KALEİÇİ NOTLARI

Yayınlanma: 26.10.2015 07:03 Güncelleme: 26.10.2015 07:03

YETER ARTIK! AÇIN ŞU KALEKAPISI’NI!   KALEİÇİ’ne ana giriş kapısı orasıdır. Kapı yoktur ama zamanında var olan ve şimdiye çivisi bilen kalmayan eski kale kapısına istinaden; buraya da KALEKAPISI denilmiş. Eski Antalya ile yeni Antalya’yı birbirine bağlayan bir meydanda bulunur. Kalekapısı’nın diğer bir adı da Saat Kulesi’dir. O da ayrı bir tarihi eserdir bizler için. Ama korkarım orası da yakında kendi kendine çökecektir. Duvarları aynı benim dişlerim gibi oyuk oyuk! Dolgu bekliyor! Bakan var, gören yok! Ne müze, ne belediyelerimiz, ne turizm şirketlerimiz, ne derneklerimiz ve ne de sözde adı tanıtım vakfı olanlar; bi haberdardırlar! Sade Kalekapısı ya da Saat Kulesi değil; Üçkapılar ve yanlarındaki burçlar da aynı durumdadırlar! Ve hatta Kale dış duvarlarından tutun, iç duvarlarına kadar hepsi viraneye dönmüşlerdir. Duvarlarını saran çalılar ile sert esen rüzgârlar ve şiddetli yağmurlar onları; her ne kadar “taştan” bile olsa yıpratmış ve çatlatmışlardır. Dedim ya; “BAKAN VAR, GÖREN YOK” diye. Durum aynen öyle! … Büyükşehir Belediyesi’ne ait bir ANET diye firma sanki KALEİÇİ’nin gerçek tapulu sahibi gibiymiş gibi; giren çıkan araçtan durmadan “park parası” diye para topluyor! “Kimsin, nesin ey ANET! Sen ne yaptın ya da ne yapacaksın da bu paraları topluyorsun?” diye soran yok. Girişler çıkışlar “bariyerli engeller” ile dolu! Kulübeleri de esnafın ıvır zıvır deposu olarak kullanılıyor. KALEKAPISI Hergün oradan gelip geçiyorum ve her geldiğimde bir turist gibi şöyle bir bakıyorum. Ne görüyorum? Sağ tarafta sözde izinli (!) bir taksi durağı var! Ortada dört beş tane ıvır zıvır yazılar ve işaretlerle dolu levhalar! Saat Kulesi tarafında; önce biraz kısa idi şimdi iyice boyunu uzattılar. Oradan ne bir yaya, ne bir motosiklet ve hatta sakat arabası bile geçemiyor. Gözümle gördüm. Adam döneleyip durdu oralarda! Biraz geride; faytoncular! Tramvaylar gelince; satranç oynar gibi oradan oraya hayvanlara eziyet edercesine bir hareketlenme ve yol kapamalar! ANSAN KEŞKE GİTMESEYDİ! Onlar hiç olmazsa giriş kapısını “işgal” etmiyorlardı. ŞEHİT adını kullanan bu iş yeri; hâlâ koskoca bahçe ve kapalı yeri olmasına rağmen dış kaldırımları işgal etmeye devam ediyor! TURİSTİK ANTALYA TURİSTİK KALEİÇİ Bence böyle olmamalı. Kapılar açık olmalı. Giren çıkan turistlere engel konulmamalı! Biz ne yapıyoruz? Ya taksi durağı, ya da bariyer! Gel de bu turizmden fayda bekle! Yalan mı yazıyorum acaba? ::: :::   TEKELİ MEHMET PAŞA CAMİİ Vakıflar bakıyor buraya. Hocalar Diyanet’ten. Vakıf yerel gazete almıyor; tasarruf ediyor! Diyaneti bilmiyorum. Yani yazılanlardan hiç haberleri yok demek istiyorum. Camiinin etrafını incir ağacı ve otlar sardı! Minarenin külahı yıkıldı yıkılacak! Kapı önündeki çalılar; ormana döndü! Bir ehli Müslüman çıkıpta ilgilenmiyor. Biz de hayrımıza burada “davul” çalıp duruyoruz. SANKİ DUYACAKLAR MIŞ GİBİ?

Devamını Okumak İçin Tıklayınız