“ANTALYAM”
Yeşilleri azaldı
Betonlar çoğaldı
Meydanlar ufaldı
Yaşamak zorlaştı
Amma
Genelde güzeldir Antalya
Akdeniz’i kurtaran yok
Torosları deviren yok
Plajları götüren yok
Falezler şimdilik ayakta
Genelde güzeldir Antalya
Tarık AKILTOPU
*******
Bugün parkın bir köşesine dikilmiş levhada rahmetli Tarık Akıltopu’nun şiirini görünce sizlerle paylaşmak istedim.
:::
TÜM BELEDİYELERİMİZE
SESLENMEK İSTİYORUM!
Kaldırın artık şu ıvır zıvır masaları!
Kurun bir “WHATSAPP” bürosu; oradan izleyin bağlı bulunduğunuz ‘BELEDİYE’nin hallerini!
Ben Turuncu Masayı bir kere aradım; bin pişman ettiler beni!
Bana TC numaramı soruyorlar!
Ben de; işe girmek için müracaat etmiyorum ki; sizlere yardımcı olacak bir bilgi vermek istiyorum.
Öyle şartlanmışlar ki; “olmaz da olmaz” diyorlar.
O gün bugündür; Ne Muratpaşa ve ne de Büyükşehir Belediyesi’ne maalesef bilgi amaçlı da telefonla aramıyorum.
Mesela;
Kamyon çarpmış, elektrik direği kırılmış.
Mesela;
Turistik bilgi levhası düşmüş, günlerdir 2.80 yerde yatıyor.
Ve daha neler neler olmuyor ki Kaleiçi’nde bir bilseniz!
Esnaf benden de beter.
Onlar da umudu kesmişler; gelmezler, yapmazlar diye!
Ben yine; sanatçıyım, gazetemdeki köşeye bazı konuları taşıyıp; sesimizi duyurmaya çalışıyorum!
Ama inanın; BASIN bürosu yazılanları paylaştırmıyor ki; belediyelerimizin normal de yapması gelen hizmetleri bizim hatırlatmamıza rağmen hiçbir “icraat” göremiyoruz!
İşte ben bu tür aksaklıkları ortadan kaldırılması için:
Tüm Belediyelerimiz;
“WhatsApp” denilen iletişim kanalını kullanmalarını tavsiye ediyorum.
Mesela;
Büyükşehir Belediyesi’nin diktiği turistik levhalar; kırık dökük ve pislik içinde duruyorlar.
Ben veya başka bir vatandaş; onun fotoğrafını çeksin size göndersin. Siz de bakınca neyin ne olduğunu anlarsınız.
Aksi takdirde TC numarası, adres, gittik bulamadık gibi saçma sapan oyalamalarla vakit geçirip durursunuz!
Mesela;
MEYDAN DOLMUŞ DEPO denilen yeri bir de akşam üstü gidin bir görün. Kapkaranlık.
İnsanlar şaşkın! Hiçbir bilgi, yönlendirme yok!
…
Ben bu olayı hangi Belediyeye bildireyim ve anlatayım!
Hangisi doğru dürüst anlar ve ilgilenir acaba?
…
Geçen hafta yazdım: Hıdırlık Sokak en güzel sokak seçildi. Gelin oraya bir “bilgi levhası” dikin ve insanların çiçekleri koparmaması için; minik levhalar yapın. Çünkü her gün bendeniz çiçek koparan, meyve çalan bayanları uyarmaktan bıktım, usandım.
Hemi de ayıp oluyor; onlara da bana da!
Ben bekçi miyim ya da bahçıvan mı?
O sokakta yaşayan duyarlı bir sanatçı olarak her türlü rizikoyu (dövülmek, sövülmek vs.) göze olarak korumaya devam ediyorum. Ama o levhalar dikilse inanın faydası olur! diyorum.
LÜTFEN
“WhatsApp” Bürosu kurun ki; Kaleiçi esnafı sizinle kolaylıkla irtibat kursun!
Benden söylemesi!
:::::::
DENİZ SUYUNDA
ÇİÇEK YETİŞTİRECEKLER
Daha önceki denemeler tutmadı ama bizimkiler “ısrar” ediyorlar!
Ne mi yapıyorlar?
Yat Limanı’na yaptıkları modern (!) beton saksıların içine çiçekler dikiyorlar.
“Kış mevsimi, deniz dalgalı, tuzlu su onları maf’eder” diyenleri dinleyen yok!
Satıcılar, otolar, korsan yat gemilerle bir acayip olmuş güzelim Yat Limanı!
Çökmüş iskele üzerindeki kayıklar da çabası!
:::::: :::::