AK Parti 21 Mayıs tarihinde kurultayını toplayıp, Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğine resmiyet kazandıracak olan ikinci adımını atacak. Sonrasında ise uyum yasalarının çıkarılması ve partide vitrin değişikliği ile FETÖ temizliği gibi çok önemli sıcak konulara odaklanacak gibi görünüyor.
Hiç kuşku yok ki, Erdoğan’ın resmen genel başkan olmasından sonra Ak Parti’de çok şeyler değişecek. Çünkü Cumhurbaşkanı artık aracısız olarak partisine müdahale edecek. Yani zaman kaybı yaşanmayacak, bizzat partinin başında bulunmasından dolayı partiye çeki düzen vermek işi de daha kolay gerçekleşecek. Kabine değişikliğinin yanı sıra parti içinde ve belediye başkanları arasında 16 Temmuz’dan bu yana yapılması beklenen FETÖ operasyonların da yapılması ihtimali güçlenecek gibi duruyor.
‘Mahrem imamlar’ adıyla yapılan FETÖ operasyonunda Emniyet bünyesindeki yaklaşık 9 bin kişi açığa alındı. Aralarında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki 19 polisin de bulunması şüphesiz çok manidar. 15 Temmuz’dan bu yana yapılan tüm operasyonlara rağmen demek ki, hala Erdoğan’ın çok yakınlarında FETÖ’cü bulunabiliyormuş.
Ülke genelinde yapılan son büyük operasyondan önce bununla ilgili hiçbir kokunun çıkmaması MİT’in ve polisin başarısı. Ayrıca çok somut, çok önemli bilgilere ulaşıldığı da ifade ediliyor. Bir anlamda FETÖ’nün arşivine hatta ‘Kozmik odası’na girilmiş. Dolayısıyla çok yeni, çok taze ve çok güçlü bilgiler elde edilmiş. Görünen şu dur ki; FETÖ 15 Temmuz’dan sonra tamamen bitmemiş, yeni taktiklerle ve şekil değiştirerek örgütlenmesini sürdürüyor. Bu nedenle Erdoğan’ın partisiyle ilgili bir operasyona gireceği yönündeki iddialar, bu kez daha inandırıcı geliyor. Bütün bunların yanında AK Parti mecliste uyum yasalarının çıkarılması için çabalarına da start vermiş durumda. Bu konu dışarıdan bakılınca hafif ve önemsiz bir konu gibi görünüyor. Oysa hiç de öyle değil. Çünkü Cumhurbaşkanı’nın üyeliğiyle partisiyle bağı kuruldu. 21 Mayıs’ta da Genel Başkan olunca anayasa değişikliklerinin bir maddesi fiilen yürürlüğe girmiş olacak. O nedenle de bu uyum yasalarının çıkarılmasına acilen ihtiyaç duyulacak. Mesela; Cumhurbaşkanı’na hakaret suçu TCK 299’ncu maddesi ile karşılığını buluyor ve bu madde bir yıldan 4 yıla kadar cezayı öngörüyor. Peki Cumhurbaşkanı Erdoğan 21 Mayıs’ta AK Parti Genel Başkanı olduğunda hakaret suçu nasıl değerlendirilecek? Parti Genel Başkanı olarak mı yoksa Cumhurbaşkanı olarak mı? Parti başkanları kalkıp, AK Parti Genel Başkanı olarak Başbakan’ı değil artık Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alacaklar. Buna çok sık rastlanılacak. Hatta bir yılı aşan ceza alabilecek bir siyasi (lider bile olabilir) milletvekili dönemi bittiğinde cezası kesinleşirse siyasi yasaklı hale bile gelme riski ile karşı karşıya kalacaktır. Yani uyum yasaları basit görülebilecek, olsa da olur, olmasa da olur olarak geçiştirilebilecek yasalar değildir. Yukarıda örneğini verdiğim bir konunun pek çok benzeri sadece değişen bir madde ile ilgili bulunuyor. Oysa geriye 17 madde daha kalacak. Kuşkusuz uyum yasaları konusu yalnızca iktidar partisi olan AK Parti’nin bir meselesi değil. Parlamentoda bulunan bütün partileri de yakından ilgilendiriyor. Dolayısıyla meclisteki partileri zorlu bir süreç bekliyor.
İyi haftalar…