YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, dün basının karşısına geçerek beklenen açıklamayı yaptı. Bu yıl sınava girecek gençlerle birlikte, veliler Prof. Dr. Saraç’ın açıklamalarını pür dikkat dinledi. Kızım Lara da bu gençlerin, ben de bu velilerin içindeyim. Evimizde bu yıl gerçekleşecek üniversite sınavının stresi, heyecanı ciddi şekilde yaşanırken, bir de sınav değişikliği açıklaması bizi tedirgin etti. Eminim ki aynı durumda olan herkes bu duygu içindeydi.
Ancak bir veli olarak, Saraç’ı dinledikten sonra rahatladım.
Çünkü üniversite sınavlarındaki karmaşık sistemin ortadan kaldırılıp aynı zamanda bir hafta sonunda birinci ve ikinci sınavın ardı ardına yapılması uzun süre yaşanan sınav stresini ortadan kaldırma adına önemli bir karar olarak görüyorum.
Yarının doktoru, avukatı, mühendisi olacak bu gençlerin okumak istedikleri okulları seçme haklarının daha net ortaya koyulan sınav sistemiyle yapılması, gençlerimizin daha fazla çalışmasına, daha fazla hedef büyütmesine neden olacaktır.
Adı LYS’den, YGS’den 'Yükseköğretim Kurumları Sınavı' olarak değişse de bir anlamı olmadığının, önemli olan sınavın şeklidir diyerek incelediğimde; sınav puan türlerinin 18'den 5'e indirilmesi, sınavların tek hafta sonunda 6 oturumdan 3 oturuma indirilmesi, ilk sınavın temel yeterlilik esas alınarak yapılması ayrıca ilk sınav sonucunun beklemeden ardından ikinci sınava girilmesinin doğru bir yöntem olduğunu düşünüyorum, ancak sınava girecek gençlerin en büyük üzüntüsü yeni sistemde coğrafya, tarih gibi sosyal bilimler derslerinin hesaplamada ortalamaya dahil edilmemesi.
Var olan sisteme yeniyi dahil etmek zordur. Bu süreç zarfında kimileri eksik ve yanlışları eleştirecek, kimileri de yeni sistemin gerdiklerini olumlu yanlarıyla değerlendirecek. Bu bakış açılarıyla yeni sınav sisteminin öğrenciler, öğretmenler ve biz veliler dahil hepimize hayırlı olmasını temenni ederim.
İyi hafta sonları…