Kamu hukukuna tabi olan veya kamunun denetimi altında bulunan, kamu kaynağı kullanan kurum ve kuruluşların adına yapılan mal ve hizmet alım veya satımlarına yada kiralanmalarına ilişkin ihaleler ve yapım ihaleleri TCK madde 235 kapsamındadır.
Doğrudan temin yöntemi ise bir ihale usulü olmadığından sebeple ihale usullerinin tabi olduğu mevzuata da tabi olmak zorunluluğu yoktur.
İhtiyacın giderilmesi acil olup da beklemeye tahammülü olmayan durumlarda idare bu yöntemle hemen ihtiyacını karşılayacaktır.
Bu nedenle Kanunda bu alım yöntemi ile idarelere geniş bir takdir alanı tanınmıştır.
Bunlardan biri de, sözleşme yapıp yapmama serbestliğidir.
Nitekim 4734 sayılı Kanunun 22’inci maddesine göre, bu yöntemle yapılan alımlarda ilân yapılması, teminat alınması, ihale komisyonu kurulması ve 10’uncu maddede sayılan yeterlik kurallarının aranılması zorunlu değildir.
Genellikle belediyeler tarafından kullanılan doğrudan temin, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 4’üncü maddesinde, “Bu Kanunda belirtilen hallerde ihtiyaçların, idare tarafından davet edilen isteklilerle teknik şartların ve fiyatın görüşülerek doğrudan temin edilebildiği usul” şeklinde tanımlanmıştır.
Kanun tasarısında yer alan gerekçede ise "özellikle kağıt, kırtasiye, elektrik malzemeleri gibi küçük ölçekli günlük ihtiyaçların karşılanması ile küçük bakım onarım işlerinin yaptırılmasında kolaylık sağlamak üzere ihale yetkilisince görevlendirilecek kişiler tarafından piyasada fiyat araştırması yapılarak temin yöntemi benimsenmiştir" denilmek suretiyle maddenin düzenleniş nedeni açıklanmıştır.
Her ne kadar Sayıştay Temyiz Kurulu’nun 03.03.2009 tarih ve 30679 tutanak nolu kararında da benzer şekilde “Dilekçi dilekçesinde doğrudan temin yönteminin bir ihale usulü olmadığından mal alımlarında herhangi bir cezai müeyyide bulunmadığını ileri sürmüş ise de, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 22. maddesinin D bendine göre yapılan alımlar idarelerin ihtiyaçlarının temininde istisnai bir yöntem olup sınırlı durumlarda başvurulmaktadır.
İdareler tarafından Kanunun 22/I-d bendinde belirlenen parasal limitlerin altında kalmak suretiyle doğrudan temin yöntemini kullanabilmek amacıyla aynı ihale konusu olabilecek yapım işlerinin kısımlara bölünmesi Kanunun temel ilkelerine aykırılık teşkil etmektedir.
Nitekim, Genel Tebliğin 22.5.1.2.maddesinde “Ayrıca, 4734 sayılı Kanunun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile temini gereken ihtiyacın, Kanunun 22’nci maddesinin (d) bendi için öngörülen parasal sınırların altında kalacak şekilde, adet bazında veya aynı ihale konusu içinde yer alabilecek nitelikteki mal ve hizmet alımları ile yapım işlerinin, kalemlere veya gruplara bölünmek suretiyle aynı Kanunun 22’nci maddesinin (d) bendine göre temini, 4734 sayılı Kanunun temel ilkelerine aykırılık teşkil ettiğinden, bu yönde uygulamaların sorumluluk doğuracağı hususuna dikkat edilmesi gereklidir” açıklaması dikkate alınmalıdır.