Ramazan ayı hoşgörünün, sabrın ve paylaşmanın da yaşandığı manevi bir atmosferdir. Ramazan ayında küsler barışır, açlar doyurulur, herkes birbirinin sofrasına oturur.
Eskiden Antalya’da, şunu hayal ederdim; AK Parti, CHP ve MHP’nin yöneticilerinin, seçilmişlerinin bir arada olduğu Antalya’da kurulan bir Ramazan sofrası…
Şimdi bu hayalimin sadece hayalde kalacağını biliyorum ancak şimdilerde daha bir vahim konu var, hayalime leke düşüren…
AK Parti’yi tek bir sofra etrafında bir Ramazan akşamı düşündüğümde, o masaya birlikte oturmayacak çok sayıda insanı sayabiliyorum. Neredeyse birbirine selam veremeyecek duruma gelenlerin, nasıl olur tek bir sofra etrafında toplanıp, elleri duaya açılmış vaziyette kinleri ve nefretlerini bir kenara atarak, Ramazan’ın maneviyatına teslim olmayacaklarını biliyorum.
Sadece Ak Parti mi?
HAYIR, hem de kocaman bir HAYIR!..
Antalya CHP’sine şöyle bir baktığınızda adeta amip gibi bölüne bölüne çoğalmış grupları nasıl Ramazan’ın birleştirici gücünü kullanarak, aynı iftar sofrasında oturtmanın imkansızlığını düşünüyorum.
MHP’yi anlatmama gerek yok. Muhalif gruplar, küskünler, görevden alınanlar, mevcut yönetim derken dün aynı yolda yürüyenlerin bugün aynı tasın içinde kaşık sallayamayacaklarını, Ramazan’ın o manevi atmosferi olan iftar saatinde bırakın aynı sofrayı, yan yana dahi gelemeyeceğini benim kadar sizlerde iyi biliyorsunuz.
Böylesi bir gerçekle yüz yüze iken, şimdi kalkıp ben nasıl olur da, Antalya adına, ortak sevdamız adına bırakın kavgalarınızı diyerek AK Parti, CHP ve MHP’lileri aynı iftar sofrasında oturtma adına hayam kurabilirim ki!!!
Kalın sağlıcakla…