Günlerden bir gün Nasreddin Hoca’ya dostları eşinin adını sorar…
Hoca da; ‘Nereden bileyim eşimin adını’ der…
Bunun üzerine dostları şaşkın bir şekilde “Olur mu hoca!.. İnsan 25 yıllık karısının adını nasıl bilmez?” diyerek tepki gösterir.
Nasreddin Hoca, gayet sakin halde “Geçinmeye gönlün olmazsa, ister 40, ister 60 yıllık ol, eşinin adını bilmezsin” yanıtını verir.
Bugünlerde Türkiye- Rusya arasında yaşanan görüşmelerden çıkacak sonuç tıpkı, Nasreddin Hoca hikayesi gibi…
Krizin ardında karşılıklı atılan adımlara rağmen, halen beklenen seviyeye gelmeyen ticari ilişkiler, kafalarda soru işareti oluşturuyor. İkili görüşmeler güzel giderken, görüşmelerin ardından atılması gereken adımlar, bir türlü atılmıyor. Bir de Antalya ihracatta öncelikli olarak domatesle ilgili yasağın kalkmasını beklerken, Rusya’nın kendi ülkesinde tarım seferberliği ilan ederek domates üretmeye başlaması ‘geçinmeye niyeti yok’ yorumunu beraberinde getiriyor.
Yetmiyor, Rusya Tarım Ürünleri Denetim Ajansı (Rosselhoznadzor) gün geçmiyor ki, Türkiye’den Rusya’ya ihracat yapan firmalara bireysel olarak kılıfına uygun yasaklamalar getirmesin. Son olarak Türkiye'den Rusya'ya deniz ürünü sevkiyatı yapan bir firmaya ürünlerde zararlı bir bakteri bulunması nedeniyle yasak getirildi.
Bu duruma bir çok örnek gösterebilirim. Dün de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya lideri Putin arasında geçen görüşmenin ardından yaptıkları basın toplantısında halen domates sorunu çözülecek cümleleri, Rus turistlerin güvenliği için Rus ajans açıklamaları çözüme kavuşması gereken konuların yokuşa sürülmesinden öte değildir.
Rusya önce şu soruyu sorup, cevaplandırmalıdır: ‘Benim Türkiye ile geçinmeye gönlüm var mı?’