Dün, Hasan Subaşı Tesisleri’nde Antalyaspor’un kaderini belirleyecek bir ihale gerçekleştirildi. Daha doğrusu katılım olmayınca, ihale yapılamadı. Öncelikle şunu belirtmek gerekiyor, Antalyaspor tarihinde kulübe bu kadar büyük katkı sağlamak adına bir adım atılmamıştı. Başta Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ve Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal olmak üzere; arazinin Antalyaspor’a kazandırılmasında emeği geçen herkese teşekkür etmek gerekiyor. Bu arazinin Antalyaspor’a geçmesini sağlayan, bunda emeği olan herkesin adı Antalyaspor tarihinde altın harflerle anılmalıdır.
Mali anlamda sırat köprüsünden geçen Antalyaspor için, bu arazinin satışı son derece önemlidir. Ancak çok değerli bir noktada olan bu arazinin ihalesine, hiçbir işadamının katılmıyor olması da bir o kadar düşündürücü geldi bana.
Antalya’da yapılan herhangi bir yerdeki benzin istasyonu satışı ihalelerine giren Antalyalı işadamlarının, Antalyaspor’a kaynak yaratılacak olan bu ihaleye girmemesi açıkçası beni düşündürüyor.
Antalyaspor’un gelirlerinin temlik altında olduğu bankaların, ihaleye girmeyi düşünen işadamlarına telefon ile ulaşıp, bilgi almak istemesi de apayrı bir tartışma konusu.
İnsanın aklına her şey geliyor.
Örneğin;
Antalyaspor’a gelir yaratılmasından rahatsızlık duyanlar mı var?
Temliklerin kaldırılacak olmasından endişe mi duyuyorlar?
Arazinin satılıp, Antalyaspor’a gelir yaratılmasını engellemeye çalışanlar mı?
Açıkçası bu tarz düşünce ve hareket içerisinde olan varsa, Antalyaspor’a en büyük ihanet yapılıyor demektir.
Çünkü borç batağına sürüklenen Antalyaspor’un en önemli çıkış noktası bu arazinin satışı.
Arazi satışından gelecek olan para ile Antalyaspor temlikleri kaldıracak, rahat bir nefes alacak.
Kimse bunun önüne set çekmeye kalkmasın.
Antalyaspor çok büyük bir camiadır.
Bu zorlukların da altından rahatlıkla kalkmasını bilir.
Başkan Cihan Bulut’un genel kurulda söylediği gibi yiğit düştüğü yerden kalkar kalkmasına da; Antalyaspor’un önüne set çekmeye çalışanlar da bu camiada tarih boyunca unutulmaz…