BÖYLE BİR ZAMANDA ÖNCE İNSAN OLMAK
15 Temmuz gibi önemli bir günü yaşadıktan sonra toplum vicdanını taşıyarak, adaleti temsil ederek, demokrasiden ödün vermeden görev yapmak çok zor bir süreç. Bu süreç zarfında vali, polis, asker, savcı ve hakim olmak kadar gazetecilik yapmakta çok zordur. Çünkü duygularınıza izin vermeden öfkenizi ya da sevginizi bir kenara bırakarak adalet terazinizi bırakmadan görevinizin sorumluluğunu yapma zorunluluğunuz vardır. İşte burada devreye şeffaflık ve dürüstlük girer. Önce insan olmanızın gerekliliğiyle kurunun yanında yaşın yanmaması adına, suçluyla suçsuzu ayırt etme adına bir taraftan vatanınız adına hızlı hareket ederken, olağanüstü günlerin yaşandığı bu günlerde hatasız günler hatta saatler için çaba sarf ederiz. Ancak hepimiz insanız… İnsan olarak doğruyu ararken bile hata yapabiliriz. Önemli olarak hangi makam, mevkide olursan ol bu hatayı fark ettiğinden anda hatadan feri dönmek meziyettir. Bu bağlamda geçtiğimiz günlerde yüzlerce insanının önünde OHAL Antalya Valisi Sayın Münir Karaloğlu, bir konuya açıklık getirerek şunları söyledi: "Ne diyorlar 'Cadı avı var' diyorlar. Sevgili Antalyalılar biz 'cadı' avı falan yapmıyoruz. Ama biz 'cani' avı yapıyoruz, biz hainleri avlıyoruz. Avlamaya da devam edeceğiz. Bu süreç içerisinde, zaman zaman yanlış yaptıklarımızda oluyor. Zaman zaman kurunun yanında yaşın da yandığı oluyor. Bunun farkındayız. Bakın üniversitemizde bir operasyon yaptık. Orada bazı hocalarımız, bunlarla ilgisi olmamasına rağmen, bizim yanlışımızla o listelerde yer aldılar. Biz yanlışı fark eder etmez, hocalarımızdan özür diledik ve gönderdik. Eğer toplumda karşınıza buna benzer isimler gelirse bilin ki o hatalarımızı hemen düzeltiyoruz ve düzelteceğiz. Gerçekten bu hengamede zaman zaman ilgisiz insanlarla, bazen isim benzerliği, bazen bir hesap, bir telefon gibi farklı uygulamalarla ilgisiz arkadaşları aldığımız oluyor. Onlardan her şeyden önce özür diliyoruz, haklarını helal etsinler. Bir kastımız yok. Ne polisin, ne de bizim bir kastımız var. Bunların farkına varır varmaz düzeltiyoruz zaten. Düzeltmeye de devam edeceğiz." Bu açıklamanın ardından özellikle sosyal medya üzerinden ‘vay nasıl hata yaparsın’ edalarıyla hesap soran çok oldu. Vali Karaloğlu, zaten yapılan yanlışlıkla ilgili tüm şeffaflığıyla açıklama yapmış, hem de herkesin önünde konuşmuş, özür dilemiş ve haklarını helal etsin diyerek, konuyla ilgili hesap vermiş. Sorarım size, Vali Karaloğlu, bu açıklamayı yapmasaydı yanlış gözaltılarla ilgili haberiniz olacak mıydı? Hayır… Böylesi kargaşanın yaşandığı bir dönemde gözaltına alınan kişi bile yanlışlıkla gözaltına alındığını fark etmezdi bile… İfadesi alındı salındı denirdi olmadı savcılıkta suçsuz bulundu denilerek salınacaktı. Ancak Vali Karaloğlu, kamuoyuna açıklama yaparak herkesin önünde özür dileyerek bir anlamda polisin yaptığı yanlışı düzeltiyor hatta sorumlusunun kendisi olduğunu da kabul ediyor. O demokrasi adına sosyal medya kahramanlıkları yapanlar, öncelikli olarak gözaltına alınan 20 öğretim görevlimize geçmiş olsun desin. Çünkü bizim ülkemizde ne suçsuzlar, ne masunlar asıldı da, kimsenin sesi çıkmadı. Şimdi hatadan dönen bir Vali’ye yargısız infaza gerek var mı? 20 öğretim görevlimiz ne mutlu ki kurtuldu. Bir daha yaşatılmasın, yaşanmasın. Ne zaman kendilerini konuşmak isterse, gazetemin sayfaları açık. Geçmiş olsun hocam… UNUTMA OHAL süresince iflas erteleme yasaklandı Resmi gazetede yayınlanan yeni kararname ile OHAL süresince şirketlerin iflas ertelemeleri yasaklandı. Karara göre; MADDE 4- (1) Olağanüstü halin devamı süresince, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 179 uncu maddesi uyarınca sermaye şirketleri ile kooperatifler tarafından iflasın ertelenmesi talebinde bulunulamaz; bu yönde yapılan talepler mahkemelerce reddedilir. GÜNÜN SÖZÜ Bir kimseye edilecek iyiliğin en mükemmeli o kimseyi minnet altında bırakmayandır. Balzac GÜNÜN FOTOSU #simdiantalyazamanı #antalyamerhaba