Hafta sonu bir ilimizde düğün yapılırken halay başı olmak isteyenler arasında kavga çıkmış. Kavgada sopalar, taşlar devreye girince 6 kişi ağır yaralanmış. Bu haberi okuduğumda aklıma siyaset geldi, ticaret geldi. Aslına bakarsanız hayatın gidişatında insanların egoları yüzünden birbiriyle yarışmasından kaynaklı başlattıkları kavgalar geldi.
Siyasette de, ticarette de hatta bürokraside bile kavganın nedeni halay başı olmak değil mi?
Halayın başını çekmek için kimsenin ne etik, ne ahlaki duruma bakmadan nezaketten uzak nasıl çelmeler taktığını izlemiyor muyuz?
Hele hele ticarette halay başı olmak adına tıpkı taşların, sopaların devreye girmesi gibi acımasızca yaşanan entrikalar, yalanlar ve dedikodular devreye giriyor.
Herkesin tek derdi, halay başı olmak!..
Herkes aynını isteyince halayı da çeken olmuyor. Herkesin komutan olmak istediği yerde asker bulamazsın, bu sebeple de ne halayı çekersin, ne birlik olabilirsin, ne de hareket edebilirsin. Arkandan gelen olmayınca halayın başı olmanın da bir anlamı olmuyor. Kendi çalıp, kendi oynayanlar gibi yerinde tepinip, durursun…
Şu halay başı işi, ne aileleri, ne holdingleri, ne siyasi partileri, bürokratları tarih sayfalarından silip götürdü. Bırakın düğün dernek kurulsun, halaylar çekilsin… Önemli olan birlikte sahnede olmak değil mi?