Seçimin tekrarlanıyor olması, bir çok açıdan değerlendiriliyor.
Herkes, kendi siyasi görüşüne göre bazı değerlendirmeler yapıyor.
Olacak tabi, her seçim öncesi ve sonrası beklenen manzaralar bunlar...
Bizler de zaman zaman gazetemizden, köşelerimizden dilimiz döndüğünce yazıyor, düşüncelerimizi ya da gördüklerimizi siz değerli okuyucularımızla paylaşıyoruz.
İnanın elimizden geldiğince doğru bilgilendirme yapıyoruz. Kulağımıza gelen, bizzat bize gelerek anlatılanları belgelendirmeden sizlerle paylaşmıyoruz. Kimsenin ekmeğiyle oynamıyoruz. İstiyoruz ki; hep beraber daha iyi bir ülkede, aydınlık bir gelecekte huzurlu ve uyumlu yaşayalım.
Gelin görün ki; siyaset arenasında işler hiçte bizim düşündüğümüz gibi ilerlemiyor. Biz ne kadar etik kurallar diyorsak, siyasetçiler bir o kadar ne etiği, ben yaptım oldu mantığıyla umarsızca davranmaya devam ediyor.
7 Haziran seçimlerinden sonra, liste dışı kalan birçok siyasetçi adayı, partisinin arkasından verdi veriştirdi. Hiç anlatılmayacak şeyleri masalara meze yaptı. Bir daha bırakın aday olmayı oy verirsem elim kırılsın dedi. Bazısını bizzat ben dinledim, bazılarını da dostlarım dinlemiş benimle paylaştı. İçlerinde öyleleri var ki, duysanız bilseniz dudağınız uçuklar.
Neyse o isimleri buradan yazacak değilim. Onları bilmem ama benim etik kurallarım buradan o isimleri vermeyi uygun bulmuyor.
Efendim, şimdi bu siyasetçi adaylarımız sanki bu konuşmaları hiç yapmamış gibi, liste dışında kalmış olmayı hiç sorun yapmamış gibi yine Ankara'da parti genel merkezlerin de ya da il başkanlıklarının önünde cirit atar olmuşlar.
Bu siyasetçi adaylarının yanında hiç mi dostu, arkadaşı yok? Niye kimse uyarmıyor bu kişileri ‘kardeşim sen bu parti ile ilgili hiç ağza alınmayacak hikayeler anlattın’ diye... Gerçekten akıl tutulması yaşıyorum. Ben artık söyleyecek bir şey bulamıyorum. Yorumu size, kararı da parti genel merkezlerine bırakıyorum.
Sağlıkla Kalın...