Başbakan Ahmet Davutoğlu, 64. Hükümet’in programını TBMM’de açıkladı. Program dahilinde çok sayıda projeler vardı. Ancak ben pür dikkat, turizm adına yapılacakları dinledim. Başbakan Davutoğlu, programı açıklamadan önce turizmi adeta tekrar tanımladı. Davutoğlu’nun, “AK Parti Hükümetleri olarak turizme sadece turist sayısı ve gelir odaklı bakmadık. Etkili bir turizm politikasının ekonominin yanı sıra dış politika ve kültür alışverişi sayesinde oluşturulacak pek çok kazanım sağlayacağının bilinciyle hareket ediyoruz” diye konuşması açıkçası beni umutlandırdı. Kaynakların arttırılması ve sürdürülebilir turizm yaklaşımının yer aldığı programda, dikkat çeken bazı maddeleri sizlerle paylaşıyorum. Yeni turizm programıyla ilgili tek söyleyeceğim var, acil hem de çok acil şekilde hayata geçirilmesidir. İşte dikkat çeken maddeler:
64. Hükümet olarak önümüzdeki dönemde de turizm sektörünün sür- dürülebilir turizm yaklaşımı çerçevesinde istihdamın artırılmasında ve bölgesel gelişmede öncü bir sektör olması, dünya ölçeğinde kitle turizminin yanı sıra bireysel turizmin de önemli cazibe merkezlerinden birisi haline gelmesi vizyonuyla hareket edeceğiz.- Bu dönemde turizme ayırdığımız kaynakları daha da artırarak, Türkiye Turizm Stratejisi’nde öngördüğümüz hedeflere ulaşacağız. Deniz, kum ve güneş turizminin yanı sıra sağlık ve termal turizm, kış turizmi, golf turizmi, deniz turizmi, eko-turizm, yayla turizmi, kongre ve fuar turizmi gibi turizm türlerini öncelikli olarak ele alacak ve geliştireceğiz.
- Ülkemizin her yanına dağılmış durumda bulunan sağlık, termal, yayla, kış ve dağ sporları, kültürel açıdan önemli yer ve yerleşmelerin tek tek ele alınması yerine bunların birbirleriyle entegrasyonunu sağlayarak, daha cazip ve daha güçlü alternatif varış noktaları ve güzergâhlar oluşturacağız.
- Turizm potansiyelini harekete geçirmek üzere kamu yatırımlarını varış noktası yönetimi bazında bir planlamaya dayalı yapacağız. Turizm merkezlerinde bürokrasiyi azaltacak ve sermaye akışını kolaylaştıracak yeni ‘Alan Yönetim’ modelleri geliştireceğiz.
- Turizm Gelişim Bölgeleri, Turizm Koridorları, Turizm Kentleri ve Eko- turizm Bölgelerinin geliştirilmesi yaklaşımımızla 9 turizm gelişim bölgesi, 7 tematik koridor, 10 turizm kenti ve 5 ekoturizm bölgesi öngörmekteyiz.
- Ziyaretçi sayısının ve ziyaretçi başına yapılan harcamanın artırılması, yüksek gelir gruplarının ülkemize çekilmesi ve yıl boyu talep yaratılması, iç ve dış talebin bölgelere ve ürünlere dengeli dağılımının sağlanmasını hedefliyoruz.
- Kış Turizmi Master Planı hazırlanarak, kış turizmine ilişkin yatırımların bütüncül bir şekilde planlanması ve gerçekleştirilmesini sağlayacağız. Ayrıca, kış turizmi açısından rekabet gücü yüksek olan Doğu Anadolu Bölgesi için Kış Turizmi Strateji Belgesi’ni hazırlayacağız.
- Kıyılarda yat turizmi için alt bölgeler itibarıyla talep tahmini, gerekli yat limanı sayısı ve kapasiteleri ile yer seçimi konularını içeren bir çalışma yapacağız.
- Yeni veya talep artışı görülen pazarlarda tanıtıma yönelik dış yapılanma oluşturacağız.
- Turizm eğitimini, sektörün ihtiyaçlarına hizmet verecek yapıya kavuşturacağız.
- Turizm alt ve üstyapı yatırımlarında kamu, özel işbirliğinden azami ölçüde faydalanacağız.
- Sağlık Turizminin Geliştirilmesi Öncelikli Dönüşüm Programı’mızla Türkiye‘nin dünyada yükselen pazar konumunda olduğu medikal turizm, termal sağlık turizmi ve ileri yaş, engelli turizmi alanlarındaki hizmet kalitesini yükselterek rekabet gücümüzü artırmayı amaçlıyoruz.
Başbakan Davutoğlu’nun turizm adına planlarına eklenmesi gereken bir hususu ise, hatırlatmadan geçemeyeceğim. Antalya adına ülkemize gelen misafirleri getiren firmaların ehliyeti hususunda bir düzenleme yapılmasıdır. A grubu acenta statüsü ile ağzını doldura doldura ‘1,5 milyon turist getiriyorum’ anonsu yapan nice firmanın her 5 yılda bir Antalya’ya verdiği zarar; yarım milyar doların üzerinde… Kesinlikle bu husus hem mali, hem de fatura bazında değerlendirilmeye alınmalıdır.
İyi haftalar…