ŞİDDET

Yayınlanma: 26.11.2015 06:43 Güncelleme: 26.11.2015 06:43

Dün Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele günüydü. Sosyal medyada kadına yönelik şiddetle ilgili o kadar fazla paylaşım oldu ki… Ama sonuç değişmedi… 2015 yılı daha bitmeden 250 kadın vurularak, dövülerek, tecavüz edilerek, işkence görerek öldürüldü. Şiddet, hiçbir yerde, hiç kimse üzerinde uygulanmamalıdır. Şiddet sadece kadına yönelik olduğu için mücadele edilmemelidir… İnsana, hatta her canlıya yönelik şiddete karşı hayata bakış açısı, toplumsal duyarlılık gösterilmelidir. Ama maalesef sadece kadınlara yönelik şiddette karşı bile başarılı olamamışken, tüm canlılara karşı şiddete karşı duralım diyerek, kimseyi de umutsuzluğa düşürmek istemiyorum. Küçücük bir detayda bile gördüğüm şiddete karşı bile saatlerce düşünebiliyorum. Mesela, bir olay yaşanmışsa kurum, kuruluş ve STK’lar kınama mesajı yayınlar. ‘ŞİDDETLE KINIYORUZ’ diyerek biter bu kınama mesajları. Hatta şiddete karşı yazılmış ise, ‘ŞİDDETİ ŞİDDETLE KINIYORUZ’ diye çıkar cümleler… Bizler toplum olarak tepkimizi sükûnetle, konuşarak halletmekte her zaman zorlanırız. Haklılığımızı ispat etmek için önce sesimizi yükseltir, ardından bağırır, olmadı adı ikna olan tanımlamayla karşımızdaki insanın üzerine bile yürürüz. Toplumsal davranış şeklimiz her zaman şiddete yöneliktir. Yanlış olanı bile şiddetle kınayarak düzeltmeye çalışırız. Kadın, çocuk, yaşlı, erkek, hayvan cinsiyet, yaş fark etmeksizin şiddetin insanlar üzerinde bıraktığı izleri, toplumlarda açtığı yarayı hatta yaşanan terör olaylarının ardından yaşanan travmaları bilim araştırıyor. Kamuoyuna raporlarını sunuyor. Okunuyor, rakamlarla anlatılıyor, televizyonlarda tartışılıyor. Hayatı boyunca şiddeti görmüş, bilmiş yaşamış bir insana bu saatten sonra şiddetin yanlış olduğunu anlatmak çok zordur. Eğitim, toplum vicdanı ve bizleri yetiştiren annelerden başlamak zorundayız. Evet, baktığınızda şiddeti uygulayan erkekler olarak tablo çıkıyor karşımıza… Ama unutmayın ki, o erkeği yetiştiren de bir anne... Hepimizin bir annenin eğitiminden, vicdanından geçerek bu yaşlara geliyoruz. Sonrası okullarda devam ediyor. Öğretmenlerimizin eğitimi burada etkin rol alıyor. Ardından da toplumsal tepkiler giriyor işin içine… Annesinden ve öğretmeninden aldığı doğru eğitimin ardından zaten çocuk, genç arkadaş seçiminden, içine girdiği topluma kadar tercihini doğru yapabiliyor. Bunların gerçekleşebilmesi için hükümetlerin doğru politikalar, cezai uygulamalarla yaptırım gücünü ortaya koyması gerekir. Eğitim sisteminin içinde olmazsa olmaz olarak mutlaka birey ve toplum psikolojisi, toplumsal değerler gibi bizi birey yapacak, sağlıklı bireylerden oluşacak toplumlar için eğitim, sağlık başta olmak üzere belirleyeceği politikalar hayata geçirilmelidir. Hiçbir şey için geç sayılmaz. Yeter ki, yapmak isteyelim, yeter ki yapmak istesinler… Şiddet, sadece kadına değil herkese karşı şiddete dur diyelim…     UNUTMA! Yeni 20 euro banknotlar piyasada Sahtecilikle mücadele etmek için yeniden tasarlanan 20 Euro'luk banknotlar piyasalardaki yerini almaya başladı. Avrupa Birliği ülkelerinin resmi para birimi olan Euro banknotlarından 20 Euro yeni dizaynıyla dün piyasaya çıktı.  Euro kullanan ülkelerin tamamına 4 milyar 300 milyon Euro'luk banknotlar, 27 bin 400 para makinesine ve piyasaya dağıtıldı. 19 ülke ve 338 milyon Avrupalı yeni 20 Euro ile buluştu. GÜNÜN SÖZÜ Ne yaparsan yap, nasıl yaşarsan yaşa ama gülebilmek için birini ağlatma ve çıkarların için hiç kimseyi satma!  Balzac   GÜNÜN FOTOĞRAFI Her gün kendin için bir dakika zamanı durdur ve derin nefes al. E.K.

Devamını Okumak İçin Tıklayınız