Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Menderes Türel; AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 13 Ağustos 2017 tarihinde Antalya Genişletilmiş İl Divan Toplantısı’na katıldığında kendisiyle baş başa görüşme imkanı bulamamıştı. Bunun üzerine Başkan Türel, 25 Ağustos 2017 tarihinde sosyal medya hesabından İstanbul’da yaptığı görüşmeyi, Erdoğan’la fotoğrafını paylaşarak, kamuoyunu bilgilendirmişti. Hatta Erdoğan ile paylaştığı fotoğrafın altına “İstanbul'da zamanı durdurduk, 2 saat Antalya projelerini konuştuk. Teşekkürler Sayın Cumhurbaşkanım” cümlesini paylaşarak, memnuniyetini dile getirmişti.
Başkan Türel’in 2 saat görüştük diye duyurduğu bu özel görüşmenin Ankara’da ki dostlarım sayesinde çok da memnun geçmediğini öğrendim.
Antalya’da referandum sonuçlarından memnun olmayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2019 seçimleriyle ilgili önemli görüşlerini açıklarken, oldukça sert üslupla Başkan Türel’e talimatlar yağdırdığı siyasi kulislerde konuşulur oldu.
Hatta, Başkan Türel’in bürokratları tarafından ballandıra ballandıra anlatılan, gazetelerin manşetlerine servis edilen, hatta sosyal medya hesaplarından ‘ilk tahvil ihracı Antalya Büyükşehir’den’ söylemlerine karşılık, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın masaya vurmasıyla satışlar durduruldu.
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ciddi manada borçlandırma projesinin ‘olağanüstü başarı olarak’ yansıtılmasına karşın, Erdoğan’ın ‘DUR’ ihtarıyla karşılan Başkan Türel, hemen talimatı yerine getirmiş.
Bunları nereden biliyorsun, anlatılanlar dedikodudan ibaret diyenlerinizi şimdiden duyar gibiyim… Çünkü yanıt olarak tek cevapları bu olabilir. Doğrunun tek olduğunu sonradan öğrenirler.
Söz konusu gerçeği iddia olarak kabul edelim. Cumhurbaşkanı öyle bir talimat vermedi diyelim. O zaman bu kadar pohpohlanarak, güzel bir iş yapılıyormuşçasına algı yönetimiyle kamuoyuna servis edilen tahvil ihracatının (aslında Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ciddi manada borçlandırılması) bugün saat 14.00’de gerçekleşecek Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nin gündem maddeleri içine alınan 52. Maddede;
“Büyükşehir Belediyemiz Meclisi’nde 09.032017 tarih 250 sayılı Meclis Kararı ile yatırım projelerinin finansmanı için 300.000.000 TL (eski para ile 300 trilyon lira) tahvil ihraç kararı alınmış olup, tahvil ihracatından vazgeçilmesi sebebi ile Konyaaltı Sahil Projesi ve diğer yatırımların kullanılmak üzere 300.000.000 TL nakdin İller Bankası ve kamu bankaları ile özel bankalardan kısa, orta ve uzun vadeli kredi kullanılmasına…” diye devam ederek yer alıyor.
Aslına bakarsanız 52. maddede kredi çekmek için yetki istenirken, cümle arasında Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nde alınan tahvil ihracı kararın iptalinin sessiz sedasız iptal edildiği detaya, nedene, niçine girilmeden laf arasına sokuluyor.
Zararın neresinden dönersen kardır sözüne her daim inanırım. İnsanız hepimiz, hata yapabiliriz. Ancak sorumlulukları yüksek olan hele hele seçilmişlerin, şehr-i eminlerin en az hata yapması adına 40 düşünüp, bir karar vermesi gerektiğinin de altını çizerim. Bir kararın ya da projenin içinden kötü kokular geliyorsa, kamuyu zora sokuyorsa, hatta bir kenti ipotek altına alıyorsa, işte o zaman bu konuda ısrarcı olmanın anlamına da mantık yükleyemem.
Madem bu iş yanlıştı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın masaya vurması gerekir miydi?
Neden Erdoğan’ın müdahalesi beklendi?
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Menderes Türel’in tahvil ihracı kararı ve ardından iptali ile ilgili bu kente bir açıklama borcu vardır.
Siyaset ahlakı bunu gerektirir!
TAHVİL İHRACI NEDİR?
Tahvil, şirketlerin ya da kamu şirketlerinin kaynak bulmak amaçlı itibari kıymetlerin eşit ve ibareleri aynı olmak üzere, yatırım ihtiyacını karşılamak için çıkarttıkları, vadesi bir yıldan uzun süre olan borç senetleridir. Tahviller ticaret veya sermaye piyasası kanunlarına göre çıkartılır. Tahviller, şirketlere ucuz ve uzun süreli vadeli kaynak sağlama amacı taşır. Hem şirketler hem de devlet bu tahvilleri çıkartabilir. Devlet tahvilleri, devlet kurumlarınca verilen faiz sertifikalarıdır. Tahviller borçlanma senetleridir. Tahvil talebi onaylandığında şirketler ve kamu şirketleri tahvil sahibine uzun vadeli olarak borçlanmış olur.