İnternetteki siteler Kaleiçi hakkında böyle yazıyorlarmış!
“GİTMEYİN ÇÜNKÜ ÇOK GÜRÜLTÜLÜ BİR YER OLDU!” diyorlarmış!
Duydum da inanmadım ama anlatan yalan söyleyecek bir esnaf arkadaşımız değil!
Zaman zaman Kaleiçi’nde oturan veya dükkânı olan arkadaşlardan aldığımız “gürültü” rahatsızlıklarını; onların adına burada yazmıştım.
Görüyoruz ki; değişen bir şey yok.
Turist az da olsa, çok da olsa takan yok!
Gürültüye devam!..
“Barcı ve meyhanecilerin kendilerini Kaleiçi’nde bu kadar özgür hissetmelerini hiç anlayamıyoruz.
Biz susuyoruz ama onlar canlı cansız müzikle çevreyi rahatsız ediyorlar ve bundan nedense kendileri hiç rahatsız olmuyorlar!
Dolayısıyla bizler de bunlara ruhsat veren Belediyelere sitem ediyoruz. Polis ne yapsın!” diyor çevredeki esnaflar.
Gerçekten de etrafta o kadar çok pansiyon var ki; siz de olsanız bir daha böyle gürültülü bir yerde kalmak istemezsiniz!
Zaten müşteriler otel ve pansiyonlardan memnunlar!
“Ah bu kadar gürültü yapılmasa” diyorlarmış!
KALEİÇİ BÖLÜNDÜ
1. Otel-pansiyoncular
2. Hediyelik eşya satanlar
3. Burada devamlı oturanlar
4. Bar, meyhane ve kafeciler
5. Yatçılar
N’olacak şimdi?
Bu dengeyi kim sağlayacak?
Yetkililer:
“Varsın hepsi de olsun iyi olur” mu diyecekler yoksa
“Kaleiçi tarih kokmalı” mı diyecekler?
KAYIP KALEİÇİ
Gelip geçen zaman boyunca; gerçek değerini anlayıp ona göre hızlı alınan ve uygulanan kararlar alınmamış!
Özel mülkiyetin çokluğu ve hisseli olmaları,
Resmi ve özel iş yerlerinin Kaleiçi’nde hızla yerleşmesi,
Merkeze çok yakın olduğundan otoparka dönüşmesine hep seyirci kalınmış.
Duyduğumuza göre “Antalya Büyükşehir Belediyesi 24 yıllık Kaleiçi Koruma Planı’nı” yeniliyormuş!
Ne derler;
“Geçti Bor’un pazarı; sür eşeğini Niğde’ye!”
“Yirmi dört” senedir uygulan-a-mayan bir plan yüzünden KALEİÇİ’nin kayıp olan yıllarının hesabını kim verecek acaba?
Benim bundan sonrası için de hiç “umudum yok” desem yalan olmaz!
KALEİÇİ NASIL KURTULUR?
Aval aval gezip masal anlatanlar, parklarda çay içen çokbilmiş “Kaleiçi Sevdalıları” var ya belki onlar kurtarırlar; kaçıp gittikleri, yüzüne bile bakmadıkları Kaleiçi’ni!
Yanmış, yıkılmış, çöplük olmuş evlere bakmazlar; yapılmış yerlere bakarak “Burası halamın eviydi” gibi laflarla bilmişlik taslarlar!
Eğer onlar gerçekten Kaleiçi sevdalısı olsalardı; gelir bana destek verirlerdi. Teşekkür ederlerdi.
Benim onlardan da işte bu yüzden hiç umudum yok.
MUHTARLARA YETKİ VERİLMELİ
Kaleiçi’nin her türlü sorunlarını çözecek olanlar; bence muhtarlardır.
Yeter ki Belediyeler ve diğer resmi makamlar onlardan gelecek talepleri ciddiye alıp onlara yardımcı olsunlar.
O zaman Kaleiçi bence kurtulur!
:::: ::::
(BU BÖLÜM AYRI OLSUN TRAM KULLANALAMI)
T.C. BAYRAĞIMIZ
YAZI PANOSU YAPILMAMALI
Sayın Valilerimiz görseler inanıyorum ki onlar da çok üzüleceklerdir.
Bilerek veya bilmeyerek Mukaddes Türk Bayrağımız üzerine; yazılar yazılmakta; onun manevi değerini lekelemektedirler.
Geçenler de yine yazmıştım; başka ülkelerin bayraklarını; “benziyor” diyerek Türk Bayrağı gibi; araçlarının içine dışına yapıştıranlar var!
Balkonlarda, iş yerlerinde solan, yırtılan bayraklar var!
“Buraya da mı bayrak asılır?” diye şaşırtan bayrak asan yerler var!
Bence Valiliğimiz bu konuda gereken hassasiyeti gösterip; Bayrak Kanunu’na yakışmayan yerlere bayrak asılmasına izin vermez ve üzerine de yazılar yazdırmaz; diye düşünüyorum!