Aslına bakarsanız yaşamadan bilinmeyecek duygu ve düşünceleri siz sevgili okuyucularımla paylaşmak istiyorum. Nasıl anlatacağımı ise, klavyede ahenkle dans eden parmaklarım belirleyecek.
Yıllarca cinsiyet ayrımcılığına karşı mücadele eden KADIN,
Haklarını almak adına mücadele eden KADIN,
Siyasetin içinde cinsiyetinden dolayı kota koyulan KADIN,
Öküzden sonra sofrada yeri olan KADIN,
Şiddete uğrayıp devlete sığınan KADIN,
Geleceğimiz çocukları yetiştirip,bir de üzerine değersizleştirilen tüm analarımız KADIN,
Namusa eş değer tutulup, ölüm hak görülen yine KADIN,
Konuşulurken çiçek kadar narin ama yaşanırken yalnızlaştırılan KADIN
Ama kadının bu haksızlara karşı hakkını talep ettiği, adalet aradığı, siyasette yer bulma adına talep ettiği erkekler…
Hürriyeti bile erkeklerden talep etmek zorunda bırakılan kadınlarımız…
Siyasette kadın kolları içine sıkıştırılmış hiçbir kararda sesi duyulmayan, seçimden seçime hatırlanan kadınlarımız…
Yaşadığımız sistemin içinde kadın hakları denilerek ayrıştırılan, şiddetten koruyoruz diyerek celladına teslim edilen kadınlarımız.
Bu nedenle karşımdaki kişiye cinsiyetimle bakmadım. Kadın, erkek ne fark eder ki diyerek, insan gördüm, insan bildim.
Ben de bu şartlarda kadın olarak insan olmaya çalıştım!..
Kadınlar Günü’nün kutlanmasının da bu nedenle ayrımcılığa getirilen bir pranga olarak görüyorum. Tabii ki, kadınlarımız değerli, tabii ki kadınlar var ve var olacak. Ancak bir bakın bugün etrafınıza 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü yine kadınlar kutluyor. Tıpkı kadına şiddete karşı duran kadınlar gibi, tıpkı hakkını erkeklerden talep eden kadınlarımız gibi…
Her gün insanlık günü, her gün insanın insanca yaşama günü olsun.
Yaşadığımız toplumun vicdanı olsun yeter!...
UNUTMA
Kredi kartı kullananlara müjde
Rekabet Kurulu; kredi kartı kullananlara, kredi çekenlere, kredili mevduat sahiplerine müjdeyi verdi.Bankaların faizleri tüketici aleyhine birlikte belirlediklerinin Rekabet Kurulu kararıyla kanıtlanması üzerine, 2007-2011 tarihleri arasındaki 5 yıllık dönemde bu 12 bankadan kredi kullanan, mevduat yatıran, kredi kartı faizi ödeyen vatandaşlar, uğradıkları zararları bankalardan geri alabilmek için tüketici mahkemelerine dava açmak istedi. Tüketici mahkemeleri ise böyle bir davayı kabul etme yetkileri olmadığı gerekçesiyle başvuruları geri çevirdi.Yargıtay'a şikayet edilen tüketici mahkemeleri, Yargıtay 13'üncü Hukuk Dairesi tarafından 19 Ekim 2016 tarihinde oybirliğiyle aldığı kararla tüketici mahkemelerine davaları kabul etme zorunluluğu getirdi.Buna göre; 2011 yılında inceleme başlatarak, 16 Aralık 2015'te 12 bankaya toplam 1 milyar 116 milyon 957 bin lira ceza kesti.
GÜNÜN SÖZÜ
Doğruları biliyorsan, yalanları dinlemek eğlencelidir. Bernard Shaw
GÜNÜN FOTOSU
#simdiantalyazamani