Antalyaspor ligin ilk yarısının son maçında Kasımpaşa ile karşı karşıya geldi.
Kırmızı beyazlı takımın teknik direktörü Rıza Çalımbay’ın eski takımına karşı sahaya çıkacak olması bir taraftan avantaj gibi gözükse de, diğer yandan da dezavantaj oluşturuyordu.
Kasımpaşa takımı tamamıyla Rıza Çalımbay’ın yarattığı bir takım.
Antalyaspor için ise Morais’in kurduğu, ancak Rıza Çalımbay’ın adeta hayat verdiği bir takım diyebiliriz.
Rıza Çalımbay, geride kalan haftalarda elindeki malzemeden en iyi şekilde faydalanmaya çalışıyor.
Orta sahada Charles ve Zeki sahaya çıkıyor, ikisi de iyi oynuyor.
Charles’in yokluğunda Yekta forma şansı buluyor, Fenerbahçe maçının adeta yıldızı durumuna geliyor.
Zeki ve Charles’in yerine; sezon başından beri düşünülmeyen ve forma şansı dahi bulamayan Makoun oynuyor, o da çok kritik bir gole imza atıyor.
Motta yedek kaldı diyorsunuz, sonradan oyuna giriyor ve attığı golle maçı kurtaran adam oluveriyor.
Yani kimin yerine hangi oyuncu oynarsa oynasın, yerine girdiği adamı adeta aratmıyor.
Ve elinden geleni sahaya yansıtıyor.
İşte bu Rıza Çalımbay’ın futbolculara olan dokunuşudur.
Hangi futbolcuya şans verirse versin, sahadaki her oyuncu elinden gelini yapıyor ve sonuca etki etmeyi başarıyor.
Dünkü maçta da 1-0 yenik duruma düşen Antalyaspor’un gollerini sezon başından beri düşünülmeyen Makoun ve sonradan oyuna giren Motta’nın atması bana göre çok anlamlı.
Ligin ilk 8 haftasını 3 puanla geçen Antalyaspor’un, 16. Hafta sonunda 22 puan toplamış olması, üzerinde durulması gereken bir durumdur.
Takviye yok, kadro aynı…
Ligin ilk 8 haftasında sahaya çıkan oyuncular da aynı oyunculardı…
Benim kafamdaki en büyük soru işareti, Rıza Çalımbay’ın gelişi ile birlikte bu takımda ne değiştiğidir.
Açıkçası düşünüyorum ama bir sonuca varamıyorum.
Rıza Çalımbay’ın sihirli değneği olduğuna ve futbolcuların kafasına değdirdiğine inanmaya başladım desem, yalan söylemiş sayılmam…