AİLELERE AŞI UYARISI

Yayınlanma: 07.11.2016 08:55 Güncelleme: 07.11.2016 08:55

Antalya Aile Hekimler Derneği Başkanı Uzm. Dr. Ekin Saba, çocuklarına aşı yaptırmayan ailelerin toplum sağlığını tehlikeye attığını belirterek, “Suriye’den aşısız çocuklar geliyor. Aileler bebeklerine aşı yaptırmazsa bazı hastalıklar tekrar ortaya çıkabilir” dedi

Antalya Aile Hekimleri Derneği (ANTAHED) Başkanı Uzm. Dr. Ekin Saba aileleri çocuk aşıları konusunda uyardı. Saba aile hekimleri adına, Anayasa Mahkemesi tarafından verilen bu kararın yanlış bir karar olduğunu belirtti. HASTALIKLAR YOK OLUYOR Bebeklerine aşı yaptırmak istemeyen ailelerin kararları hakkında açıklama yapan Antalya Aile Hekimleri Derneği (ANTAHED) Başkanı Uzm. Dr. Ekin Saba aile hekimleri adına, Anayasa Mahkemesi tarafından verilen bu kararın yanlış bir karar olduğunu savunarak, “Bu kararların mahkemeler tarafından da onaylanmasını şaşkınlıkla ve endişeyle izlemekteyiz. Ülkemizde aşılama düzeyi ile aşıyla önlenebilen hastalıkların ve ölümlerin çok azaldığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Günümüzde ebeveynler, aşı ile önlenebilen hastalıkları bilmedikleri için hastalığın kendisinden değil yan etkilerinden korkuyorlar. Oysaki aşıların bilimsel olarak kanıtlanmış bilinen ciddi yan etkileri yok” dedi. Saba, “Aşılar yokken birçok bebek tetanos, boğmaca, difteri, çocuk felci gibi çok ciddi ölümcül hastalıklar nedeniyle ya ölüyordu ya da sakat kalıyordu. Bugün bu aşılar sayesinde bu hastalıkları neredeyse hiç görmüyoruz” şeklinde konuştu. TOPLUM SAĞLIĞI SÖZ KONUSU “Eğer bu hastalıklar aşılarla yok edilmeseydi ve salgınlar devam ediliyor olsaydı, dünyaya gelen bebeklerin aşılanma kararı yine de anne, babalara bırakılabilir miydi?” diye soran Saba, “Bağışıklama denilince sadece bireyin değil tüm toplumun sağlığı söz konusu oluyor. Bireyin hakkı toplumun sağlıklı geleceğini bozuyorsa, verilmesi gereken karar toplumun hakları yönünde olmalıdır” dedi. Sağlık Bakanlığı’nın ve Anayasa Mahkemesi’nce alınan kararın çelişkili olduğunu belirten Saba, “Aile hekimleri bu aşılarda sorumlu tutuluyor. Eğer aşı kararı bireysel karar bırakılacaksa bu konudaki sorumluluk aileye verilmeli. Anayasa Mahkemesi kararı aileye bırakıyor ama Sağlık Bakanlığı çocuk aşılarını yapmaları için aile hekimlerini sorumlu tutuyor ve maaşlarından kesinti bile uyguluyor” şeklinde bu konu hakkındaki çelişkiden bahsetti. MAHKEME VE BAKANLIK ÇELİŞKİDE Saba, ANTAHED olarak toplum sağlığını ciddi olarak etkileyeceğini düşündükleri bu karara karşı olduklarının altını çizdi ve sözlerine şu şekilde devam etti, “Artık bu hastalıklar yüzde 98, yüzde 99 derecede yok edilmiş olsa bile yüzde 1’lik bir kısım söz konusu ve bu hastalık tamamen yok olmadığı için salgınlar tekrardan başlayabilir. Bir de son günlerde başarılı aşılamayla yok ettiğimiz bazı hastalıklar, Suriye’den gelen aşısız bebeklerle tekrardan ortaya çıkabilir. Bu da ciddi bir sorun oluşturur. Bu yüzden çocuklarımıza sağlıklı bir gelecek verebilmek için ailelerin aşıları zamanında ve tam yaptırmaları gerekiyor. Sağlık Bakanlığı’ndan bu konuyla ilgili acilen bir yasal düzenleme talep ediyoruz.” Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’nın çocukluk çağı aşı takviminde toplam 10 aşı var.  Bunlar  Hepatit B, Verem (BCG), DaPT-İPA-Hib (karma aşı), Pnömökok, KKK (Kızamık, kızamıkçık, kabakulak), DaBT-İPA, Çocuk Felci (aktif Polio), Difteri-Tetanos, Suçiçeği, Hepatit A).  Ayrıca  Sağlık Bakanlığı tarafından karşılanmayan ancak özel sağlık birimlerindeki doktorlar tarafından uygulanması tavsiye edilen Meningekok ve Rotavirüs aşıları da bu grup içinde. NE OLMUŞTU? Ordu’da Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Ayyayla’nın ikiz bebeklerine aşı yaptırmak istememesi ve bu konunun mahkemeye taşınmasıyla konu daha da tartışılır hale geldi. Ayyayla ve eşi aşıların riskleri olduğunu düşündükleri için ikiz bebeklerine aşı yaptırmak istemediği için mahkemelik oldu. Mahkeme sonucunun ardından Anayasa Mahkemesi aileyi haklı bularak verdiği kararda, çiçek aşısı haricindeki aşıların zorunlu aşılar arasında olduğuna dayanak oluşturacak bir kanun hükmünün mevcut olmadığını belirterek anne ve babanın istememesi durumunda çocuğa aşı yapılamayacağını belirtti. Mahkeme zorla aşı yapılmasını ‘hak ihlali' olarak değerlendirdi ve gerekçesini Anayasa'nın 17’inci maddesinde yer alan ‘maddi ve manevi varlığın korunması' güvencesine dayandırdı.

Devamını Okumak İçin Tıklayınız