Yaşadığımız acı olaylardan aldığımız yaralarımız bize geçmişin gerçek olduğunu hatırlatan güçtür. Dün yaşadıklarımızın anlamını bugün kavrıyorsak yaşananlardan alınan dersi geç algılıyoruz demektir.
Her olayda bir taraf kendini güç sahibi olarak konumlandırır. Bazen agresif bazen de sinsi bir tavır sergilenir bu yüzden dikkatli olunması gerekir. Anlaşmazlık durumunda kişi eğer gerçekten olayın sorumlusu ise bazı davranışları bilinçli yapıyor demektir. Aslında atak durumunda olan bunu hissettirmeden yapmaya çalışır, sinsice. Atak durumunda sözlü ifadelerle karşılaşmış olan kişi suçlayan tarafın art niyetli olduğunu anlayabilmeli. Hatalı kişinin hedeflediği sonuca varabilmek için yanlış taktikler kullandığını fark edip pişmanlıkla yeniden başa dönme stratejileri gerçekleştirmeye çalıştığını anlayabilmeli. Bu gibi durumlarda analiz yeteneği ön planda olabilmeli. Sonra ne olur biliyor musunuz? Pişmanlık olur. Pişmanlık: kaybettiklerinin değerini sonradan anlamak, yeniden toparlamaya çalışacağı sonuçları yaratmış olduğunu algılamak, üzüntü ve vicdan azabı bildirmek için yapılan harekettir. Bazen de pişmanlık, yapılan hataları silgi kullanmadan düzeltemeyeceğini anlamaktır. Kaybettikten sonra hissedilen duygudur pişmanlık. Bazı insanların bazı insanlara şifacı olduğunu ancak kaybettikten sonra anlamaktır pişmanlık.
Eee şimdi ne olacak? Özür dilenecek? Her şey ilk günkü anlamını yitirdikten sonra özür dilemek manasızlıktır, güçsüzlüktür. Bir ilişkinin temelini oluşturan mihenk taşlarının amacına en uzak düşen strateji özür dilemektir. Özür dilendiğinde manevi duygulara karşı suçluluk tam olarak kabul edilmiş ve dilenmiş olunur. Ayy ne fena bir durum. Kişi açık şekilde hatalı olduğunu anlıyor ve bu stratejiyi kullanıyor. Özür stratejisinde simetrik iletişim önemlidir. Özür dileme hareketi, yeniden bağ kurulacağını düşünerek bu bağın uzun ömürlü olmasını ümit etmektir.
Ben, pişmanlık duyduktan sonra özür dileme hareketine düzeltici davranış biçimleri diyorum. Ortaya çıkan hasarı onarmak için harekete geçilmiş olur. Peki hasarı onarmak mümkün mü? Hayır. İşte buradan benim anladığım ise silgi kullanmadan kara kalemle resim çizebilmektir hayat denilen sanat. Yani hayatı yaşarken bazı olayların telafisi yoktur, geri dönülmez.
Pişmanlık duymadan, özür dilemeye gerek kalmadan, düzeltici davranış biçimlerine ihtiyaç duyulmadan, hiç silgi kullanmaya gerek kalmadan yürütülen dostluklara selam olsun.