Karabükspor karşılaşması kendi adıma konuşursam, en çok çekindiğim maçlar arasındaydı.
Açıkça söylemek gerekirse, geçtiğimiz hafta oynanan Bursaspor maçından, bu kadar çekinmiyordum.
Çünkü; bu tarz maçlar çok tehlikelidir.
Öncelikle rehavet en önemli risktir.
Diğer taraftan, rakibin kaybedecek bir şeyinin olmaması, futbolcuların transfer beklentisi ile sahaya çıkması, önümüzdeki sezonun planlamasını yapan Karabükspor’un ligde alacağı her puanın karşılığındaki naklen yayın geliri bu maçı çok zor hâle getirecekti.
Bu tarz maçlarda erken gol bulmak çok önemlidir.
Antalyaspor, Karabük karşısında golü de erken buldu.
Ancak erken bulduğu golün ardından, oyunu çok fazla rölantiye aldı. Tam tersi, daha agresif oynayıp rakibin üzerine biraz daha yüklenebilmeliydi.
En azından ilk yarıda.
*****
Çünkü 1-0 önde giden maç, her zaman risk oluşturur.
Ve öyle de oldu.
Rölantide oynayan Antalyaspor, kalesinde golü gördü ve paniklemeye başladı.
İşte bu çok tehlikelidir.
Çünkü bu tarz maçlarda galibiyete şartlanmış olarak sahaya çıkarsınız.
Böyle bir maçtan bir puanla ya da puansız ayrılmak çok büyük moral bozukluğuna sebebiyet verir.
İşte tam da bu panik anlarında Yekta’nın presi ile kazanılan top, Doukara’nın asisti ve Deniz Kadah’ın golü geldi.
Ben de öyle bir ‘ohhh’ çektim ki anlatamam…
Bu gol, o kadar anlamlı ve önemli ki…
Antalyaspor, kâğıt üzerinde kolay gibi gözüken, ancak çok zor olmasını beklediğim bir maçtan üç puan ile ayrıldı.
Artık tüm gözler önümüzdeki hafta oynanacak olan Konyaspor maçına çevrilmiş durumda.
Konyaspor maçında 33 bin Antalyasporlu taraftar tribünde olmalı ve takımı desteklemelidir.
Çünkü Konyaspor maçı, bir futbol maçından çok daha fazlası, bir galibiyetten çok daha anlamlısı olacaktır.