Türkiye seçim atmosferine çok erken girdi. Hatta gerek yerel seçim için, gerek genel seçimlerde kimi siyasetçi yıpranırım korkusu yaşamadan aday gibi seçim çalışmalarına bile başladı.
Bu süreç kimine göre doğal, kimine göre çok erken…
Ben, buradan bakmayacağım. Kafama takılan hangi siyasi partiden olursanız olun, görevde olan seçilmiş bir siyasetçinin yanlış yaptığını, yolsuzluk yaptığını ya da yanlış kararlara imza attığını bilmenize rağmen, bunu kamuoyu ile paylaşmak adına 2019 yılı olan seçim yılının beklenmesinin anlamsızlığı…
İster iktidar partisinde olun, ister muhalefet partisinde ortada yapılan bir yanlışlığa dur demek için, siyasette kişisel çıkarların adına seçimi bekliyorsan, sen orada yanlış yapıyorsundur arkadaş…
Vatandaşa bu durum hiç ama hiç gerçekçi gelmiyor. Seçim zamanı elinde yolsuzluk dosyalarıyla çıksan ne yazar, vatandaşa güven vermedikten sonra… İstediğin kadar dürüst adam ol, zamanında bu işi durdurma adına tepkini ortaya koyamıyorsan, köprüden önce son çıkıştan çıkıp git. Çünkü bu yanlışa yanlış diyememek, açıklamak adına zamanını beklemek siyasette yolsuzluğu yapandan çok, konuşmayana kaybettiriyor.
Hatta halkımız arasında bu insanlar için ‘Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır’ deniliyor…
Kalın sağlıcakla…