Referandum çalışmaları kapsamında Ak Parti’de sahaya inmeyen ve ‘evet’ için çalışmayanlar dikkat çekti. Ancak hiç kimse bu konuyu gündeme taşımadı. Bu isimler kim dediğimizde ilk akla gelen isimler Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu, Bülent Arınç, Ali Babacan diye başlayan isim listesi sıralanıp gider.
Her daim siyasette kriz yaşandığında Ak Parti’nin içinden çıkacak merkez sağı kucaklayacak bir parti beklentisi içinde olundu. Referandum zamanında da sahaya inmeyenlerin, bu partiyi kuracağı beklentisi ise Ak Parti’nin için tehdit oluşturur nitelikte canlı tutuldu.
Referandumun ardından dün Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, ilk kez kamuoyuna açıklama yaptı. Karamollaoğlu’ndan ‘Eniştem beni niye öptü?’ cinsinden bir açıklama gelince, kafalarda karıştı.
Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Saadet Partisi’nin başına geçeceği sinyalini veren Karamollaoğlu, bir gazetecinin bu konuyla ilgili sorusuna bakın ne yanıt veriyor:
“Biz bugüne kadar Ak Parti içerisinde bulunan ve politikalarına destek veren arkadaşların gördükleri bu yanlışlardan dolayı, ciddi olarak bu işi düzeltecek bir tavra girmelerini temenni ediyoruz. Bizim kapımız herkese açık. Biz, bizimle beraber bu sahada bizim üslubumuzla, kavga etmeden, dik durarak, ülke meselelerinin çözümünde bize destek verirlerse elbette memnun eder. Bu arkadaşlarımızla her zaman görüşmeye hazırız da, görüşüyoruz da. Türkiye siyasetinde bugüne kadar verimli çalışmalar yapan bütün arkadaşlarımızı gerek Ak Parti’nin içerisinde bulunan, gerek diğer partilerde bulunan arkadaşları aramızda görmekten memnuniyet duyarız. Bugün Türkiye’de arayış içerisinde bulunan herkese kapımızı açık tuttuğumuzu ifade ediyoruz. Başa geçme konusuna gelince... Bu bizim tabanımızın, genel kongremizin vereceği bir kararla olur. Sayın Abdullah Gül görevi devraldığımda arayıp tebrik etmişti, kendisine iadeyi ziyarette bulunamadım bugüne kadar. İlerleyen günlerde ziyaret etmeyi düşünüyorum.”
Karamollaoğlu bu açıklamayı yapıp, ulusal basının gündemine oturmasının ardından, karşı hamle geldi. İddiaya göre, Abdullah Gül ile Deniz Baykal gizli bir görüşme yaptı. Hedef şaşırtma amaçlı bu iddianın ardından Abdullah Gül’ün çalışma ofisinden Deniz Baykal ile gizli görüşme iddialarıyla ilgili olarak Twitter'dan açıklama yapıldı.
Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Bugün bir medya organında 11. Cumhurbaşkanımız Sayın Gül ile ilgili olarak yayınlanan ‘gizli görüşme’ haberleri kötü niyetli ve maksatlıdır.
Bu ve benzeri yalan haberler son dönemde organize gruplar tarafından bilinçli olarak üretilmektedir. Kamuoyunun dikkatine saygılarımızla sunarız.”
Kötü niyetli ve maksatlı cümlesinin altını çizerek, algının değiştirilip, kafaların nasıl karıştırılmak istendiğini dile getirmeme gerek yok sanırım…
Bir gün içinde siyasette bu kadar alt mesajlı gelişmeler oluyorsa, orada bir şey var demektir. Biz ise bu gelişmelerin Antalya’ya nasıl yansıyacağını merak ederken, Ankara’dan sorulan tek soru yeni oluşum Anadolu Birliği Partisi mi yoksa Saadet Partisi çatısı mı? oluyor. Yanıtı ne olur bilinmez ama kurulmadan bu kadar gürültü çıkaranlarda siyasetin gündemine oturmayı biliyor.