Antalyaspor, Beşiktaş karşısında tarihinin en kalabalık maçına çıktı.
Bu karşılaşmada seyirci rekoru kırıldı.
Stadyumda iğne atsanız, yere düşmez durumdaydı.
Gerek maç öncesi, gerek maç esnasında Antalya Arena Stadyumu’nda sanki şampiyonluk maçı havası var gibiydi.
Yani bugün değerlendirdiğimiz de, gerek Antalyaspor yönetimi, gerek Antalyaspor taraftarı, gerekse futbolcuların ellerinden geleni yaptığını söyleyebiliriz.
Böyle bir ortamda galibiyet, pastanın üzerindeki çilek gibi olacaktı ancak, onu ne yazık ki başaramadık.
Ben kendi adıma aynı şölen havasını Antalyaspor’un bundan sonra kalan tüm iç saha maçlarında da bekliyorum.
Futbolculara her maç aynı desteği gösterebilmeliyiz.
İşte o zaman, Antalya’nın tam bir futbol kenti olduğunu, Antalya’da seyircinin değil, taraftarının varlığından söz edebiliriz.
*****
Gelelim Şenol Güneş’in maç sonrası yaptığı açıklamalara.
Beşiktaş maçı sonrası basın toplantısında Şenol Güneş, özellikle Antalyaspor Başkanı Ali Şafak Öztürk’ü eleştirdi.
Eleştirinin sebebi; Ali Şafak Öztürk’ün karşılaşma öncesi maçın hakemi Mete Kalkavan hakkında yaptığı yorumlar…
Başkan Öztürk, “Mete Kalkavan kamuoyunda 'Beşiktaşlı' damgası yemiş bir hakem, ama aynı zamanda geleceği olan bir hakem” değerlendirmesinde bulunmuştu.
Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş de, “Bu tip yönetici profili eskiden beri var. Demek ki devam ediyor. Türk futboluna ne kadar katkı yapar bilmiyorum. Ben de hakemden şikayetçi olabilirim ama olmayacağım. Bunu doğru da bulmuyorum. 50 sene sonra ancak bunları konuşması gerekir. 50 yıl sonra onunla birlikte konuşuruz” eleştirisinde bulundu.
*****
Maçtan sonra herkes Abubakar’ın kırmızı kartını konuştu, ancak kimse ceza sahası içerisinde Oğuzhan’ın eliyle kestiği ve net penaltı olan pozisyonu dile getirmedi. Mesela hiç kimse Talisca’nın, röveşata yapmak isterken, Salih Dursun’un boğazına tekme attığı pozisyonun kırmızı kart verilmesi gerektiğini söylemedi.
Sadece Abubakar’ın kırmızı kartı üzerinden, sanki Beşiktaş’ın bu maçta galibiyet alması engellenmiş gibi bir algı oluşturulmaya çalışıldı.
Bir takımın teknik direktörünün, başka bir takım başkanını eleştirmesi doğru bir davranış değildir. Çünkü neticede teknik direktör de, o kulübün bir çalışanıdır. Başkan ise camiayı temsil eden kişidir.
Bir kulüp çalışanının, koca bir camiayı temsil eden kişiyi eleştirmesini ben, etik ve doğru bulmuyorum.