Gazetecilik mesleğine başladığım ilk gün; Sedat Simavi’nin ünlü sözünü hatırlatmıştı bana babam, “Kalemini kır ama asla satma”
Hayatım boyunca bu sözü kulağıma küpe etmiştim.
2010 yılında kapısından içeri girdiğim Hürses Gazetesi’nde de sevgili Naci Uğural’dan hemen hemen her gün bu öğüdü duydum.
Benim için bir gazeteden çok daha fazlası olan Hürses Okulu’nda, Yazıişleri Müdürlüğü’nü gururla yapıyorum.
Ve genç ekip arkadaşlarımıza da, bu mesleğe başladığım ilk gün babamdan duyduğum, kulağıma küpe olan öğüdü hatırlatıyorum ‘Kaleminizi kırın, ama asla satmayın’
Hürses benim için, hiçbir zaman sadece bir gazete olmadı.
Belki dedemin 1950’li yıllarda Hürses’te çalışmasından dolayı, belki çocukluğumdan beri evimize girmesindendir bilemiyorum.
Ancak şunu çok iyi biliyorum ki, Hürses; Antalya’nın en iyi gazetesi olarak, ilk günkü gibi sadece haber vermek için okuyucularıyla buluşuyor.
İlk günkü çizgisinden hiç sapmadan, dimdik ayakta durarak, bu yolda onurlu yürüyüşüne Ayla Çekiç önderliğinde, Ebru Küçükaydın kaptanlığında devam ediyor.
Ve devam edecek.
Okuyucularına, sadece haber verebilmek için yazmaya devam edecek…