Yıllar yıllar önce tanışmıştım Ali Ulvi Büyüknohutçu ile…
Kimi zaman tüketicinin haklarını korumada, kimi zaman da siyaset arenasında halkın sesi olma adına her daim Antalya’da var olan bir isimdi… Yaşadığı topraklara her daim sahip çıktı.
Yaş ilerleyip sevgili eşi Aysin Büyüknohutçu ile yerleştiği Finike’de herkesin hayal edip, bir türlü gerçekleştiremediği yaşamın keyfini sürerken bile duyarsız kalmadı. Çevre katilleriyle mücadele etti. Hukuksal boyutta tüm ülkeye sesini duyurdu. Çevre dostu insanları Finike’ye davet ederek, olası çevre cinayetlerini engelledi.
Birileri rahatsız oldu ama hiçbir zaman Ali Ulvi Büyüknohutçu bu mücadelesinden vazgeçmedi. Hayata duruşunu bu kez çevreye sahip çıkarak gösterdi.
Sonra tüm Antalya’nın acıyla öğrendiği gerçekle yüzleştik. Katledilen Ali Ulvi Büyüknohutçu ve eşinin adi bir cinayete kurban gittiğini anlatan senaryoyu her dinleyen, tepkisini dile getirdi. Bırakın gazeteci olarak bizleri; sokaktaki vatandaş bile, Büyüknohutçu çiftinin neden öldürüldüğünü bilerek, cinayet sebebini kabul etmedi.
Her ne kadar zanlı suçunu itiraf etse de, Antalya’da yaşayan herkes biliyor ki, Ali Ulvi Büyüknohutçu ile eşi Aysin Büyüknohutçu’nun öldürülmesi faili meçhuldür…
Faili meçhul cinayetin aydınlatılması benim, senin, bizlerin bu katliamın unutturmamasıyla mümkündür.
Bu nedenle cinayet dosyasının bir katilin suçu itiraf etmesiyle kapanması mümkün olmamalıdır.
Antalya, Antalya’ya sahip çıkan Büyüknohutçu’yu unutturmamalıdır…
İyi haftalar…