Son yılların en tartışmalı, futbol sezonunu geride bıraktık.
Pandemi arasıyla, seyircisiz oynanmasıyla, Covid19 testleri ile düşenler ve şampiyonuyla benzer bir sezon daha önce yaşanmamıştı.
Antalyaspor için ise adeta gitgellerin yaşandığı, nasıl başladığının değil, nerede bitirdiğinin önemli olduğu bir sezon geçirdik.
Sezon başında yapılan transferler ve Tomas tercihi ne kadar yanlışsa, devre arasında takıma yapılan takviyeler ve Tamer hoca tercihi de bir o kadar doğru olduğunu söylemeliyiz.
Devre arasında takıma direkt katkı sağlayan oyuncular transfer edildi.
Bu oyuncuların takıma kazandırılmasında emeği geçen başkan, yönetim ve tüm ekibe teşekkür etmek gerekiyor.
Sezonun ikinci yarısının tartışmasız en başarılı teknik adamı Tamer Tuna’dır.
Çoğu yerde en başarılı teknik adam olarak Beşiktaş Teknik Direktörü Sergen Yalçın gösterilse de, bana göre kesinlikle bu isim Tamer Tuna’dan başkası olamaz.
Elindeki kadro, ligde bulunulan konum, mali şartlar göz önüne alındığında Tamer Tuna, Sergen Yalçın’dan çok daha büyük bir iş yapmıştır.
Ligin ilk yarısı bittiğinde 14 puanlı bir takım alıp, sezon sonunda 45 puana ulaştırabilmek kolay bir iş değildir.
Bu başarıyı iki şeyle sağlayabilirsiniz, birincisi sihirli bir değnek, ikincisi ise aile ortamını sağlamak.
Tamer hoca, takıma bir sihirli değnek değdirdi mi bilemiyorum ama kulüpte aile ortamının sağlandığı ve bu başarıda da en büyük payın bu olduğu kesin.
Özellikle pandemi döneminde, başkanın otelinin kapısını takıma açması, burada hazırlıkların yapılması, aile ortamının sağlanması, saha dışında yakalanan birlik ve beraberliğin sahaya yansımasıyla Antalyaspor için başarı da uzak olmadı.
Kısacası Tamer hoca; bozulan disiplini ve aile ortamını yeniden sağlayarak başarıya ulaştı.
Artık önümüzdeki sezonun planlamasını yapmalıyız.
En önemlisi de, bu huzur ve aile ortamını bozmadan bu planlamayı yapmalıyız.