Neden böyle yapıyorlar anlamıyorum! Niyetleri çok çok iyi biliyorum. Ama yaptıkları işlere bakıyorum “iyi niyetli” bir işe benzemiyor.
Geçen haftaki yazımda anlatmıştım.
Bir yarışma var, bizde Antalya ve Kaleiçi olarak ona katılıyoruz dediler ve Hıdırlık Sokak örnek seçildi. Sağlı sollu koca koca saksıları bir trenin vagonları gibi peş peşe dizdiler. İçlerine toprak ve ağaçlar diktiler.
Vatandaş bakıyor!
Esnaf az. Onlar da bakıyor!
Ben de bakıyorum ama biraz da şaşkınca!
BEN YOKUM
Isparta Aksu’dayım arkadaşların gönderdiği fotoğraflara bakıyorum “iğrenç bir sokak” görüntüsü var!
Dönüyorum; güzel mi çirkin mi karar veremiyorum.
Ağaçlar çiçek açmış, saksılar da rengârenk çiçekler. Sokağın manzarası basbayağı değişmiş. Hele bir de “ Hele bir de “Yanık Hastane” denilen yerin üstündeki boşluğa güzel bir de park yapılmış ki; ben dahil görenler parmağını ısırıyor!
VE BİRİNCİ GELEN SOKAK
Netice bu sokak “ödül” alıyor. Türkiye adına, Antalya adına ve Kaleiçi adına seviniyoruz.
BAKIŞ AÇISI?
Bir olaya insanlar farklı farklı bakıp düşünebilirler. Biz buna “bakış açısı farklı” diyoruz.
Sokağı gören “yerli turistler” bayılıyorlar. O kadar ki; hiç görmedikleri çiçekleri ya koparıyorlar ya da kökünden sökü götürmeye başlıyorlar.
“Selfie” fotoğraf çektirenler çoğalıyor.
Buraya kadar iyi. Çünkü bu sokak işlek bir sokak çünkü fazla alış veriş yerleri olmayan bir yer.
BENİM BAKIŞ AÇIM FARKLI
Yıllardır Kaleiçi’nde bir sanatçı olarak yaşıyorum. Resim, karikatür ve fotoğraf sanatı ile uğraşıyorum.
Güzeli güzel olarak; çirkini de çirkin olarak seviyorum.
DİYORUM Kİ;
Madem burası bir eski şehir, eski Antalya ya da tarihi bir mekân; bırakalım öyle kalsın. Buraya uymayan, burayı çirkinleştiren ne varsa yapmayalım, kaldıralım. Turistik bir yer olsun.
Ben böyle diyorum ama bir şeyler yapmak isteyen yetkili kurumlarımız ne yapacaklarını ya da nereden başlayacaklarını bilemiyorlar. “Yaparken; yıkıyorlar” haberleri yok.
Turizm Bakanlığımız var. Sadece lüks otel açılışlarına ve kokteyllerle gelip gidiyorlar.
Hangi BAKAN geldi de şu benim aylar değil yıllardır yaza yaza bir türlü anlatamadığım; yıkılan, çöken konakları gördü?
Hangi BAKAN geldi de; bunları görüp:
“Arkadaşlar burası bir tarihi şehir. Gelin beraberce bu yıkıntıları ortadan kaldıralım yani restore ettirelim. Tarihi eserlerimiz koruyalım. Turizme kazandıralım. Burayı bir açık hava müzesine çevirelim.” dedi?
Hiç birisi!
BAKAN BAKMAYINCA
Görenler de zaten hiç umursamıyorlar ve Kaleiçi böylece Kaleiçi olmaktan çıkıyor veee bugünkü gibi kafalarına estiği gibi, rastgele, hiç düşünmeden planladıkları projeleri yapıyorlar.
RESMEN SAKSILAR MEZARLIĞI YAPILDI
Adım atacak yer kalmadı tarihi sokaklarda.
Zaten dar olan sokaklara 1x1x1 metre ölçülerinde saksılar konuluyor! İrili ufaklı yüzlerce saksı Hesapçı Sokak dâhil birçok sokağa konuldu.
İnanın esnaf ve vatandaşlar şaşkın.
“Neler oluyor yahu?” diyorlar ama dinleyen yok.
Kaleiçi’ni dolaşanlar ; “tarihi bir mekânı gezip görmeye geldim” diyemeyecekler çünkü saksılardan hiçbir yer göremeyecekler.
YAZIK OLUYOR
İyisiniz, hoşsunuz ama şu Kaleiçi’ne proje üreten hangi müdürünüz varsa lütfen onun işine bir son verin!
Aklı başında; tarihten, kültürden, turizmden anlayan birisin bulun.
Duvarlarına çivi çakmanın yasak olduğu tarihi mekânın düştüğü duruma bir bakın.
UYUYANLAR
BAKANLIK, VALİLİK, MÜZE, ÜNİVERSİTE, BASIN, TURİZMCİLER, MİLLETVEKİLLERİ.
ÇÜNKÜ KALEİÇİ’NİN DÜNKÜ HALİNE VE BUGÜNKÜ HALİNE BAKIP UFACIK OLSUN “İLGİ” GÖSTERMİYORLAR.
SAHİPSİZ BIRAKIYORLAR.
EĞER ONLARDAN BİRİSİ AZICIK İLGİLENSE; NE YIKIK DÖKÜK BİR KONAK KALIR NE DE MEZARLIĞA DÖNDÜRÜLEN SAKSILARIN KONULMAZDI!
Belki de onlar da farkında değiller ama “görünen köy kılavuz istemez” de derler.
KALEİÇİ GÜZEL OLSUN.
:::::::::
(hoşça kalın)