İnsan hayatında inişler, çıkışlar, acılar, sevinçler vardır. Her rengin, her anın, her yaşanmışlığın geri dönüşümü tecrübedir.
Tecrübeler bizlerin karakterini ve geleceğini şekillendirir. Bunları yaşarken de en fazla inandığınız gerçek; ilahi adalet olur…
Çünkü ben bilirim ki, merdivenlerden çıkarken selam verdiklerime inerken de selam vermek zorunda kalacağım…
İlahi adalet bana yaşamda bir gün herşeyin dönüp dolaşıp beni bulacağını anlatır. Güzellikler de size dönecektir, çirkinlikler de…
Ve tecrübeleriniz arttıkça yaşadığınız mucizelere artık şaşırmayacaksınız.
Ben de artık bunca yaşadığımın ardından kafamı şöyle bir geriye yaslayıp, seyrediyorum etrafı…
Bugünlerde benim için her şey seyirlik…
Geçmişte yaşananla ve bugün o yaşananların yansımasını izlemek…
Dün benim başıma gelenleri izlemekle kalmayıp, yüzüme gülüp, arkamdan ‘ohh’ çekenlerin düştüğü durum…
Gerçi ben yaşadıklarımın gereği; intikam almak yerine zamanı geldiğinde ilahi adaletin yapacaklarını beklerim illaki görürüm…
Şu sıralarda ise, sabır ve sessizlikle bekleyerek geçen zamanın ardından,arkamdan sevinenler, bana zarar verenlerin aynı benim gibi zarar gördüklerinde, siyasette ve ticarette neler yaşadıklarını yani ilahi adaletin geçiş törenini izliyorum…
Onlara tek tavsiyem var…
Başınıza bir şey geldiğinde şapkanızı önüne koyup, düşünün!
Ben nerede yanlış yaptım diye…
Geçmişte bir yerde o gün önemsemediğiniz, bugün ise bedel ödemek zorunda kaldığınız gerçeği göreceğinizden emin olabilirsiniz.
Hırslar, hedefler, ego, arsızlık, kişisel çıkarlar hepsi bir araya geldiğinde utanma, vefa, vicdanı beraberinde götürüyor. Değer yargılarını kaybeden iş adamı, siyasetçi gibi göz önünde olan insanlar, geride dost adını verdikleri kişilerin son kullanma tarihleri tamamladığı için vicdansızlık çöplüğüne gönderiliyor.
Genel seçimlere bir ay kaldığı, siyasetin en vahşice yapıldığı bu günlerde politikadaki fenomenlerin ‘utanç’ duygusunu unuttukları ve kitlesel eğilimle vicdanını da törpülemiş siyasetçilerin cirit attığı bir dönem yaşıyoruz.
Aday listelerine girenler, giremeyenler… Adabıyla hareket etmediğini bilmezcesine, ar damarı çatlamış vaziyette ortalıkta arz-ı endam halinde olanlar, kandırıldıklarını düşünerek içlerinde yanardağın patlamasını bekleyenler, hedeflerine ulaşmak adına vicdanları kapalı yürüyenler!..
Hepsini ama hepsini izliyorum.
İyi haftalar…
YARIN- Bu hikayedekiler tanıdık.