NELER YAŞAYACAKTIK?
15 Temmuz 2016 tarihinde kimilerimiz demokrasi adına, kimilerimiz vatan, bayrak, kimilerimiz ise inancı için sokağa çıkıp, ülkemize sahip çıktık. Her ne amaçla olursa olsun ülkesine sahip çıkan 78 milyon insanımız tek yürek olup, tarih yazdı. Aklımıza bile gelmesini istemediğimiz bir gerçeği sizlere unutmamak adına hatırlatmak isterim. Eğer ki, bugün kalkışma, terörizm olarak yorumladığımız saldırı gerçek olsaydı, adı darbe olacak ve şunları yaşayacaktık!.. 16 Temmuz 2016: Türkiye sabaha sıkıyönetim ilanıyla uyanacaktı. Tüm yazılı ve görsel basın yayın organları kapatılacak sadece TRT’den sıkıyönetim duyurusu yapılacaktı. Sokağa çıkma yasağı nedeniyle sokaklar bomboş olacak ve ölü bir kentte uyanacaktık. Sokaklarda sadece tanklar, her yerde asker kılıklı teröristler olacaktı. 17 Temmuz 2016: İnsanlar korkularından evden çıkamazken, sorgusuz sualsiz askerler evlere girerek, gözaltılar başlayacaktı. Sıkıyönetimin ikinci günü olmasına rağmen Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar kurulu, Genel Kurmay Başkanı, kuvvet komutanları, siyasi parti liderleri, milletvekilleri, belediye başkanları, vali, kaymakamlardan, il, ilçe emniyet müdürlerinden haber alınamayacak, ölü ya da diri oldukları, nerede tutulduklarıyla ilgili bilgi verilmeyecekti. 18 Temmuz 2016: Ülkemizin dört bir yanında çatışma sesleri yükselirken, ticaret hayatı bitmiş, kepenkler kapalı ölü ülkede dolar yüzde yüz değer kazanmış, Türkiye’nin kredi notu sıfırın altında tutulup Dünya’da gerek can güvenliği, gerekse ekonomik güven anlamında itibarsızlaştırılmış hale getirilmiş olacaktık. Bu duruma karşı çıkan vatandaşlar sokağa çıkmış, her yerde çatışma ve sokaklarda insan cesetleri dolmaya başlayacaktı. 19 Temmuz 2016: PKK, bu iç savaşı fırsat bilerek güneydoğu ve doğu da özerklik ilan etmiş, Amerika bunu fırsat bilerek iç savaş ve PKK’ya müdahale etmek için İncirlik Üssü’ndün uçaklarını havalandırıp, vur emri vermiş olacaktı. Amerikan uçakları her yere bombalarını bırakmaya başlamıştı. Amerika’nın bu müdahalesine karşılık Rusya da boğazları sahipsiz görerek, boğazlara sahip çıkmaya kalkışmıştı. 20 Temmuz 2016: Suriye’de bildiğimiz görüntülerin aynısı Türkiye’de yaşanmaya başlamıştır. Bu iç savaş, bombalar, kargaşa sayesinde sınırlar kalkmış, DAEŞ de Türkiye’de katliamlara başlamıştır. Bundan sonrası mı? Bundan sonrasını düşünmeye bile yüreğim el vermiyor. İyi ki varsınız milletim, iyi ki vatanına sahip çıkan yüreklere sahipsiniz!.. 15 Temmuz sonrası asker-polis ve vatandaş işbirliği ile bu alçak kalkışmayı kısa bir sürede defettiniz. Bu alçak ve hain kalkışmanın olası ihtimallerinin ülkemizde yaşanmaması için canınızla mücadele verdiniz. Tüm vatandaşlarımızın birlik, beraberlik ve sağduyu içerisinde Cumhuriyete, demokratik değerlere sahip çıkmaya ve bundan sonra da yaşanmaması için mücadeleye devam edeceğiz.