Türkiye’de yıllardır futbol takımlarının alt yapılara yeterli yatırımı yapmadığı ve Türk futbolunun da bir türlü gelişemediğinden yakınırız.
Genç futbolculara şans verilmemesini, yabancı kontenjanını tartışırız.
Peki Türk futbolunun en büyük derdi sadece alt yapı mı?
Bence değil…
Özellikle son yıllarda yapılan yeni stadyumların, Türk futbolunun marka değerini arttırdığını söylesek de, bozuk zeminlere bir tür türlü çözüm bulamıyoruz.
Hadi onu da hallettik diyelim, bu kez önümüze hakem hataları çıkıyor.
Avrupa’da bir karşılaşma, yaklaşık 30-35 kez hakem düdüğü ile dururken, marka değeri yükseldi dediğimiz Süper Lig’de bu rakam 51’e kadar çıkabiliyor.
Bu durağanlık da futbol seyircisini, futboldan uzaklaştırmaya yetiyor da artıyor bile.
Türkiye’de futbol, her 154 saniyede bir duruyor.
Böyle olunca da insanlar, 90 dakika boyunca bir futbol müsabakasını seyretmekten doğal olarak sıkılıyor.
Çünkü futbol oynamaya önce sahadaki hakem izin vermiyor.
Hakem hataları ise zaten cabası…
Daha video lig kuralı tartışılırken, ligin 18. haftasına yine hakem hataları damga vurdu.
Atılan golleri, iyi futbolu konuşamaz tartışamaz olduk.
Varsa yoksa hakem hataları.
Döndür döndü izle, tartış…
Türkiye’nin yüz akı dediğimiz, dünya futbolundaki yüz akımız olan Cüneyt Çakır’ı neredeyse hakemliği bıraktıracak duruma getirdik.
Bu da Türk futbolunun aslında en büyük sorununun hakemler olduğunu kanıtlıyor.
Hakemler yüzünden Türkiye’de insanları değil tribünden, televizyon ekranlarından dahi uzaklaştırır olduk.
Türk futbolunda ciddi anlamda bir hakem sorunu var.
Önce hakem sorununu çözelim, sonra alt yapıyı, yabancı konusunu yada zemin problemini hallederiz.
Çünkü böyle giderse, Türkiye’de insanlar değil stadyumda, televizyonda dahi maç izlemez duruma gelecek….