CHP Lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu 24 günün sonunda İstanbul’da hedeflediği mitingi gerçekleştirdi. Kim ne derse desin, işin neresinden bakarsa baksın adalet yürüyüşü amacına ulaştı. Ülkemizin her kesiminden insan için bu yürüyüş umut oldu. Bu yürüyüş her alanda gerek kişisel, gerek hukuksal, gerekse siyasal adaletsizliğe toplumun sıkışmış, bastırılmış hisselerine tercüman oldu. Adalet yürüyüşüne katılmayanlar bile, bu yürüyüşle eksik olan yanımızın tamamlanması adına destek verdi.
Aslına bakarsanız Kılıçdaroğlu toplumun birbirini ötekileştirdiği bir dönemde adeta toplumda sıkışmış, her an patlamaya hazır bomba niteliğindeki öfkenin sakin ve demokratik atmosferde rahatlamasına neden oldu. Hafta sonu bir televizyon programında yürüyüşün ardından canlı olarak soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu, gazetecinin ‘Bu yürüyüşü neden referandumun ardından başlatmadınız?” sorusuna yanıt verirken, kendisine ağır eleştirilerde bulunanlara yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, referandumun ardından bu yürüyüşü başlatmış olsalardı gergin atmosferin ardından ciddi kutuplaşmalara neden olacağını açık bir dille ortaya koydu. Aslına bakarsanız Kılıçdaroğlu bu cümlesiyle amacının kimseyi ötekileştirmek, ülkeyi kaosa sürüklemek olmadığının altını çizerken, son 24 günde gerçekleştirdiği yürüyüşün adalet kadar adil bir o kadar da masum bir yürüyüşün hedefinin sadece farkındalık yaratmak olduğunu ifade etti. Bu farkındalığı hisseden hiçbir zaman politik olmayan isimlerin yürüyüşe katılması da, bu durumun en güzel örneği olarak değerlendirilebilir. Yürüyüşün ardından kimse mucize beklemiyor ancak ezberlerin bozulması adına kum saatinin işlediği kesin. Başbakan Sayın Binali Yıldırım’ın, ‘Yürüyüş amacına ulaştı, yürüyüş yeterli’ cümlesi de birşeylerin eskisi gibi olmayacağının ifadesi olarak değerlendirilebilir.
Süreç bu şekilde işlerken, 15 Temmuz darbesinin yıldönümü de gelip çattı. İktidar partisi 15 Temmuz ile ilgili eylem planını açıkladı. O gece herkes sokaklarda olacak. 15 Temmuz darbesi ile ilgili herkesin sokaklarda anma programına katılması gerekiyor. Ancak burada da siyaset işliyor. Ak Parti, MHP adalet yürüyüşüne karşı dururken, CHP’nin 15 Temmuz anma gününe dahil olmayacağı düşünülürken beklenen olmadı. Anma gününde bilindiği üzere TBMM’de özeli bir oturum gerçekleşecek. Bu oturumda siyasi parti liderleri başta olmak üzere konuşmalar gerçekleşecek. CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun sadece TBMM’deki bir konuşma yaparak günü geçiştirmesi beklenirken, söz ettiğim televizyon programında Kılıçdaroğlu 15 Temmuz anma etkinlerine katılacaklarını söyledi.
Bu durum evdeki hesabın çarşıda tutmadığını gösterir. CHP’nin adalet yürüyüşünün ardından 15 Temmuz’a duyarlılık göstermeyeceğine inananlar, şaşırdı. Kılıçdaroğlu, adalet yürüyüşünün ardından CHP’nin 15 Temmuz’u kucaklayacağını, demokrasi şehitlerine sahip çıkacaklarını açıklamasıyla kutuplaştırma eleştirilerine yanıt verirken, Türkiye’de ilk kez sosyal demokrat bir partinin her alanda yer alabileceğini, her kesim insanla demokrasi gereği kol kola gireceğini ve hatta toplumun özgürlük, demokrasi kadar inançlarına, değerlerine sahip çıkacağını göstermiş oldu. CHP, adalet yürüyüşünün ardından 15 Temmuz’u kucaklamasıyla bırakın siyasette, toplumda farkındalık yaratmayı başardı.
İyi haftalar…