Ziraat Türkiye Kupası finalinin Antalya Arena Stadyumu’nda oynanacak olmasından dolayı, Türkiye Kupası hepimiz için ayrı bir anlam ifade ediyordu.
H grubunu ikinci tamamlamamızın ardından, grup liderleri arasındaki en zorlu takımlardan birisi olan, Konyaspor ile eşleştik.
Konyaspor bu ligin en iyi takımlarından birisi.
Aykut Kocaman ile ayağa pas yapan, ne yaptığını iyi bilen, iyi savunma yapan, rakibe pozisyon vermeyen bir takım hüviyetine büründüler.
Antalyaspor ise yeni teknik direktörü ile ne sistemi ne de ideal ilk 11’ini bulabilmiş durumda.
Jose Morais hala arayış içerisinde.
Bu anlamda yabancı bir teknik direktör getirmek büyük riskti ve Antalyaspor yönetimi bu riski aldı.
Jose Morais’e ise güvenip, bize verdiği 3 haftalık süreyi beklemek zorundayız.
Ancak şunu söylemek gerekir, Konyaspor maçının ilk yarısında sahada iyi mücadele eden, geçmiş maçlara nazaran daha sert bir Antalyaspor vardı.
Bu olumlu tarafımız.
İkinci yarı ise Konyaspor’un ev sahibi olma avantajı ile birlikte oyunda baskı kurmasına Antalyaspor ne yazık ki cevap veremedi.
Maçın 81. dakikasında da kaleci Mbolhi’nin yaptığı hata, pahalıya mal oldu ve sahadan 1-0 yenik kapatarak, kupa finali hayalimiz sona erdi.
Jose Morais’i oyuna yaptığı hamleler konusunda eleştirmek gerekiyor çünkü; sahanın en iyi ve Antalyaspor’da topu rakip yarı alana taşıyan tek isim olan Danilo’yu oyun çıkarıp, yerine Oktay Delibalta’yı almak, çok büyük bir yanlıştı.
Morais, rakip yarı alana top taşıyan tek ismi oyundan alarak, adeta yenilginin zeminini hazırladı.
Maçın ikinci yarısında yani, Konyaspor’un baskısının arttığı anlarda, Lazareviç hamlesi bekledim. Ancak o da gol yememizin ardından gerçekleşti.
Yani çok geç kalınmış bir değişiklik oldu.
Halbuki, Konyaspor’un baskı kurduğu anlarda Lazareviç’in oyunda olması, Konya adına bir baskı oluşturacaktı.
Gelelim en büyük yanlışa…
Samuel Eto’o’nun, geçtiğimiz hafta takımla bir tek idmana çıkmaması ve yurt dışında reklam çekiminde olması Antalyaspor’un kupaya verdiği önemi gösteriyor.
Hedefi kupa olan hiçbir takım, en iyi oyuncusunun 1 hafta boyunca takımla idmanlara çıkmamasına ve maçtan bir gün önce Konya’ya özel jeti ile gelmesine izin vermez.
Hatta hedefinin kupa olmasını bir kenara bırakın, profesyonel bir şekilde yönetilen hiçbir takım böyle bir duruma asla izin vermez.
Eto’o 1 hafta takımla çalışmamışsa, o zaman bu maçta oynatmazsınız.
Oynatacaksanız, böylesine önemli bir maçtan önce, Eto’o’nun 1 hafta yurt dışında olmasına izin veremezsiniz.
Şimdi soruyorum; Eto’o maçtan sonra takım otobüsü ile karayoluyla mı Antalya’ya döndü, yoksa özel jeti ile hava yoluyla mı?
Şayet özel jeti ile döndüyse, şimdiden geçmiş olsun diyelim….