Çok kritik dönemlerden geçiyoruz. Başta demokrasi olmak üzere ülkemiz adeta bir sınav veriyor.
Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir yıl içinde 2 genel seçim yapmak zorunda kaldık.
Hatta bana göre en önemlisi daha güvenoyu bile almayan bir hükümet ülkeyi seçime götürecek.
Gelişen olaylar karşısında hepimizde farklı görüşler oluşmuş olabilir.
Bana göre doğru olan, başkasına göre yanlış olabilir.
Bu yaşananların hepsi siyasi partilerin birbirine karşı siyasi taktiklerinden öteye gidemez.
Bu siyasi taktiklerle ilerlerken siyasi partiler adeta ülkenin gidişatını kilitlemiş durumda...
İşin ilginci bizlerden önce siyasi taktikleri geliştirenler bunları görürken, 'ben oynamıyorum, küstüm' mantığıyla hareket etmelerini anlamakta inanın çok zorlanıyorum.
Ülkenin genel siyasetinden dolayı yerel değerlendirme yapmamız imkansızlaşıyor. Çünkü Ankara hapşırdığında Antalya yatalak hasta haline geliyor. Bu nedenle öncelikli olarak Ankara'da hapşırığın nedeni çözülmeden Antalya'nın iyileşmesi mümkün değil!..
Süreç akıp geçiyor. 1 Kasım tarihinde sandık başına gideceğiz. Demokrasiyle ilgili yine ciddi bir sınav vereceğiz. Bizler bunun farkında olarak hareket ederken, oyunbozanlık yapan siyasi partilerin de artık ülkeyi huzura, refaha çıkarma adına hep birlikte hareket etmesini bekliyorum.
Bunu terörün son bulması adına bekliyorum,
Ekonomideki gidişata dur demek için bekliyorum,
Turizmdeki belirsizlik adına bekliyorum,
Uluslar arası konjonktürde ülkemizin yakaladığı ivmeyi kaybetmemesi adına istiyorum,
Beyler!... Şapkanızı önünüze koyup, bunların hepsini düşünmenizi istiyorum...
İyi tatiller...