DUYGULARIMIZI ANLATAN EMNİYET MÜDÜRÜMÜZ

Son zamanlarda hepimiz zor günler yaşıyoruz. Ancak hepimizden daha da zor şartlarda yaşamak zorunda olan insanlar var. Hem kentini, vatanını koruyacak, hem de yaşadığı duyguları hiç kimseye hissettirmeden görevini tam yapmak zorunda olacak. Onlar polisimiz, onlar askerimiz… Tarih 16 Mart 2016’yı gösterdiğinde Mardin’dan gelen şehidimizin cenazesi Uncalı Mezarlığı’nda gözyaşları içinde toprağa veriliyordu. Ama ülkemizin dört bir yanından meydana gelen olaylar gibi Akdeniz Üniversitesi'nde öğrenciler arasında kavga çıktı. Şehidinin cenazesinde olup, son görevini yerine getirmek isteyen ancak üniversitede çıkan olaya giderek görevini yerine getirmek zorunda olan İl Emniyet Müdür Yardımcısı Alper Bostancı, bir öğrencinin "Siz kime hizmet ediyorsunuz?" sözleri üzerine "Benim şehidim var, onu karşılamaya gidemiyorum” diyerek tepkisini diye getirmişti. Bizler çok fazla polislerin tepkisine alışık toplum değiliz. Polis konuşmaz, polis ağlamaz, ağıt yakmaz, polis sadece görevini yapar. Ancak polisimizin de insan olduğunu unutarak üzerlerine yüklediğimiz misyonlar insani duyguların ağır basmasıyla Alper Bostancı sayesinde gün yüzüne çıktı. Bostancı, öğrenciye ‘şehidime gidemiyorum!’diye haykırınca, karşısında ilke kez kendisi gibi duygularını ifaden polisi gören öğrenciler suspus oldu. Aradan kısa bir süre geçti, bu kez tarih 21 Mart 2016’yı gösteriyordu. Nevruz kutlamalarında bir olay olmaması adına tüm Türkiye adeta hep birlikte dua ediyordu. Öğle saatlerine doğru Antalya merkezde bir grup meydanda Abdullah Öcalan’la ilgili slogan atınca ortaya yine İl Emniyet Müdür Yardımcısı Alper Bostancı çıktı. Bostancı, kalabalık gruba karşı tek başına bağırıyordu: “Ben Antalya’nın göbeğinde Apo diye slogan attırmayacağım. Yiyen varsa atsın!..” diye bağırıyordu. Kalabalık grup şaşkın vaziyette sustu, hatta kutlama yapmadan bile dağıldı. Cesurca içimizdekini yüzlerine haykıran polisimizin bu görüntüleri sosyal medyada herkes tarafından paylaşıldı. Polisimize, herkes teşekkür ederek, şükranlarını iletti. Bizim dışımızda insanlar olarak kabul ettiğimiz ancak hep birlikte yaşadığımız polisimizin duygusallığı beni oldukça etkiledi. Bu tepkileri ne polis olmasıyla ilgiydi, ne de rütbesiyle… O Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak bu topraklar üzerinde yaşayan vatandaşın tepkisini ortaya koydu. Kızdı, bağırdı, söyledi. Türkiye’nin duyguları oldu… Teşekkürler müdürüm… UNUTMA Taşeron işçisine kadro müjdesi Başbakan Ahmet Davutoğlu'dan kamuda çalışan taşeron işçilerle ilgili önemli açıklama geldi. Başbakan, "Asıl işlerde çalışan taşeron işçilerin kamuya alacağımızı açıklamıştık. Bu çalışmaları tamamladık. Bu kişileri kamuya alacağız” dedi. Sosyal güvenlik uzmanları, bu yeni düzenlemenin 700 bin kişiyi yakından ilgilendirdiğini söyledi. Kamuda çalışan 740 bin taşerona kadro yolu gözüktü. Başbakan Ahmet Davutoğlu, sürpriz bir açıklama yaparak, “Asıl işlerde çalışan personelimizi kamuya alıyoruz. Ayrıca, yardımcı işlerde çalışan kardeşlerimizi de kamuya almayı kararlaştırdık. Böylece ister asıl iş olsun ister yardımcı iş olsun, dışarıda kalan tek bir taşeron işçisi kalmayacak inşallah” dedi. Bu durumda ilk aşamada kamuda asıl işi yapan 150-200 bin çalışanın kadroya alınması öngörülüyor. Sonrasında ise aşamalı olarak diğer çalışanların kadroya alınması planlanıyor.   GÜNÜN SÖZÜ İnsanin hırsız olup olmadığı, suç ortağından sorulmaz ki!  C.MARLOWE GÜNÜN FOTOSU