Cumhuriyet Bayramını coşkuyla kutladık. Bütün kentler bayrağımızın kırmızı beyaz renkleriyle donandı; en büyük Atatürk fotoğrafını kim asacak diye sanki herkes birbiriyle yarıştı. Cumhuriyetin önemini, Atatürk'ün büyüklüğünü anlatan konuşmalar yapıldı; şiirler okundu, şarkılar söylendi, danslar edildi.
Sonra...
Hemen ertesi gün, sanki bütün bunlar hiç yaşanmamış gibi, yeniden, cumhuriyetin gözümüzün önünde adım adım yıkılışını, tüm değerlerinin paspas edilişini ve bize verdiği tüm ayrıcalıkların elimizden zorla sökülüp alınışını izlemeye devam ettik. Sessizce...
Cumhuriyeti yaşarken anlatmak, yılda bir kez kucaklamak yetmiyor demek ki. Haydi bir de "ya cumhuriyet olmasaydı" başlığını açıp anlatalım bu konuyu.
******
Mustafa Kemal olmasaydı...
Kurtuluş Savaşı'na önderlik etmeseydi...
Bu halk, onun ardına düşüp vatanı için, ölümü yok sayarak savaşmasaydı... Tıpkı bugünkü gibi köşesinde oturup emperyalistlerin vatanını paramparça edişini korkak bir sessizlikle izleseydi...
******
Öyle olsaydı, "imzalamıyoruz" diyerek direttiğimiz ve savaşarak yok ettiğimiz Sevr Antlaşması hayata geçirilecekti.
Yani...
Osmanlı İmparatorluğu, Anadolu'nun küçük bir bölümüne sıkıştırılmış bir sömürge devleti olacaktı. Akdeniz, Ege ve Marmara'da hiç toprağımız olmayacak; denize ayağımız ancak Karadeniz'in bir bölümünde değecekti.
İstanbul'a ve Çanakkale'ye gitmek için İngilizlerden, İzmir ve Edirne için Yunanlılardan, Antalya için İtalyanlardan, Trabzon için Ermenilerden vize almak zorunda kalacaktık.
Komşularımız; İngiltere, Fransa, İtalya, Yunanistan ve Ermenistan olacaktı.
*****
Sadece sınırlarımız olmayacaktı değişen...
Orta Doğu bataklığının tam ortasına düşecek; emperyalistlerin, en keskin anlatımla 'köle'si haline gelecektik.
Tabi ki şeriatle yönetiliyor olacaktık; bir Ortaçağ ilkelliğinde, köleliğimizi pekiştiren bir yaşam biçimi sürüyor olacaktık. Evet, şeriat, Ortaçağ'a özgü bir hukuki ve sosyal bir sistemdir. İçinde itaati, köleliği, taşlayarak öldürmeyi, el kesmeyi, kadının neredeyse insan bile kabul edilmemesini, bilimin yok sayılmasını barındıran ve örneklerini bazı Arap ülkelerinde görünce tüylerimizi diken diken eden bir sistem...
*****
Cumhuriyetin değerini anlamak, birbirini tekrarlayan gereksiz nutuklardan değil, tarihi doğru anlamaktan geçer. Bunun için de okumalı, öğrenmeli, düşünmeli, sorgulamalıyız. Belki o zaman kaybetmekte olduklarımızın farkına varır da rahak koltuklarımızı bırakıp bir kez daha ayağa kalkarız.
Belki...