Kimi zaman ne mantığımıza, ne de duygularımıza anlatamadığımız olaylar yaşarız.
Neden?, Niçin? sorusuna yanıt ararken, yanıt kalan soruların içinden insan olarak çıkmak adına boğuşuruz. İşte tam bu noktada, sosyal medyada paylaşım rekoru kuran bu hikayeyi okudum.
Siz sevgili okuyucularımla da paylaşmak istedim:
Ünlü iletişim psikolojisi uzmanı Doğan Cüceloğlu bir seminerinde yere bir parça ekmek koymuş ve salondakilere “Bu ekmeğe basabilecek birisi var mı?” diye sormuş.
Hiç ses çıkmamış.
“Sahneye gelip bu ekmek parçasına basana 100 dolar vereceğim” diye devam etmiş.
Salondan yine çıt yok…
Fiyatı artırarak 5000 dolara kadar getirmiş. Bu sırada salonda bulunanlardan birisi, “Hocam, istersen 500 bin dolar ver, yine bize o ekmeği çiğnetemezsin, boşuna uğraşma!” demiş.
Doğan Hoca da, “İşte değerler eğitimi budur” diye noktayı koymuş…
Para vererek ekmek çiğnetebileceğiniz insan sayısı yok denecek kadar azken, bedavaya yalan söyleyen, dedikodu yapan insanların bu kadar çok olması biraz garip değil mi?
Acaba yalan söyleme konusunda bu kadar hassas olamaz mıydık? Veya herhangi bir toplulukta birisiyle gıybet etmeye başladığında herkes tepki veremez miydi?
Yere düşen ekmeği çiğnememek için duyduğumuz hassasiyet, yerlerde sürünen bazı değerlerimiz çiğnenirken niçin kendini göstermiyor acaba?
Hadi, şimdi başlayın nedenlere? Niçinlere?
Kalın sağlıcakla…