Galiba biz bu Korelilerle iyice “kanka” olduk!
Onlarsız günümüz geçmiyor!
Her yerde onlar var. Sabah öğlen, tüm hafta, bayram da seyranda üşenmeden gezen tek ülkenin vatandaşlarıdır bu Koreliler!
Alış veriş hemen hemen hiç yapmasalar bile; onların sempatik gülüşleri kendilerini sevdiriyor!
Kalabalık olarak Kaleiçi’nde en çok görülenler onlardır. Kısa boyludurlar ama hızlı yürürler. Selfie fotoğraf çekmeyi çok severler.
Gözlerini önde yürüyen rehberlerinden hiç ayırmazlar. Rehberlerde ellerindeki antene genellikle Kore bayrağı takarlarsa da; bazen iki bayrağı ve bazen de sadece Türk bayrağı takanlarda oluyor.
İşte bu Koreli çocuk; bir Türk gibi gururla bizim bayrağımızı taşıyor ve Koreli turistler de peşinden gidiyorlardı.
Ne kadar ilginç ve ne kadar güzel bir fotoğraf değil mi?
“KALEİÇİ OLD TOWN
FESTİVAL 2016”
Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit UYSAL Kaleiçi’nde yaptığı basın toplantısında; yaptıklarını, yapacaklarını ve hatta yapamayacaklarını çok samimi bir şekilde anlattı.
Kendisini tekrar kutluyorum.
Kaleiçi’nin sesini dinleyen, ondan gelen mesajları çözmeye çalışan bir Belediye Başkanımız da o oldu.
“Adım Hıdır; elimden gelen budur” diyerek kollarını sıvadı ve bir şeyler yapmaya başladı.
BEKLENTİLER FARKLI
Ne kadar farklı olursa olsun; mutlaka ortak bir nokta bulunacaktır.
Belediyelerin de bir idealleri vardır.
Güzel ve ter temiz bir Kaleiçi’ni hangi Belediye başkanı istemez ki?
Maalesef “idari yapıdaki çok başlılık” Kaleiçi’nin yenilenmesine engel olmuştur.
Mal sahiplerinin ve Devletin terk ettiği bir Kaleiçi vardır. Terk edilen bu yerlere maalesef küçük esnaflar sahip çıkmışlardır.
Zamanında yapılmayan müdahaleler nedeniyle; bugün alternatif çözümler üretilemez olmuştur.
Belediye istemeden de olsa; ruhsat verilen esnafla karşı karşıya gelmektedir.
Hâlbuki belediyelerin Kaleiçi’ndeki esnafla direk bir alış verişi yoktur.
Yıkılan, çürüyen ve iyice çirkin görüntü veren ve farkında varılmadan orada oturanlarca da hor kullanılan tarihi yapıları; gün ışığına çıkarmak istemektedirler.
Yenilenen ve güzelleşen bir Kaleiçi turizmden daha çok gelir elde edecektir.
Büyükşehir, Muratpaşa ile Kültür ve Turizm Bakanlığı; eninde sonunda bu yaraya bir parmak basacaklardır.
Bizce de Kaleiçi biran önce bugünkü yıkıntılardan, çirkinliklerden kurtulmalıdır.
FESTİVALLER
“Dam üstünde saksağan; vur beline kazmayı” derler ya yapılan festivalleri ben öyle görüyorum.
Üçkapılar’da yapılan festivale 300 m uzakta; İmaret Sokak ve Kandiller Sokak’taki o harabe evler dururken; festival de neyin nesi acaba? demezler mi?
Derler!
Onlar demeseler bile ben derim.
Önce gelin; şu harabe evleri restore edin sonra Kaleiçi sizin olsun. Ne isterseniz onu yapın.
Önce!
::::::
“KUĞU NAMESİ” NEDİR?
Cumartesi günü komşu evimizin girişinde Mimar ERCAN EVREN; “Hislerimin bir ifade tarzıdır” dediği eserlerden bir sergi açtı.
Davetlilere hitaben;
“Kuğu namesi nedir bilen var mı?” diye birkaç kez soran Mimar Ercan Evren:
“Kuğuların sesi çok çirkin olurmuş. Yalnız ölecekleri zaman en güzel sesleri çıkarırlarmış.
İşte Kuğu Namesi buymuş.”diye anlatınca oradakiler duygulu anlar yaşadılar.
“3 BÜYÜK SANAT; MİMARİ, RESİM, HEYKEL SEGİSİ” olarak sadece iki gün açık kalarak; “en kısa sergi” unvanını kazanmış oldu.