Doğduk... Anne babamızı seçme tercihimiz yoktu deriz. Belki çok şanslıydık. Belki de tercih ettiğimiz yaşam bu değildir. Bu aile ve bu yaşama doğduk. Çocuktuk bilemedik. Bu hayatı sevdik. Hayatta bizi sevdi. Sonra, daha iyi yaşam koşulları için isteklerle tanıştık. İhtiyacımız olduğunu düşündüğümüz, fark ettiğimiz olaylar ve kişilerle yolumuza devam ettik. İhtiyacımız olan varlıkları kazanmaya elde etmeye başladık.
Artık, hayatımız tercihlerimiz ve isteklerimizle şekillenmeye başlıyor. İnsan yaşamı için gerekli olan ve yokluğunda sıkıntı çekilen koşullar ya da ihtiyaçlar yerini alıyor. Şimdi gerçekler başlıyor. Hayatın en sancılı dönemi, isteklerimizi yerine getirme mücadelesidir. Öğrenim görmek, meslek edinmek. Belki güçlü bir öğrenim göreceğiz. Belki de, imkanlar olmayacak öğrenim göremeyip, hayatın içinde yol alıp başka bir yöne doğru yürüyeceğiz.
İçinde bulunduğumuz her konuda akıl, mantık, şuurla hareket etme bilinci doğacak. Tercihlerimiz yaşam içindeki gerçekleri getirecek. Hayatın gerçekleri acı tatlı her konu her olay. Yaşam içinde yol aldığımız her kişimiz bizim tercih ettiklerimiz olarak yerini alacaklar. Hayatımızın gerçeklerini kişiler ve olaylar şekillendirecekler.
O halde; tercihler, istekler ve gerçeklerimizi akıl, mantık ve şuurla istemek zorunluluğu doğuyor.
Hayatımızda her daim mutlu gerçeklerimiz olsun.
Sevgiler…