Salı günü öylesine yoğun bir gündem oluştu ki, yetişebilene aşk olsun…
Sabah 07:30’da kalkıp, kızımı okula bıraktıktan sonra Porto Bello Otel’de düzenlenen Konysiad’ın Ali Şafak Öztürk’ün konuk olduğu programa katıldım.
Programın sona ermesinin ardından ise ofise dönüp, haberleri toparlıyorduk ki, patronumuz Ayla Çekiç’ten uyarı geldi.
‘Eto’o’nun Instagram’ına bir bakın!
İşte ne olduysa zaten o dakikadan sonra başladı.
Eto’o’nun açıklamasını ekleyip, haberi toparladık derken, ‘son dakika’ haberi düştü kucağımıza…
Eto’o kadro dışı…
Yani, manşet üçüncü kez değişiyor demekti bu.
Haberi toparladık ve direkt olarak, Samuel Eto’o’nun kaldığı Akra Barut Otel’in yolunu tuttuk.
Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Ebru Küçükaydın ve ben yanımıza ‘tercümanımız’ Merih’i de alarak, Eto’o’nun kaldığı otele vardık.
Ve Eto’o ile görüştük…
Eto’o’nun moralsizliği ise her halinden belliydi.
Özellikle elinde taşıdığı yaklaşık 10 sayfalık A4 kağıtların üzerinde notlar yazıyordu.
Üzerleri kırmızı kalem ile değiştirilmiş.
Bu kağıtlar; yönetim kuruluna vereceği savunması da olabilirdi, teknik ekibin ona verdiği antrenman programı da ve hatta belki de sözleşmesinin bir örneği de…
Açıkçası Eto’o’nun moralsizliğinden daha çok, elindeki A4 kağıtlar dikkatimi çekti.
Sonrasında ise gazeteye dönüp, birinci sayfayı bitirdik ve matbaaya gönderdik…
*****
Bugün ise Eto’o’nun kadro dışı kaldığı haberini, Antalya’da veren tek gazete olarak bunun haklı gururunu yaşadık...
Çünkü gazetecilik refleksleri bunu gerektiriyor…
Akşam eve gittiğiniz zaman, yastığa başınızı koyduğunuz da, işinizi yapmanın keyfini yaşıyorsanız, gece saat kaçta eve gittiğinizin bir anlamı yoktur…
Ya da ne kadar yorulduğunuzun…