Cuma günü yola çıktık, istikamet Doğu’nun Paris'i Malatya’ydı.
Malatya, yaşayan büyük bir şehir.
Malatya, 1987 yıllarının Antalya’sı gibi.
Ama çok daha eğlenceli, hareketli ve çok paralı.
Sanayi ve tarım ekonomisi, Malatya’da pazara yansımış...
Antalya’da aradığın, özlediğin, unuttuğun ne varsa, Malatya’da bulabilirsin.
Rakamlar ekonomik, lokantalar ekonomik…
Rahmetli Turgut Özal, hala Malatya’da.. Hizmetinin eserleri devam ediyor..
Malatya’ya gidilir de, kayısı yenmez mi?
Var, o da var…
Malatya’da yer gök kuru kayısı, altın sarısı, gün kurusu, dut pekmezi.
İşte Malatya böyle bir yer.
Karşılaşmaya gelecek olursak.
İlk 15 dakikada, 3 gol yemekten kurtulduk.
Sonrasında ise yeni starımız Nasri’nin golü geldi.
Hücum hattımız süper, orta saha normal, defans tehlikeli durumda.
Deplasmanda bir puan fena sayılmaz ancak takımımızın da hazır olmadığını söylemeliyiz.
Özellikle hoca formsuz, oyuna müdahale etmekte gecikti.
Ciddi sorunlar yakın…
Sakatların takıma dönmesi halinde Galatasaray maçında istediğimiz sonucu alacağımıza inanıyorum.
Ayrıca Yekta ve Musa’ya da şans verilebilir.
Maıcon, Nasri, Eto'o ve Menez adeta ölüm timi.
Ancak defansa dokunuş gerekiyor.
Galatasaray maçında statta olalım ve takımımızı destekleyelim.