450.000 KAYIP

Turizmin yüzde10 kayıpla devam ettiğinin altını çizen Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, Haziran sonu itibariyle 450 bine yakın bir turist kaybının söz konusu olduğunu açıkladı.  Rusya pazarında Mayıs ayı kaybının yüzde 29, 5, aylık kaybın yüzde 32, Almanya'daki artışın ise Mayıs'ta yüzde 25'e çıktığını hatırlatan Başkan Çetin, “Bu yıl Alman pazarında Yunanistan ve Tunus kaybetti, Mısır, Türkiye ve İspanya kazandı. Onun dışında Finlandiya hariç diğer Avrupa ülkelerinde de sorun olduğunu görüyoruz. 2006 yılından bu yana ilk kez turist sayısında bu kadar yüksek bir düşüşle karşılaşıyoruz. Bu nedenle hem turizm sektörü hem de Antalya ekonomisi için olumsuz bir etki söz konusudur. Turizmde yaşanan gelişmeler yatırımlara da yansıdı. Yatırım teşvik belgeleri geçen yıla göre de yarı yarıya düştü” dedi.   TURİSTİK KÖYLERİNİN ENVANTERİ Antalya için sürdürülebilir kırsal turizmin geliştirilmesi için stratejik rehber çalışması yaptıklarını hatırlatan Başkan Çetin, ATSO’nun Haziran ayı olağan meclis toplantısında bir aylık faaliyet raporu üzerine yaptığı konuşmada, “Kırsal turizm projesi ile bütün köylerimizi turizm potansiyeli açısından taradık. Bu çalışmada ulaşım, turizm zenginliği, nüfus, konuya yaklaşım gibi birçok konuya bakıldı. Adeta Antalya’nın turistik köylerinin envanteri çıkarıldı. Bu kitaplar sizlere de dağıtıldı. Eksikler olabilir, ama önemli değil. Önemli olan birkaç köyde pilot projelerin başlaması ve örnek olmasıdır, sonra arkası gelecektir.  Burada önemli bir nokta kırsal turizm yasasının çıkarılmasıdır. Bu konuda da Antalya öncülük etmelidir ve milletvekillerimiz birlikte bu çalışmayı yapmalıyız” şeklinde konuştu.   CUMHURİYET MEYDANI ELEŞTİRİSİ Turizm sezonuna girilmesine rağmen bazı sorunların kronik hastalık gibi devam ettiğine de değinen Başkan Çetin, “Cumhuriyet Meydanı'nda yerel ürünler adı altında pazar kurulması konusunda çok fazla şikâyet aldık. Kalekapısı'nda ticaret yapan arkadaşlarımız konuşup, açıklasınlar. Bu tür izinler için ciddi kriterler getirilmelidir, kent merkezinde estetiğe dikkat edilmelidir. Cumhuriyet meydanı ciğer kebabı satılacak bir yer değildir. Aslında geleneksel pazar kültürünü yaşatacak, gerçekten başta Antalya ürünleri olmak üzere, özgün ürünlerin satıldığı sabit pazarlar olmalıdır. Örneğin eski Sobacılar çarşısında kurulabilir, hatta bütün ilçe veya mahallelerde Avrupa'da görüp hayran olduğumuz türden geleneksel çarşılar olabilir. Ancak, her durumda artık işporta ticareti kültüründen vazgeçmeliyiz” dedi. KALEÇİ’NDE GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ Kaleiçi’nde yaşanan ses kirliliği konusuna da değinen ATSO Başkanı Davut Çetin, “Son günlerde Kaleiçi’nde eğlence yerlerine dönük denetimler yapılıyor. Bir grup esnaf arkadaş bir araya gelerek kendi içlerinde kriter koyarak, disiplin sağlamaya karar verdi. Kaleiçi esnafının bir şikayeti ruhsatsız işyerleri denetlenmezken ruhsatlılara ceza verilmesi. Kaleiçi’nde tek sorun ses kirliliği değil. Halen yıkılamamış beton yapılar ve görüntü kirliliği gibi birçok sorun bulunuyor. Bunların bir eylem planı çerçevesinde toptan düzeltilmesi gerekir. Böyle yapılırsa kurallara kimse itiraz edemez. Tabi ki ses kirliliğinin de önlenmesi gerekir. Artık teknik imkânlar gelişti ve sesin dışarıya yansıması önlenebiliyor. Antalya'da eğlence mutlaka olacak, ama kurallara da herkes uymalı. Kuralsız bir kent olursak, kenti tümden kaybederiz” diye konuştu.