Mayıs ayının son iki haftasında yurt genelinde ve Antalya’da etkili olan Afrika sıcakları çiftçiyi zor durumda bıraktı. Olağan dışı sıcaklıklar mahsulü ciddi şekilde etkilerken üretici zararını nasıl gidereceğini kara kara düşünüyor.
TARSİM( Tarım Sigortaları Havuzu) ise böyle bir durumda çiftçiye destek olmuyor ve zararını karşılamıyor. Sebebi ise iklim farklılığından oluşan zararları Tarsim’in üstlenmemesi.
İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı bu konuyu TBMM’ye taşıdı. Subaşı, TBMM Başkanlığı’na Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin cevaplandırması için soru önergesi verdi.
Soru önergesinde; ‘’Tarım sektörü, nüfusun en temel beslenme ihtiyacı açısından taşıdığı kritik önemin yanı sıra ekonomik, sosyal, siyasal, teknolojik ve kişisel risklerden yüksek düzeyde etkilenen, son derece hassas bir faaliyet sahası olarak kendine özgü bir yapıya sahiptir’’ dedi.
Subaşı: ’’Mayıs ayı ortasında gelen sıcaklar ve arkasından gelen mevsim normalleri altındaki iklim olaylarının çiftçiyi çok sert biçimde vurduğunu anlatan Subaşı, , ‘’Pek çok çiftçimiz öngörülemeyen ve elinde olmayan iklimsel değişim nedeniyle zararı uğramıştır’’ ifadelerini kullandı
Tarsim Kaynaklı Sorunları Anlattı
Tarım sektörünü tehdit eden ve çiftçiyi zoru durumlardan desteklemek için kurulan Taksim’in amacına uygun işlemesi gerektiğini hatırlatan Subaşı; ‘’Ancak asıl amacı tarımsal riskleri en aza indirmek ve çiftçiyi bu risklerden korumak olan Tarım sigortası TARSİM iklim farklılığından oluşan zararları karşılamamakta ve zarar çiftçinin üzerinde kalmaktadır. Akıl almaz gerekçelerle TARSİM riski kendi üzerinden atmaktadır. Öyle ki kimi zaman tarım ürünlerinin çiçeklerinde don olayı meydana geldiğinde, TARSİM bu çiçeklerin pembe çiçek oldukları ve henüz beyaz çiçeğe dönmediği gerekçesine sığınabiliyor. Bugün narenciyede karşı karşıya kaldığımız iklim şartları nedeniyle yaşanan erken dökümde olayında TARSİM çiftçilere bu konunun kendi teminatları kapsamına girmediğini ifade etmektedir. Bu nasıl bir sigorta sistemidir, anlaşılır gibi değil. Oysa basında yer alan ve bölgedeki yerel çiftçilerimizden gelen fotoğraflar zararın büyüklüğünü ortaya koymaktadır. İklim farklılığının verdiği zararlar sigorta teminat kapsamına alınmazsa, çiftçi zarar göreceği gibi yakında TARSİM'de kapısına kilit vurması gerekmektedir’’ ifadelerine yer verdi.
Subaşı, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye cevaplaması için şu 4 soruyu yöneltti:
1- Mayıs ayında yaşanan erken döküm nedeniyle Narenciye üretim alanlarında afet bölgesi ilan edilmesi konusunda Bakanlığın bir çalışması mevcut mudur?
2- 2002-2019 yılları arasında “iklimsel değişiklikler” gerekçesiyle ne kadar çiftçimizin uğradığı zararlar TARSİM tarafından karşılanmıştır?
3- TARSİM teminat altına aldığı riskler kapsamına iklimsel değişikliklerin de eklenmesi konusunda Bakanlığın çalışması, planlaması ve hazırlığı var mıdır?
4- Ülkemiz çapında çiftçilerimiz iklim değişikliği, Covid-19, ve diğer sebeplerle zarara uğramış olup kredilerini ödeme konusunda zorluk yaşamaktadır. Bakanlığın bu çiftçi kredilerini yapılandırma konusunda bir çalışması, hazırlığı ve planlaması mevcut mudur?
TARSİM( Tarım Sigortaları Havuzu) ise böyle bir durumda çiftçiye destek olmuyor ve zararını karşılamıyor. Sebebi ise iklim farklılığından oluşan zararları Tarsim’in üstlenmemesi.
İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı bu konuyu TBMM’ye taşıdı. Subaşı, TBMM Başkanlığı’na Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin cevaplandırması için soru önergesi verdi.
Soru önergesinde; ‘’Tarım sektörü, nüfusun en temel beslenme ihtiyacı açısından taşıdığı kritik önemin yanı sıra ekonomik, sosyal, siyasal, teknolojik ve kişisel risklerden yüksek düzeyde etkilenen, son derece hassas bir faaliyet sahası olarak kendine özgü bir yapıya sahiptir’’ dedi.
Subaşı: ’’Mayıs ayı ortasında gelen sıcaklar ve arkasından gelen mevsim normalleri altındaki iklim olaylarının çiftçiyi çok sert biçimde vurduğunu anlatan Subaşı, , ‘’Pek çok çiftçimiz öngörülemeyen ve elinde olmayan iklimsel değişim nedeniyle zararı uğramıştır’’ ifadelerini kullandı
Tarsim Kaynaklı Sorunları Anlattı
Tarım sektörünü tehdit eden ve çiftçiyi zoru durumlardan desteklemek için kurulan Taksim’in amacına uygun işlemesi gerektiğini hatırlatan Subaşı; ‘’Ancak asıl amacı tarımsal riskleri en aza indirmek ve çiftçiyi bu risklerden korumak olan Tarım sigortası TARSİM iklim farklılığından oluşan zararları karşılamamakta ve zarar çiftçinin üzerinde kalmaktadır. Akıl almaz gerekçelerle TARSİM riski kendi üzerinden atmaktadır. Öyle ki kimi zaman tarım ürünlerinin çiçeklerinde don olayı meydana geldiğinde, TARSİM bu çiçeklerin pembe çiçek oldukları ve henüz beyaz çiçeğe dönmediği gerekçesine sığınabiliyor. Bugün narenciyede karşı karşıya kaldığımız iklim şartları nedeniyle yaşanan erken dökümde olayında TARSİM çiftçilere bu konunun kendi teminatları kapsamına girmediğini ifade etmektedir. Bu nasıl bir sigorta sistemidir, anlaşılır gibi değil. Oysa basında yer alan ve bölgedeki yerel çiftçilerimizden gelen fotoğraflar zararın büyüklüğünü ortaya koymaktadır. İklim farklılığının verdiği zararlar sigorta teminat kapsamına alınmazsa, çiftçi zarar göreceği gibi yakında TARSİM'de kapısına kilit vurması gerekmektedir’’ ifadelerine yer verdi.
Subaşı, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye cevaplaması için şu 4 soruyu yöneltti:
1- Mayıs ayında yaşanan erken döküm nedeniyle Narenciye üretim alanlarında afet bölgesi ilan edilmesi konusunda Bakanlığın bir çalışması mevcut mudur?
2- 2002-2019 yılları arasında “iklimsel değişiklikler” gerekçesiyle ne kadar çiftçimizin uğradığı zararlar TARSİM tarafından karşılanmıştır?
3- TARSİM teminat altına aldığı riskler kapsamına iklimsel değişikliklerin de eklenmesi konusunda Bakanlığın çalışması, planlaması ve hazırlığı var mıdır?
4- Ülkemiz çapında çiftçilerimiz iklim değişikliği, Covid-19, ve diğer sebeplerle zarara uğramış olup kredilerini ödeme konusunda zorluk yaşamaktadır. Bakanlığın bu çiftçi kredilerini yapılandırma konusunda bir çalışması, hazırlığı ve planlaması mevcut mudur?