İnşaat Yasağı Genelgesi
Ülkemizde turizm hareketlerinin yoğun olarak yaşandığı 15 Mayıs-15 Ekim tarihleri arasında yerleşim alanları ile turistik yörelerde sürdürülen inşaat faaliyetlerinin ses, görüntü ve çevre kirliliğine neden olduğu bilinmektedir.
Daha önceki yıllarda otel rezervasyonlarının iptaline kadar ulaşmış olumsuzlukların uygulamaya konulan "inşaat yasağına ilişkin tedbirler sayesinde önemli ölçüde giderildiği ve şikâyetlerin önüne geçildiği görülmüştür.
Bu nedenle, söz konusu tarihler arasında, bu yıl da, sadece yakın çevresinde konaklama yapılan inşaatlarda ve gerekli görülen diğer mahallerde gürültü, çirkin görünüm çevreyi kirletme gibi olumsuz etkisi olan ağır nakliyat, hafriyat ve harçlı inşaat faaliyetleri için Valiliğiniz yetkileri dâhilinde "inşaat yasağı" uygulamasına devam edilmesi uygun görülmüştür.
Bilgi alınmasını ve gereğini önemle rica ederim.
ErtuğrulGÜNAY
Kültür ve Turizm Bakanı
…
Bu yazıya başlamadan önce; açtım Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün internet sitesini ve yukarıdaki genelgeyi buldum.
…
Türkiye’mizin maalesef bu bakmayan “Bakanlar” dan yana hiç şansı olmadı! Kaç tane geldi geçti. Baksanıza onlarda bıkmışlar ki taa eskinin eskisi Ertuğrul Günay’ın ismini bile değiştirmemişler!
BAKAN VAR GÖREN DE VAR MI?
Turisti rahatsız etmemek için genelge yayınlanır her sene! Ama Antalya’da ve Kaleiçi’nde inşaatlar hiç bitmez!
Şahıslar bu kuralı bozmazsa; Belediyelerimiz kendileri bozar.
Mesela bugün ayın kaçı?
Mayıs’ın 21’i!
Yasak başlayalı kaç gün olmuş?
Beş- altı gün değil mi?
Kaleiçi’nde kazmalar, hafriyatlar yok mu sanıyorsunuz?
Aslında çok güzel bir proje ama uygulama zamanını kötü!
“KALEİÇİ ÇİÇEK AÇAN ŞEHİRLER
2.ETAP PROJESİ” uygulamalarına; Mermerli Plajı girişindeki parkta başlanılmış durumda.
Kepçeler harıl harıl; o tarihi surlar üzerinde kazmalar, yüklemeler yapmaktadır!
Traktörlerin biri gidip birisi gelmektedir. Üstlerini örtmeden yapılan bu nakliyede; toz, toprak hem açık olan römorktan ve hızla geçtiği sokaklardan etrafa yayılmakta ve esnafımız ve vatandaşlarımız ve de hatta turistlerimiz ciddi şekilde rahatsız olmaktadır!
İşte bizde bu yüzden “Bakan var, gören yok!” diyoruz!
Gerekli tedbirleri almayanlara, genelgelere uymayanlara yazıyoruz ve duyduklarımızı aktarıyoruz ki; birileri kurallara uysun diye!
KÖR KAMERALAR ÇOĞALIYOR!
Benim yara şaka isim taktığım; Emniyet ve Belediye’ye ait kameralar vardır Kaleiçi’nde!
İnsanlarımız dikkatini; genellikle yeşilliklere, evlere ve kapı önünde “selfie” fotoğraf çektirmeye verdiğinden fark etmiyorlar bu kameraları! Çoğu lambaların yanında siyah boyalı direklerin tepesinde; sokağın gelişini ve gidişini görecek şekilde konulmuştur.
Daha geçen senelerde bir çok kameralar konuldu Hıdırlık Sokak boyunca! Yetmemiş yenileri konulacakmış oraya buraya!
Yerli ve yabancı turistlerin gelip geçtiği Limana inen yoldaki döşenmiş taşlar “hitli” aletiyle çıkartılıyor. Çukurlaştırılıyor ve içine kalın kalın borular döşeniyor!
Hani nerede buranın alt yapısı?
Düşünülmedi mi alt yapı yapılırken bu tür angarya işler.
“Hidrolik Babalar” içinde alt yapıda derin derin çukurlar kazıldı.
…
Bunlar da unutulur eminim!
Çektirdikleri eziyet yanımıza kâr kalır.
…
Gören olmayınca “Bakan” olmuş kaç para?
İnşaat yasağı mı var kimin umurunda?
“Turist kaçıran” uygulamaların sorumluluğu kimin acaba?
Bilenler bilmeyenlere söylesinler!
::::: ::::
KIZILAY ELEMANLARI PAZARCILIK YAPIYOR!
Yine kapalı yola çadır kuruyorlar. Yine yoldan gelip geçene “hanutçu” gibi sesleniyorlar;
“Kan vermek ister misiniz?”
Valla çok şaşırıyorum; dünyanın hangi ülkesinde görülmüştür; şehrin merkezinde günlerce çadır kurup; oradan geçenleri adeta zorlayarak “kan bağışı” yapıldığı???
Olaya “duygusal” bakınca normal ama bu kadar da olmaz ki?
Turistik bir merkezde; yolun tam ortasına çadır da kurulmaz ki?
Nerede zabıta, nerede polis?
Böyle bir zaruret varsa; özel ve resmi hastaneler veya açacakları bir “kan verme merkezi” burada yapsınlar!
Ama bazı esnafın yoldan geçenleri zorla lokantaya veya dükkânlarına sokmak istedikleri ve halkın hiç de memnun olmadığı bir uygulamayı; böyle Kurumsal bir kurum nasıl “alenen” yapabilir ki?
Bence bu çirkinliğe bir son verilmelidir.
Kurumun adına ve şanına da hiç yakışmıyor bu “hanutçu kan almak”?