ANTALYA Ticaret Borsası (ATB) Ağustos Ayı Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci başkanlığında ATB Toplantı Salonu'nda yapıldı. Toplantı gündemin okunması ve oylanması ile başladı. Daha sonra 1 aylık faaliyetleri içeren bir gösterim yapıldı. Ardından kürsüye gelen ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır'ın ana gündem maddesi krediye erişimdeki zorluk oldu.
Bankalar iştahsız
Seçim sonrası değişen ekonomi yönetiminin, politikaları akılcı bir temele oturtmak gerektiğini söylediğini hatırlatan Çandır, "Bu ay içerisinde, bu değişimin faiz ve kredi boyutunda, önemli adımlar atıldı. Böylece resmi enflasyonun yarısı kadar bir politika faizi uygulamaya girdi. Kredilerde de öncelikli alanlar belirlendi. Bu doğrultuda tüketici kredilerinden ziyade ticari krediler desteklendi. Fakat şunu da vurgulamak gerekir ki bankalar ticari kredilerde aşırı iştahsız davranmaya devam ediyor" dedi. Kredi artışı yok
Açıklanan son verilere göre, tüketici kredileri yıllık ortalama yüzde 125 oranında artarken, ticari kredilerin sadece yüzde 67 arttığını kaydeden Çandır, "Yani ticari krediler, ancak resmi enflasyon seviyesine yakın artabilmiştir. Tarım sektöründe ise Antalya'da yıllık kredi büyümesi yüzde 81 iken, Türkiye genelinde yüzde 108 olmuştur. Bu durum, Antalya tarımının diğer bölgelere göre daha fazla finansman sıkıntısı yaşadığının göstergesidir. Öz sermayesi zaten zayıf olan sektörümüz, bu durumdan ayrıca olumsuz etkilenmektedir. Ziraat Bankası tarafından kullandırılan devlet destekli tarımsal krediler, sektörümüz için büyük bir öneme sahiptir. Üyelerimiz ve sektör paydaşları, Ziraat Bankası tarımsal kredi limitlerinin piyasa koşullarına uygun şekilde yükseltmesini talep etmektedir. Diğer sektörlerde kredi limitleri sürekli güncellenirken zirai kredilerin bu alanda geri kalması, tarımı olumsuz etkilemektedir. Mevcut limitlerin en az iki katına yükseltilmesi, sektörümüzün gerçek ihtiyaçlarını karşılamasına katkı sağlayacaktır'' diye konuştu. Karşılıksız çek tutarında artış
'Krediye erişemeyen iş insanlarımız çeke yüklenmiş durumda'' durumda diyen Başkan Çandır: ''Karşılıksız çek tutarlarında da beklenmedik artış yaşandı. Temmuz ayında yıllık olarak Türkiye'de 5 kat civarında artış görülürken, Antalya'da 10 katın üzerinde artış yaşandı. Oysa karşılıksız çek tutarındaki artış, Antalya'da Türkiye ortalamasının altında seyreden bir eğilimde olurdu. Protestolu senet hacmimiz de temmuz ayında yıllık yüzde 142 artarak yüzde 87 artan Türkiye ortalamasının üzerinde gerçekleşti. Antalya iş dünyasının borçlarına karşı gösterdiği yüksek sadakat, bu dönemde zedelenmiş görünmektedir" dedi
Kapanan şirket sayısında dikkat çeken rakam
Kentte kurulan ve kapanan şirketlerin hareketliliğinin, genel eğilimden farklı bir seyir izlediğini söyleyen Ali Çandır, "Normalde kentimizde kurulan şirketlerin sayısı Türkiye ortalamasının üzerinde, kapanan şirketlerin sayısı ise Türkiye ortalamasının gerisinde kalırdı. Ancak temmuz ayında yıllık olarak kurulan şirketlerin sayısında kentimizde yüzde -5 düşüş yaşanırken, Türkiye genelinde yüzde 12 artış olmuştur. Kapanan şirketlerin sayısında ise kentimizde yüzde 94 oranında büyük bir sıçrama olurken Türkiye genelinde yüzde 30 oranında daha ılımlı bir artış meydana gelmiştir" diye konuştu.
Antalya ekonomisinin önenime vurgu yapan Başkan Çandır: ''Tarım, turizm, sanayi ve ticaret alanlarında önemli bir üretim kapasitesine ve istihdam potansiyeline sahiptir. Kentimiz, aynı zamanda eğitim, kültür, teknoloji ve bilim gibi alanlarda da öncü bir role sahiptir. Antalya bu özellikleriyle, ulusal ve uluslararası düzeyde rekabete açık bir konumdadır. Bu zenginlik ve uzmanlık içeren ekonomik yapımız, bizlere önemli avantajlar sağlamaktadır. Ancak bu potansiyelimizi harekete geçirmek için birlikte hareket etmeli ve ortak hedeflerimize tüm paydaşlarla birlikte odaklanmalıyız. Aslında geçmişte örneklerini gördüğümüz gibi Antalya'mız bunu başaracak kapasiteye sahiptir" ifadelerini kullandı. İhtiyaç fazlası elektrik satın alınmalı
"Sektörümüzün temel sorunları arasında; üretim alanlarımızın daralması, çiftçi sayımızın azalması ve yaşlanması, istikrarsız gelir nedeniyle üretimden uzaklaşma gibi olumsuzluklar söz konusudur'' diye konuşan Ali Çandır: '' Bu olumsuzlukların hafifletilmesi için ilave gelir kaynağı yaratılması gerekmektedir. Üreticilerimizin güneş enerjisi ile elektrik üretme çabasına sistemli, sürdürülebilir ve toplam faydası yüksek olan bir çözüm üretmek bu gerekliliğe fayda sağlayacaktır. Enerji piyasasında haksız rekabete yol açmayan, belirli bir süredir tarımsal faaliyette bulunan ve tarımsal faaliyetlerini azaltmayan üreticilerimizin ihtiyaç fazlası elektriğinin tamamı satın alınmalıdır. Elde edilecek istikrarlı gelir sayesinde; tarımdan kopuş ve kırsaldan kaçış riski azalacaktır. Ayrıca fosil yakıt kullanımının azaltılmasına, karbon ayak izinin düşürülmesine ve tarımsal ihracatın artırılmasına da destek olacaktır. Üreticinin ihtiyaç fazlası elektriğinin satın alınması sadece bahsettiğim faydaları sağlamayacaktır. İlave olarak hemen önümüzde bir bariyer olarak duran Avrupa Birliği Sınırda Karbon Düzenlemesinde de bize avantaj sağlayacaktır" diyerek sözlerini sonlandırdı.
Bankalar iştahsız
Seçim sonrası değişen ekonomi yönetiminin, politikaları akılcı bir temele oturtmak gerektiğini söylediğini hatırlatan Çandır, "Bu ay içerisinde, bu değişimin faiz ve kredi boyutunda, önemli adımlar atıldı. Böylece resmi enflasyonun yarısı kadar bir politika faizi uygulamaya girdi. Kredilerde de öncelikli alanlar belirlendi. Bu doğrultuda tüketici kredilerinden ziyade ticari krediler desteklendi. Fakat şunu da vurgulamak gerekir ki bankalar ticari kredilerde aşırı iştahsız davranmaya devam ediyor" dedi. Kredi artışı yok
Açıklanan son verilere göre, tüketici kredileri yıllık ortalama yüzde 125 oranında artarken, ticari kredilerin sadece yüzde 67 arttığını kaydeden Çandır, "Yani ticari krediler, ancak resmi enflasyon seviyesine yakın artabilmiştir. Tarım sektöründe ise Antalya'da yıllık kredi büyümesi yüzde 81 iken, Türkiye genelinde yüzde 108 olmuştur. Bu durum, Antalya tarımının diğer bölgelere göre daha fazla finansman sıkıntısı yaşadığının göstergesidir. Öz sermayesi zaten zayıf olan sektörümüz, bu durumdan ayrıca olumsuz etkilenmektedir. Ziraat Bankası tarafından kullandırılan devlet destekli tarımsal krediler, sektörümüz için büyük bir öneme sahiptir. Üyelerimiz ve sektör paydaşları, Ziraat Bankası tarımsal kredi limitlerinin piyasa koşullarına uygun şekilde yükseltmesini talep etmektedir. Diğer sektörlerde kredi limitleri sürekli güncellenirken zirai kredilerin bu alanda geri kalması, tarımı olumsuz etkilemektedir. Mevcut limitlerin en az iki katına yükseltilmesi, sektörümüzün gerçek ihtiyaçlarını karşılamasına katkı sağlayacaktır'' diye konuştu. Karşılıksız çek tutarında artış
'Krediye erişemeyen iş insanlarımız çeke yüklenmiş durumda'' durumda diyen Başkan Çandır: ''Karşılıksız çek tutarlarında da beklenmedik artış yaşandı. Temmuz ayında yıllık olarak Türkiye'de 5 kat civarında artış görülürken, Antalya'da 10 katın üzerinde artış yaşandı. Oysa karşılıksız çek tutarındaki artış, Antalya'da Türkiye ortalamasının altında seyreden bir eğilimde olurdu. Protestolu senet hacmimiz de temmuz ayında yıllık yüzde 142 artarak yüzde 87 artan Türkiye ortalamasının üzerinde gerçekleşti. Antalya iş dünyasının borçlarına karşı gösterdiği yüksek sadakat, bu dönemde zedelenmiş görünmektedir" dedi
Kapanan şirket sayısında dikkat çeken rakam
Kentte kurulan ve kapanan şirketlerin hareketliliğinin, genel eğilimden farklı bir seyir izlediğini söyleyen Ali Çandır, "Normalde kentimizde kurulan şirketlerin sayısı Türkiye ortalamasının üzerinde, kapanan şirketlerin sayısı ise Türkiye ortalamasının gerisinde kalırdı. Ancak temmuz ayında yıllık olarak kurulan şirketlerin sayısında kentimizde yüzde -5 düşüş yaşanırken, Türkiye genelinde yüzde 12 artış olmuştur. Kapanan şirketlerin sayısında ise kentimizde yüzde 94 oranında büyük bir sıçrama olurken Türkiye genelinde yüzde 30 oranında daha ılımlı bir artış meydana gelmiştir" diye konuştu.
Antalya ekonomisinin önenime vurgu yapan Başkan Çandır: ''Tarım, turizm, sanayi ve ticaret alanlarında önemli bir üretim kapasitesine ve istihdam potansiyeline sahiptir. Kentimiz, aynı zamanda eğitim, kültür, teknoloji ve bilim gibi alanlarda da öncü bir role sahiptir. Antalya bu özellikleriyle, ulusal ve uluslararası düzeyde rekabete açık bir konumdadır. Bu zenginlik ve uzmanlık içeren ekonomik yapımız, bizlere önemli avantajlar sağlamaktadır. Ancak bu potansiyelimizi harekete geçirmek için birlikte hareket etmeli ve ortak hedeflerimize tüm paydaşlarla birlikte odaklanmalıyız. Aslında geçmişte örneklerini gördüğümüz gibi Antalya'mız bunu başaracak kapasiteye sahiptir" ifadelerini kullandı. İhtiyaç fazlası elektrik satın alınmalı
"Sektörümüzün temel sorunları arasında; üretim alanlarımızın daralması, çiftçi sayımızın azalması ve yaşlanması, istikrarsız gelir nedeniyle üretimden uzaklaşma gibi olumsuzluklar söz konusudur'' diye konuşan Ali Çandır: '' Bu olumsuzlukların hafifletilmesi için ilave gelir kaynağı yaratılması gerekmektedir. Üreticilerimizin güneş enerjisi ile elektrik üretme çabasına sistemli, sürdürülebilir ve toplam faydası yüksek olan bir çözüm üretmek bu gerekliliğe fayda sağlayacaktır. Enerji piyasasında haksız rekabete yol açmayan, belirli bir süredir tarımsal faaliyette bulunan ve tarımsal faaliyetlerini azaltmayan üreticilerimizin ihtiyaç fazlası elektriğinin tamamı satın alınmalıdır. Elde edilecek istikrarlı gelir sayesinde; tarımdan kopuş ve kırsaldan kaçış riski azalacaktır. Ayrıca fosil yakıt kullanımının azaltılmasına, karbon ayak izinin düşürülmesine ve tarımsal ihracatın artırılmasına da destek olacaktır. Üreticinin ihtiyaç fazlası elektriğinin satın alınması sadece bahsettiğim faydaları sağlamayacaktır. İlave olarak hemen önümüzde bir bariyer olarak duran Avrupa Birliği Sınırda Karbon Düzenlemesinde de bize avantaj sağlayacaktır" diyerek sözlerini sonlandırdı.