Tan: Zeytin, Antalya'nın öz evladı ama üvey evlat muamelesi görüyor
ATB ve ATAK iş birliğiyle düzenlenen Tarım Gündemi programının konuğu, zeytin ve zeytinyağı üzerine konuşuldu.
ANTALYA Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) iş birliğinde hazırlanan Tarım Gündemi programının konuğu, ATB 4. Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Zafer Tan oldu. Dünya Zeytin Ağacı Günü nedeniyle gerçekleştirilen programda, bereketin, sağlığın ve ölümsüzlüğün simgesi olarak bilinen zeytin ile zeytinyağı konuşuldu. ATB 4. Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Zafer Tan, zeytinin Antalya tarihinde önemli bir yere sahip olduğunu hatırlatarak, “Zeytin ve zeytinyağı, Pamfilya döneminden bu yana bu coğrafyanın ürünüdür. Zeytin, Antalya'nın öz evladıdır ama üvey evlat muamelesi görüyor. Şimdi zeytini ve zeytinyağını yeniden keşfediyoruz" dedi. Antalya'da zeytinin temel bir geçim kaynağı olarak görülmediğini vurgulayan Tan, “Üretici ürettiği ürüne sahip çıkmalı. Budama, gübreleme, sulama, ilaçlama ve hasat yöntemleri daha bilinçli yapılmalı. Bölgeye has tavşan yüreği, beylik ve Antalya karası gibi çeşitlere ağırlık verilirse zeytinsiz sofra kalmaz. Sebzeye gösterilen ilginin onda biri zeytine gösterilse çiftçi çok daha fazla kazanır" diye konuştu. HASAT SICAKTAN ERKEN BAŞLADI, REKOLTE KAYBI VAR Zafer Tan, bu yıl sıcaklık artışı ve yağış azlığı nedeniyle hasadın olağan tarihten önce başladığını belirterek, “Çiçeklenme döneminde hava şartları nedeniyle zeytin çiçeği döküldü. Nisan sonrası yağmur yağmaması bitkiyi strese soktu. Susuzluk bu yıl zeytini vurdu, meyveler dolgunlaşmadı. Aşırı giden sıcaklar ise meyveyi erken olgunlaştırdı, yeşil zeytin bir anda siyahlaştı" dedi. Antalya'da zeytinde bu yıl rekolte kaybı yaşandığını kaydeden Tan, “Geçen yıl 90 bin ton olan zeytin üretimi bu yıl 50-60 bin tonlara geriledi" dedi. TÜRKİYE ÜRETİMDE DÜNYADA 3'ÜNCÜ SIRADA Zafer Tan, ülke genelinde 2 milyon 450 bin ton zeytin hasadı, 310 bin ton da zeytinyağı üretimi beklendiğini bildirdi. Tan, Türkiye'nin zeytinyağı üretiminde dünyada 3'üncü sırada olduğunu söyledi. Zafer Tan, desteklemelerin yetersiz olduğuna dikkati çekerek, “Avrupa'da zeytin üreticisi 1,5 avro destek alıyor. Bizde 0,6 kuruş. Ayrıca zeytin ve zeytinyağı için taban fiyat belirleyen bir kurum yok. Destek artarsa üretici zeytine yönelir ve kazanır" dedi. BİZDE 2 LİTRE, YUNANİSTAN'DA 5 LİTRE Türkiye'de kişi başı yıllık zeytinyağı tüketiminin 2 litre olduğuna dikkati çeken Tan, “Yunanistan'da bu rakam 5 litre. Biz de kişi başı yılda 5 litre zeytinyağı tüketsek, ülkede yılda 400 bin ton zeytinyağı tüketimi olur, kendi ürettiğimizi kendimiz tüketiriz" dedi. Türkiye'de bölgesel yağ tüketim farklılıklarına dikkati çeken Tan, Ege, Akdeniz ve Marmara'da zeytinyağı tüketiminin yaygın olduğunu, İç Anadolu ve Güneydoğu'da daha çok ayçiçek yağı, Karadeniz'de ise tereyağı tüketildiğini belirtti. DOĞRU HASAT VE DOĞRU DEPOLAMA UYARISI Üreticinin girdi maliyetlerinde ciddi artış olduğunu vurgulayan Tan, mazot, gübre, elektrik, işçilik ve ilaçlama maliyetlerinin üreticiyi zorladığını söyledi. Zafer Tan, üreticiye de uyarılarda bulunurken, altına düşen zeytinler toplanmamalı, çuvalla değil kasayla taşınmalı. Zeytinyağı ısı, ışık, hava ve sudan uzak tutulmalı. Su şişelerinde saklanmamalı, teneke ve cam en doğru ambalajdır" dedi.