İSTİHBARAT KAYIP MÜDAHALE EKSİKSİZ
Hafta sonlarını yüreğimiz ağzımızda yaşıyoruz… Her şeye rağmen vatanımız üzerine oynanan oyunlara karşı bir ve birlikte olmaktan vazgeçmeden, dimdik duruyoruz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın!.. Duygusal bir milletiz, hangi siyasi görüşten olursak olalım vatan, bayrak, aile, evlat denildiğinde işte tam orada durur, sadece değerlerimize sahip çıkarız. Bu nedenle kimse kimseyi bu konuda sorgulamadan kol kola girip, tüm dünyaya kendimizi göstermek zorundayız. Bu gerçekliğimizle birlikte Türkiye Cumhuriyet’inin de güçlü ve kararlı duruşunu göstermeliyiz. Böylesi duygusallık içindeyken de zekamızdan vazgeçmemeliyiz. Parayla satın alınamayacak tek gerçeğimiz zekamız ve karşılıksız sevgimizdir. Yaşanan kanlı terör olaylarının bu kadar üst üste yaşanmasının ardından ortaya çıkan tek gerçeği yok sayamayız: İSTİHBARAT… İstihbarat konusunda ister eksiklik deyin, ister böyle bir servisimiz kalmadı deyin ama hastalığı teşhis edin. Çünkü ülkelerin uluslararası konjonktürde ilk gücü istihbarattır. Bu hastalık yokmuş gibi davranarak, bu ülkeyi terör belasından kurtaramayız. Bu 2 kere 2 4’tür gerçeği kadar nettir… İstihbarata rağmen İçişleri Bakanlığı öncülüğünde olay sonrası müdahalemiz çok hızlı… Patlamaya yerine müdahale, yaralılara ve şehitlerimize müdahale… Olay yerinin normale dönme süreci… Şehitlerimizi şahadete yolcu etme… Hepsinden önemlisi en kısa sürede suçluların yakalanması… İstihbarata karşılık polisimiz, sağlık çalışanlarımız, yerel yönetimlerimiz hep birlikte hareket ederek, kısa sürede olaya müdahale ediyor. Saatler geçmiyor ki, MOBESE kameraları inceleniyor, şüpheliler gözaltına alınıyor… Eskiden bombayı hazırlayan bir kişi, aracı hazırlayan başka kişi, operasyonu yöneten bir kişi, bombayı patlatan başka bir kişiydi. Şimdi değişen tek şey; başından sonuna olayı hazırlayan, yöneten, patlatan en fazla 2 kişi olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca, bir konuya daha dikkat çekmek istiyorum!.. İstanbul Beşiktaş’taki terör saldırısında 2. bombayı patlatan canlı bombayı fark edip üzerine giden polis, teröriste ‘dur’ diyerek bağırıyor ve havaya ateş ediyor. Canlı bomba zaten ölümü göze almış diyebilirsiniz ama teröristlerin tek derdi, o anki psikolojisi ‘ya eylem yarım kalır, ölmeden yakalanırsam' korkusudur’. Ölüm korkusu diye duyguları yoktur. Peki, polisin o durumda yapması gereken nedir? Canlı bombayı uyarmak adına havaya değil, teröriste silah doğrultmasıdır. Peki, polisimizin psikolojisi nedir? Ya karşımdaki terörist değilse, bu kişiyi vurursam başıma ne gelir? Sorularına yanıt veremez. O an canlı bombayla birlikte kendisi de şehit düşer… Oysaki, karşısındaki bir suçlu, bir hırsız değildir, üzerinde düzenek bulunan canlı teröristtir… Canlı bombayı hırsız gibi yakalayamazsınız… ABD’de yaşananları okuyoruz, izliyoruz. Çoğu zaman haberlere konu olur. Dur ihtarını dinlemedi, polis vurdu diye… Artık, bu saatten sonra polisimize de terörle mücadele konusunda bu hak tanınmalıdır ki, polisimiz canlı bombayı elinle tutup yakalamaya kalkmasın. Bu durumlar tamamen emniyet güçleri adına stratejik eksiklerin belirlenmesiyle alakalıdır. Terörle mücadele duygusallıktan uzak, radikal kararlar alınmalıdır ki istihbarat eksiğini tamamlasın, polisimiz, askerimiz bizim güvenliğimizle birlikte kendi güvenliğini de korusun. Topyekûn mücadele ancak böyle olur… UNUTMA Kredi kartlarınızdaki puanları unutmayın! Tüketici Başvuru Merkezi (TBM) Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu, "sadakat kartları"nda biriken puanların 31 Aralık'a kadar kullanılması gerektiğini, aksi halde 1 Ocak itibarıyla bu hediye puanların silineceğini hatırlattı. Ağaoğlu yaptığı açıklamada, akaryakıt istasyonları, giyim, ayakkabı, kozmetik, teknoloji ve takı mağazaları, alışveriş merkezleri, zincir marketler ve ulaşım firmalarının daha fazla kişiye ulaşabilme ve kendilerine bağlama adına tüketicilere "sadakat kart" dağıttığını söyledi. Bu kartların sayısının son yıllarda inanılmaz artış gösterdiğini ifade eden Ağaoğlu, "Bir tüketicide her bir sektörde bir kart olmuyor. Örneğin cüzdanında 3 akaryakıt firmasına ya da 5 zincir markete ait sadakat kart bulunuyor. Bu kartlar sayesinde neredeyse cüzdanlarda yer kalmadı." dedi. GÜNÜN SÖZÜ İnsanlığınızı ve vicdanınızı yitirdikten sonra ne inancınız ne ideolojiniz ne vatanınız... Hiç birinin kıymeti kalmaz... Sinan Canan GÜNÜN FOTOSU #simdiantalyazamanı