi. Fatma Hanım sizi uçaktan indiriyoruz dedi. Nasıl yani dedim. Vekilimiz diye sizi çek etmişiz. Uçak dolu. Sizi indirmemiz lazım. Sayın vekil uçağa bindiğinde Fatma Hanım’ la merhabalaştık. Dedim ben Fatma Şahin. A ne güzel tesadüf dedi. Dedim hiç iyi değil. Sizin yüzünüzden uçuktan indiriliyorum dedim. Orta koltuğu açtırmamız lazım. Bende Antalya personeliyim kartımı gösterdim. Çocuğum sokakta kalacak dedim. Fatma Hanım, lütfen ne gerekiyorsa yapalım dedi. Sonra uzun süre sohbette ettik. Bir de dernek olarak Ankara’dan randevu istedik. Fatma Şahin ismini gören direkt olarak aradılar. Buyurun bakanım dedi. Dedim ben bakan değilim ama randevuyu kaptım. TÜRK KIZIYIM, SURİYE’NİN GELİNİYİMAKİÇDER Başkanı Fatma Şahin’in desteğiyle Antalya’da 5 çocuğuyla yaşam mücadelesi veren 32 Hacer Hanım, savaşta yaşadıklarını şöyle anlattı:“Babam Türk, 2000 yılında vefat etti. Annem Suriyeli, 20 sene Türkiye’de yaşadığı için artık ailesine dönmek istedi. Bizi de aldı. Ben ve iki kardeşim okullarımızı bırakıp, gittik. Ben 15 yaşımdaydım. Halep’e yerleştik. Suriye’de adet kızlar küçük yaşta evlenirmiş. Suriye’de evlendim. Eşimin maddi durumu iyi. Müzik öğretmeni, aynı zamanda gelinlik terzisiydi. Boş zamanlarında terzilik yapıyordu. Maddi durumumuz iyiydi. Savaştan önce evimiz vardı. 4 kızım, bir oğlum var. 12 yaşında kızım var, ikizlerim 9 yaşında, 5.5 aşında küçük kızım, 3 buçuk yaşında da oğlum var. Evimiz vuruldu. Kayınpederimi evde kaybettik. İkizlerimden bir tanesi 3. kattan aşağı düştü. İkincinin bombalanırken bacakları yandı. Hala belli oluyor yanıklar. Eşim direniyordu ben vatanımı bırakmam, gitmem diye. Benim vatanım var, ben çocuklarımı alır giderim dedim. Çocukları aldık geldik. Buraya geleli 3 yıl, 8 ay oldu. Direkt Antalya’ya geldim. Çünkü İskenderun’da çok Suriyeli vardı. Bende onlardan biraz uzaklaşmak istedim.YÜRÜYEREK GELDİK- Peki, Antalya ile bağlantın var mıydı daha önce?Geldim. İki Suriyeli aileyle tanıştım. Ondan sonra bir odada 3 ile yattık, Kepez’in orada.- Mal varlığınız var mıydı? Parasız mı geldiniz buraya?Ben 5 çocuğum, eşim ve bir valizle geldim.- Yolculuğu neyle yaptınız?Otobüsle önce oradan minibüslerle hududa geldik. Ondan sonra yürüyerek girdik. Benim Türk pasaportum vardı. Çocuklarımı benim üzerimden geçirdiler bir şey demediler. Kocamın da pasaportu var.BÜTÜN AİLEM GELDİ- Aynı zamanda Türk kimliğin var yani senin?Ben esasen doğma, büyüme buralıyım. Sağ olsun AKİÇDER Başkanı Fatma abladan yardım aldım. Kiralık evde buldum. Ondan sonra kaynanam geldi. Kayınbiraderim, görümcem, diğer kayınbiraderim. Hepsinin ailesi var. Hepsiyle beraber oturduk. Fatma abla biliyor, kalabalıktan oturacak yerimiz yoktu. En son eşim sokak kapısını içinde yatmaya başladı, geceleri. Yer kalmadı. O hale geldik. Bir evde 25 kişi yaşıyorduk. Ondan sonra ben çocuklarımı okula yazdırdım. Kimlikler yoktu. Suriyeli oldukları için herhangi bir okula kabul edilmediler. Ondan sonra sağ olsun bir iş adamı bana yardım etti. Çocukların benim üzerimden kimlik aldım. Benim burada nikâhım yok. Nikâhım Suriye’de. Ben hale kimlikte bekâr olarak görünüyorum. Eşim ilk başta iş bulamadı. Biliyorsunuz Suriyeliler çok zor iş buluyor. Ben çalıştığımda ise, çocuklar sıkıntı yaşamaya başladı. Benden başka Türkçe bilen yok ailede. EŞİM YUNANİSTAN’A KAÇTI- Şimdi eşiniz nerede?Eşim Yunanistan’a gidecek, oradan da Almanya’ya gidecek. Beni zorla alacaktı ben gitmedim. Karar verdi. Ben ise, çocuklarıma bir şey olur. Ben çıkamam dedim. Korkarım ben, denizden korkarım. 5 ay oldu 6. ayına girecek. Gitti. Biraz tartıştık. Ben çıkmayacağım diye. Sen beni bırakıyorsun dedi. Ben seni bırakmıyorum ama ben katlanamam. Çocuklarıma bir şey olursa ben yapamam. Ara sıra konuşuyoruz. Ama şu an kampta hapis. Yunanistan’ın Rodos Adası’nda, mülteci kampında.- Eşiniz geri dönüş isteyemiyor mu?Bir seneden önce geri dönüş isteyemez. Gelemez. Şu anda Rodos Adası’nda. Kardeşiyle birlikte. Beraberinde kaynanamı, karısını, çocuklarını bıraktı.ÖNCE AİLELER İKİYE BÖLÜNDÜ- Suriye’de savaş nasıl başladı?Biz oturuyoruz evimizde. Eyleme çıkmaya başladılar yavaş yavaş. Her ay bir defa eylem çıktı. Sonra arttı eylemler. Bütün eylemler aynıydı. Esat karşıtlarının adı muhalif oldu. Sohbetlerde ile içinde adamlar birbirleriyle tartışmaya başladı. Biz Esat’ı istemiyoruz. Biz muhalifiz diye bölünmeye başladılar aileler. Bu bizim evde de yaşandı. Aileler bölünmeye başladı. Sonra mahalle mahalle bölünmeye başladı. Halep muhalefet oldu. Etrafındaki köylerin hepsi muhalefet köyleri oldu. Ondan sonra yavaş yavaş başladı. Silahlanmaya başladılar. Silahlar nereden geliyor kimse bilmiyor. Ben 9 sene yaşadım ve çok rahat yaşadım. Her şey ucuzdu. Bir bu arada ayda 100 lira elektrik ödüyoruz. Orada bütün sene ödüyorduk o parayı. Gençler yavaş yavaş çekilmeye başladı. Biri ben muhalif olacağım, biri ben Esat’ın askeri olacağım diye. Benim eşimin amcalarından bir tanesi Esatçı. İki tanesi muhalefet.ÖLÜNÜ KALDIRIRSAN ÖLÜRSÜNTartışmaya başladılar aynı evde. Hatta ben o kadar zor durumlara girdim. Ben çocuklarımı cesetlerin zerinden atlattım. Yürüttüm. Benim çocuklarım yerde ceset görmeye alıştılar. Yerde birini öldürmüşler, parçalanmışlar. Onu kaldıran onun gibi cezalandırılacak. Öyle bir duruma geldik. Kaldıramazsın. Kedi, köpekler yiyecek onu. Çocuklar bakıyor. Anne neden böyle mosmor, simsiyah yüzü diyorlar. Dedim annem buna ilaç vermişler ondan böyle olmuş. Ne diyeceği çocuklara? Her yürüdüğümüzde polis, jandarma durduracak. Senin kimliğe bakacaklar. Bir ara Suriyeli nüfus kâğıdım kayboldu. Yanımda Türk nüfus kâğıdım vardı. O gün tansiyonum düştü. Kalbim atmaya başladı. Neden? Çünkü bende Türk kimliğini görürlerse ben ceza yerim. Çünkü ben Türküm. Beni Türk bilirlerse be artık yokum. Esatçılar Türkiyeli biri görürlerse öldürür. Ben şimdi kesinlikle gidemem oraya. Çünkü ben çifte vatandaşım.
SALI SOHBETLERİ
10 Ocak 2017 - 11:05
Güncelleme: 08 Nisan 2017 - 17:27
SALI SOHBETLERİ-54: FATMA ŞAHİN - AKÇİDER KURUCU BAŞKANI
Salı Sohbetleri’nin bu haftaki konuğu Antalya Kadın İstihdamı ve Çocuk Hakları (AKİÇDER) Kurucu Başkanı Fatma Şahin oldu. Şahin’le sosyal projeler üzerine sohbet ettik.
SALI SOHBETLERİ
10 Ocak 2017 - 11:05
Güncelleme: 08 Nisan 2017 - 17:27