LÜTFEN NORMALLEŞMEYİN!

Tüm Türkiye, her gün şehit haberleriyle uyanıyor. Antalya'da dün de Hakkari'de şehit düşen polisimiz Serkan Çölkesen'in haberiyle güne başladık. Son bir ayda üst üste gelen şehit haberlerinin ardından, sayılar her geçen gün arttıkça, halkımızın hatta medyanın şehit haberlerine karşı gösterdiği hassasiyetin azalacak ve bu durumun adına 'normalleşme süreci' denilecek diye endişe duyuyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli örf, adet, vatan, millet, bayrak, inanç değerleriyle kuruldu. Zaman öyle bir zaman ki, bu temel taşlarımız özellikle siyasiler tarafından çok ciddi bir şekilde kullanıldı. Bu kullanılma sürecinde temel taşlarımız yeri geldi törpülendi, yeri geldi yok sayıldı, yeri geldi kişisel çıkarlar uğruna farklı yorumlandı. Bugün Avrupa'da en genç nüfusa sahip olarak kıskanılan ülkemde, gençlerimiz adeta kayıp gelecek! Bunların her biri yaşanırken, yavaş yavaş çok fazla değerimizden taviz verdik ve bu duruma başkalarının 'normalleşiyorsunuz', 'bu durum normalleşme süreci' diye değerlendirmesine de ses çıkarmadık. Şimdi geldiğim nokta da işte tam burası!.. Ardı ardına şehit haberleri geliyor. İlk günler teröre tepkiler, acılar ortaktı. Şimdi bakıyorum da, zaman geçtikçe gazetelerde şehit haberlerinin kapladığı alanlar küçülmeye, acı ise sadece ateşin düştüğü yerde yaşanmaya başladı gibime geliyor. Bu düşüncelerimin sadece benim hissiyatım olarak kalmasını çok isterim. Çünkü normalleşme adı altında ortak acılarımızın bile elimizden alınması, bir vatanın yok edilmesinin ilk adımıdır. Bizlerin ortak değerleri olmasa, bir arada yaşamamız çok zordur. En küçük bir topluluk olan aileye bakın. Aile içinde ortak geçmiş, ortak değerler olmasa, o aile var olabilir mi? İşte vatan da böyledir! Lütfen normalleşmeyin! Lütfen normalleşmemize izin vermeyin!